Türk müziğinin efsanevi isimlerinden Neşe Karaböcek ile kız kardeşi Gülden Karaböcek arasında yıllardır süren kırgınlığın temelinde oldukça sarsıcı bir geçmiş yatıyor.
Neşe Karaböcek, 1964 yılında yapımcı Atilla Alpsakarya ile hayatını birleştirdiğinde henüz genç yaşlardaydı. O dönem müziğe adım atmak isteyen küçük kız kardeşi Gülden’in önünü kesmeye çalıştı; onun sahneye çıkmasını istemedi. Ancak Gülden kararlıydı. Yıllar sonra ortaya çıkan gerçek, ailenin içini derinden sarstı: Neşe Karaböcek, eşi Atilla’nın kendisini kız kardeşiyle aldattığını öğrendi.
Bu ihaneti öğrenen Neşe Karaböcek boşanma davası açtı. Ancak olaylar burada da bitmedi. Gülden Karaböcek, bir dönem "eniştesi" olan Atilla Alpsakarya ile evlenerek müzik kariyerine onun desteğiyle devam etti. 'Dilek Taşı', 'Hatıran Yeter', 'Sevmeyeceğim' gibi hitlerle tanınsa da, bu ilişki yüzünden uzun yıllar "yuva yıkan kardeş" olarak anıldı.
İki kardeşin arasındaki bağ bir daha hiç onarılmadı. Neşe Karaböcek, Atilla Alpsakarya'dan Alper adında bir oğul sahibi olurken, Gülden Karaböcek'in de aynı kişiden Alpay isimli bir oğlu oldu.
Yıllar sonra çıkan İşte Benim Masalım adlı kitabında Neşe Karaböcek bu kırılma noktasına da yer verdi. Kitabın tanıtımında gazetecilerin bu konuyla ilgili sorusu üzerine Karaböcek, “Evet, bahsettim ama çok detaylandırmadım. Hem onun çocukları var hem benim. Daha ölçülü yazdım” ifadelerini kullandı. "Peki kardeşinizle aranız nasıl?" sorusuna ise net bir şekilde, "Affetmedim," yanıtını verdi.
Kitabında yaşadığı ihaneti şu sözlerle aktardı:
“İlk eşim Atilla, kız kardeşimle birlikteydi. Bunu öğrendiğimde adeta dünyam yıkıldı. Evimizin içinde, yıllarca yüzüme bakarak ikiyüzlü bir hayat yaşamışlar. Biri mutlu eş rolünde, diğeri masum kardeş... Gerçeği öğrenir öğrenmez boşanma sürecini başlattım. O gün kapıma geldi, ağladı, af diledi. Ama kapıyı açmadım. Çünkü bilirdim; affetsem Gülden’i ortada bırakacaktı. İşte o an, vicdanın ne demek olduğunu sorguladım.”
