Oya Ersoy: Deprem bölgesinde ki engelli yurttaşların sorunları çözülmelidir!

İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, deprem bölgesinde yaşayan engelli yurttaşların sorunlarının araştırılması için mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

SİYASET 20.03.2023, 11:44
Oya Ersoy: Deprem bölgesinde ki engelli yurttaşların sorunları çözülmelidir!

Maraş’ta meydana gelen iki büyük depremin ardından on binlerce insan hayatını kaybetmiş, on binlerce kişi yaralanmıştır. On kentte büyük yıkıma neden olan depremin ardından depremde zarar gören yurttaşların barınma, tedavi, beslenme gibi temel ihtiyaçları halen karşılanabilmiş değildir.

Deprem bölgesinde yaşayan en kırılgan gruplardan birinin de engelli yurttaşlar olduğunu dile getiren Ersoy, yaşanan depremlerin ardından engelliler için bir afet planlamasının olmadığını dile getirmiştir.

Depremin ardından engelli yurttaşların enkazdan ya da hasarlı binalardan tek başlarına çıkamadığını ve profesyonel ekiplere ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Ersoy, enkazlarda süren arama kurtarma çalışmaları sırasında işitme engeli bulunan yurttaşların seslere karşılık veremediğini ifade etmiştir. Ersoy, profesyonel arama kurtarma ekiplerinin bölgeye geç gitmesinin dezavantajlı durumda olan yurttaşların ölümüne sebep olduğunu belirtmiştir.

Ersoy, arama-kurtarma çalışmaları sırasında işitme engellilere, konuşma engellilere, otizmli olduğu için konuşamayan, iletişim kuramayan insanlara ve ana dili Türkçe olmayan insanlara yardım ulaşmasında ciddi sorunlar yaşandığını ifade etmiştir.

Ersoy, deprem bölgelerinde çadırlarda kalan, evlerini kaybeden engelli yurttaşların sorunlarının giderilmediğini ve zorlu yaşam şartlarının onlar için katmerlenerek arttığını belirtmiştir. Deprem bölgelerinde yaşayan engellilerin hijyen, tedavi, ilaç, hasta bezi, işitme cihazı gibi ihtiyaçlarının giderilmesinde süreklilik gerektiğini belirten Ersoy, engellilerin çadır kentlerde yaşadığı en büyük sorunlardan birinin hijyen olanaklarının yeteri düzeyde karşılanmaması olduğunu ifade etmiştir. Engellilerin refakatçisi olan kişilerin de yakınlarını bırakamadığı için yardım dağıtma merkezlerine gidememediğini ve hayati önem taşıyan ilaç, hasta bezi, mama gibi ürünlere yeteri kadar ulaşılamadığını dile getiren Ersoy, engelli yurttaşların kıyafet ve hijyen ürünlerine fazladan ihtiyaç duyarken refakatçiler yardım toplama merkezlerinden bu ürünleri talep ederken utanma, isteyememe gibi durumlarla başbaşa bırakıldığının altını çizmiştir. Halihazırda yardıma ulaşmakta zorlanan refakatçiler ve engelli yakınları bir de bu tip durumlarla baş etmek zorunda kalmaktadır.

Deprem bölgesindeki çadırların yetersiz olması nedeniyle pek çok aile birlikte yaşamak zorunda kalmaktadır. Bu durumun otizmli çocuklar ve yetişkinlerin yaşamında büyük zorluklara sebep olduğunu belirten Ersoy, otizmli çocukların güvenli, sessiz ve kendi alışkanlıklarını devam ettirdikleri alanlarının dışındayken kendileri güvensiz ve tehdit altında hissettiğini dile getirmiştir. Ersoy, bu tip sorunların bir nebze de olsa azaltılması için otizmli yurttaşların aileleri ile ayrı çadırlarda yaşamasının sağlanması gerektiğini belirtmiştir.

Afet sonrası kurulan alanlarda engelli bireyler için ciddi bir erişebilirlik sorunu doğduğunu ifade eden Ersoy, çadır kentlerin engelliler açısından erişilebilirliği olan alanlar olmadığı gibi tuvalet ve duş gibi yerler de engelli yurttaşlar düşünülerek hazırlanmadığını dile getirmiştir.. Tamamen zihinsel ve bedensel engeli bulunan kişiler için özel yataklar gerektiği halde bu ihtiyaçların çadır bölgelerinde sağlanmadığı vurgulanmıştır.

Engelli yurttaşların toplumsal hayata katılım noktasında eğitim, istihdam, sağlık ve diğer temel haklara erişimleri konusunda her zaman problemler yaşadığını belirten Ersoy, eşit yurttaşlığın bir gereği olarak tüm yurttaşlara eşit şekilde sunulması gereken haklara ulaşmanın engelli yurttaşlar için çoğu zaman mümkün olmadığını ve engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak politikaların yetersiz olduğunu belirtmiştir.

Türkiye’de 2000’lerin başında ve 2010’ların başında engellilere ilişkin araştırma yapılmıştır. Türkiye’de engelli yurttaşların sayılarına ve durumlarına ilişkin güncel bir veri bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ayrı ayrı tuttuğu veriler de bütünlüklü bir veri çalışması olmadığı için gerçeği tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Türkiye’de yaşayan engellilerin toplumun %10’nu oluşturduğu ifade edilmektedir. Ersoy, bu verilerin tutulmasının, doğal afetler döneminde Aileye Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden özel gereksinimleri olan kişilerin bilgilerinin arama kurtarma ekiplerine bildirilmesi ve afet sonrası yurttaşların ihtiyaçlarının gerektiği şekilde karşılanması açısından da oldukça önemli olduğunu belirtmiştir.

Ersoy, depremin ardından enkazdan kurtarma çalışmaları sırasında ve enkazda uzun süre kalmaktan kaynaklanan uzuv ve yeti kayıplarının ardından pek çok yurttaşın engelli hale geldiğini dile getirmiştir. Ersoy, depremin ardından engelli olan yurttaşların akıbetinin ve tedavilerinin takip edilmesinin, özellikle fiziksel ve psikolojik desteğin incelikle yürütülmesinin, yurttaşlarımızın bundan sonraki hayatlarını devam ettirebilmeleri açısından ciddi önem taşıdığını belirtmiştir. Ersoy, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının depremin ardından engelli kalan yurttaşların verilerini açıklaması ve yurttaşların ihtiyaçlarının karşılanması için planlama yapması gerektiğini ifade etmiştir.

Depremlerin bölgedeki engelli-engelsiz tüm bireyler üzerinde ciddi fiziksel, psikolojik ve ekonomik travmalar yarattığını belirten Ersoy, özel gereksinimi olan yurttaşların ihtiyaçlarının belirlenmesinin ve bu tip afet durumlarında planlama yapılması gerektiğinin altını çizmiştir. TBMM, belediyeler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ile birlikte hizmet-yardım, yeniden yapılanma, kentsel planlama ve koordinasyon süreçlerinde özel gereksinimler dikkate alınması için birlikte çalışma yürütmelidir. Ersoy, engellilerin toplumda ayrımcılığa maruz kalmadan, kendi başlarına yaşayabilmelerinin sağlanacağı bir politika oluşturulmasının şart olduğunu belirtmiştir. Ersoy, eşit yurttaşlık hakkının da bir gereği olarak engellilerin güvenliği, eğitimi, beslenmesi, erişilebilirliği ve yaşam standartlarının yükseltilmesi için politikalar oluşturulması gerektiğini dile getirmiştir.

Yorumlar (0)