Ömer Faruk Gergerlioğlu:Kendisine oy vermeyeni kafir ilan eden bir anlayış ile karşı karşıyayız

Yeşil Sol Partisi Kocaeli Milletvekili Adayı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu; Kocaeli Dilovası Bingöllüler Derneğinde bir konuşma yaptı.

SİYASET 09.05.2023, 13:56
Ömer Faruk Gergerlioğlu:Kendisine oy vermeyeni kafir ilan eden bir anlayış ile karşı karşıyayız

İşte Gergerlioğlu'nun o konuşması:

14 Mayıs seçimlerine doğru gidiyoruz ve biz bir siyasi parti olarak, temsilciniz olarak sizlerle buluşmak istedik, sağ olun bizlere kapılarınızı açtınız ve etkili bir çoğunluk ile bizleri misafir ediyorsunuz, teşekkür ederiz. Değerli arkadaşlar beni 5 yıl önce TBMM’ye gönderdiniz. Oy verenin de vermeyenin de milletvekili olarak 5 yıl boyunca hizmet verdik ve önemli bir gayret sarf ettik TBMM’de. Ayrımsız bir siyaset uyguladık, mağdurun, mazlumun tüm dertlerini sahiplendik ve ilgili yerlere ilettik! Bize çok başvuru oldu. On binlerce başvuru oldu ve bunları ilgili bakanlıklara ilettik ve çözümler bulduk. Yargısal sorunlar oldu, Adalet Bakanlığı’nı eleştirdik. Cezaevleri ile ilgili sorunlar oldu, Adalet Bakanlığı’nı eleştirdik. Vatandaşa insan muamelesi yapmayan bir bakanlığın maalesef ki Soylu’nun bakanlığı bu; onun yaptığı muameleleri ile ilgili çok gayretlerimiz oldu, çok eleştirilerimiz oldu ve vatandaşa insan muamelesi yapmayan bu bakanlığı da yoğun bir şekilde eleştirdik ama sadece bunlar ile de kalmadık, hayatımızı etkileyen birçok bakanlık ile ilgili hususu gündeme getirdik ve halkımız için çözümler bulmaya çalıştık ve çözümler de bulduk!
91 bin oy ile Meclis’e gittim, anayasal olarak 85 milyonu temsil ettik, tüm Türkiye toplumunun milletvekili olduk ve tekrar sizin huzurlarınız ile geliyoruz.
Alnımızın akıyla 5 yıl sonra aranıza geldik. Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili olarak bize oy verin veya vermeyin hepinizin milletvekili oldum. 91 bin oy ile Meclis’e gittim, anayasal olarak 85 milyonu temsil ettik, tüm Türkiye toplumunun milletvekili olduk ve tekrar sizin huzurlarınız ile geliyoruz. Biz milletvekilliğini ve parti siyasetini böyle görüyoruz arkadaşlar. Makam, mevki, çıkar işi olarak görmüyoruz, millete hizmet olarak görüyoruz ve bunun için de yoğun bir gayret sarf ediyoruz. Şu anda 600 vekil içinde konu olarak en çok soru önergesi veren milletvekili olarak aranızdayım, on binlerce başvuru için basın toplantıları ile çözümler bulmaya çalışan bir milletvekili olarak aranızdayım ve şunu söylemek isteriz; bizim yaptıklarımız tüm toplum tarafından takip edildi ve çözümler bulduk! Türkiye’nin dört bir tarafına gittik. Sadece bir bölge değil, bu ülkenin kuzeyine de güneyine de, doğusuna da batısına da gittik. Ayak basmadığımız yer bırakmadık. Değinmediğimiz konu bırakmadık ve bundan aldığımız güç ile sizin huzurunuzdayız ve diyoruz ki; bu sefer daha güçlü bir şekilde partimize destek verin, daha güçlü bir şekilde Yeşil Sol Parti’yi TBMM’ye gönderin ki sizleri daha önemli bir şekilde temsil edelim. Ben size hayali vaatlerde bulunmuyorum, ben size yalan dolan sloganlar söylemiyorum!
Halkımızın haklarını savunmak için canla başla gayret ettik ve diyoruz ki; ben ve partim adına tüm bu yaptıklarımız bizim vaatlerimizdir, yapacaklarımızın teminatıdır.
5  yıldır yaptıklarımı anlatıyorum. O yüzden alnımız açık, partimiz ile beraber, tüm arkadaşlarımız ile beraber oldukça etkili bir mücadele verdik. Halkımızın haklarını savunmak için canla başla gayret ettik ve diyoruz ki; ben ve partim adına tüm bu yaptıklarımız bizim vaatlerimizdir, yapacaklarımızın teminatıdır. Boş yere konuşmuyoruz! Boş sloganlar atmıyoruz! Hamasi nutuklar atmıyoruz! Kocaeli’nde tüm vatandaşlara dedik ki gelin ben ve partimin yaptığı çalışmaları web sitesinden izleyin. Eğer ki iyi bir iş yapmamışsak, beğenmiyorsanız bize oy vermeyin ama toplumun iyiyi seçmek için yapacağı şey o milletvekili ve partinin performasına bakmaktır. Bu vatan, millet, bayrak, ülke, toplum, insanlar için ne yapmışız? Neler yapmışız? Buna göre siz değerlendireceksiniz! Demokrasi budur! Biz sizi temsil ederiz oylarınız ile siz de bizi denetlersiniz. Denge ve denetleme olmadığı müddetçe demokrasi olmaz. Ben size partimin veya kendimin makamı, mevkisi, parası, malı ile gelmiyorum sadece ve sadece haklılık gücümüzle geliyoruz. Haklıyız ve bundan dolayı sizden tekrar bir destek bekliyoruz.
Sn. Demirtaş için “AİHS’e göre bu kişiyi içeride tutamazsın.” dedi fakat halen içeride tutuyorlar!
Bakın bu iktidar şu anda iflas etmiş bir iktidardır arkadaşlar ve bu iflas etmiş iktidarın bu ittifakı lütfen devam ettirmeyelim. Bu topraklar için büyük bir zarar! Artık bu iktidarın, bu ittifakın miadı doldu arkadaşlar. Biz Meclis’teyiz sizin göremediklerinizi görüyoruz. Nasıl bir parti devleti olduklarını gördük! Artık Valiler bunların emir eri gibi, kaymakamlar emir eri gibi, Cumhuriyet Başsavcıları emir eri gibi, bütün müdürlükler emir eri gibi çalışıyor böyle bir şey olmaz. Demokrasilerde 3 ayrı güç vardır. Yürütme, yasama, yargı. Sen istediğin kadar yürütme gücünü elinde bulundur, yargıyı adaleti boyunduruk altında tutamazsın! Adalete güvenmeyeceksek neye güveneceğiz. Öyle bir yargı sistemi oluşturdular ki bakın ne yaptılar? Kendi menfaatleri için insanları içeri tıktılar, AİHM dışarı çıkarın dedi Sn. Demirtaş için “AİHS’e göre bu kişiyi içeride tutamazsın.” dedi fakat halen içeride tutuyorlar! Erdoğan’a diyorlar ki: “Niye bu kişiyi içeride tutuyorsun? Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi. “Tutarım.” Diyor! Sonuna kadar diretmeye çalışıyor, böyle bir ülke olabilir mi arkadaşlar? Sizin bir yakınınızı düşünün, en yüksek mahkemeler cezaevinden çıkması gerektiğine hükmetmiş ama o ülkenin lideri diyor ki: “Ben çıkartmam.” Böyle bir şey olabilir mi?
Erdoğan’ın paraya ihtiyacı oldu, Cemal Kaşıkçı davasını “Ağam paşam” diyerek dosyayı Suudi Arabistan’a verdi
Cemal Kaşıkçı cinayeti! Adamı Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürdüler, Erdoğan etmediği küfrü, hakareti bırakmadı Suudi Arabistan’a ama devir geçti, zaman geçti, köprülerin altından sular aktı gitti Erdoğan’ın paraya ihtiyacı oldu, “Ağam paşam” diyerek dosyayı Suudi Arabistan’a verdi, zamanında etmediği hakareti bırakmadı! Sonra Arabistan’dan kredi aldı, bunun için yaptı!
Sinan Ateş cinayeti. AK Parti ve MHP bu cinayeti ortak bir şekilde örtbas ettiler
Bu kirli ittifakın iç yüzünü ortaya çıkaran bir cinayet işlendi; Sinan Ateş cinayeti. AK Parti ve MHP bu cinayeti ortak bir şekilde örtbas ettiler ve yargıya hiç güvenemeyeceğimiz ortaya çıktı! Tutanaktaki ismi değiştirdiler! Binlerce örnekle biliyorsunuz ki yargıyı yürütmenin kulu kölesi haline getirdiler!
Tarım bitmiş, hayvancılık bitmiş, ağır sanayi desen bir şey yok!
Ekonomiyi mahvettiler. Şu anda eksi 70 Milyar $ Merkez Bankası içeri girmiş durumda! Dış borçlarımız 500 Milyar $’a dayanmış durumda! Çok kötü bir tablo var, çoğunuz belki tüccardır. Borcunuz varken onu ödemeyip dışarıdan borç alıp borçlarınızı öteliyorsanız; Putin’e diyor ki: “Sana doğalgaz parasını vermeyim.” Diyor, bir sürü borcunu ödemiyor. Dağ gibi bir borç birikmiş durumda ve şu anda da seçim ekonomisi uygulayarak bu borcu daha da büyütüyor. Ekonominin, enflasyonun nasıl patladığını hepimiz gördük. Ekonomi çığırından çıktı zembereği boşalttı. Bugün ev sahibi kiracı tartışmaları ayyuka çıkmış tüm mahkemeler bunu konuşuyor! Bugün soğanın kilosu 20 TL, etin kilosu 350 TL işler çığırından çıkmış, neresinden tutacağınızı bilmiyorsunuz çünkü dengeler bozulmuş. Tarım bitmiş, hayvancılık bitmiş, ağır sanayi desen bir şey yok! Bütün Bingöl’den, Erzurum’dan, Ağrı’dan insanlarımız ya İstanbul’a ya da Amerika’ya, Kanada’ya gidiyor! Bu kadar ülkeyi kötü bir hale getirdiler ki; bilim insanları Cumhuriyet tarihinin olmadık şeklinde yurt dışına gidiyor. Doktorlar, meslektaşlarım binlercesi büyük rekorlar kırılıyor yurt dışına gidiyor. Mühendislerin sayısı da çok fazla yurt dışına gitti. Bilim insanları, akademisyenler akın akın yurt dışına gidiyorlar çünkü bu ülkede gelecek görmüyorlar. Yurdun dört bir tarafında dolaşıyoruz 2 gündür Erzurum’daydım orada da sordum gençlere herkes yurt dışına gitmek istiyor, bu ülkeden umutlarını yitirmişler olacak iş değil.
Dün Muhammed Yakut çıktı, bugün Ali Yeşildağ çıktı her gün skandalları anlatıyorlar!
Bu seçimlerde bu iktidarın gitmesi lazım. Belki şimdiye kadar destek vereniniz olmuştur ama şunu bilsin ki; bu sefer gönderelim çünkü değişim şart! Kirlenmiş, çürümüş, kokuşmuş bir iktidar var, yağma, talan var! İnanılmaz talan var! Olmadığını kimse ispat edemez! Olmadığını ispat etmek için Sedat Peker’in tek bir kelimesine cevap veremeyen Soylu çıksın hesap versin bakalım! Ülke uyuşturucu ticaretinden gırla dökülüyor! Dün Muhammed Yakut çıktı, bugün Ali Yeşildağ çıktı her gün skandal bir şekilde iktidarın yolsuzlukları nasıl dağ gibi ceplerine indirdikleri, hepimizin cebine inmesi gereken, kendimizin olan bu paraları nasıl başkalarının cebine indiğini anlatıyorlar!
Kendisine oy vermeyeni kafir ilan eden bir anlayış ile karşı karşıyayız Allah’tan korkun böyle bir şey olabilir mi?
Yolsuzluk, usulsüzlük, hukuksuzluk dağ gibi olmuş durumda ama bunun karşısında iktidar bunları anlattığımız için zarar vermeye çalışıyor. Bana yapılanları biliyorsunuz. Biz zulme karşı çıktık vekilinizi uyduruk bir ceza ile cezalandırıp cezaevine attılar ama güneş balçıkla sıvanmaz çıktık geldik yine sizin vekiliniz olduk. Hiç kimse bunu örtbas edemez! Partimize yönelik bir kapatma davası açıldı, uyduruk nedenlerle arkadaşlarımız zindanlara atıldı, Sn. Demirtaş, Sn. Figen Yüksekdağ ve tüm arkadaşlarımız zindanlarda tutuluyor, etmedikleri zulmü bırakmıyorlar, Kürtçe konserler yasaklanıyor, Kürtçe tiyatrolar yasaklanıyor. Öylesine bir milliyetçilik dalgası oluşturdular ki, öylesine dini milliyetçilik ile karıştırdılar ki sanki bu Allah’ın dininde milliyetçilik var! Allah’tan korkun hiçbir dönem bu kadar din ile Türk milliyetçiliği birbirine karıştırılıp çorba edilmedi! Öylesine bir iklim oluştu ki sokakta şarkıcılar öldürülüyor biliyor musunuz? Neden? Gitmiş yanına demiş ki: “Ölürem Türkiyem söyleyeceksin, söylemezsen öldürüyor.” Seni diyor ve öldürüyor! Bunu meşrulaştırmışlar! O kadar faşizan bir ortam oluşmuş ki insanların etnisitesi, dini, kültürü o kadar aşağılanmış ki o kadar dışlanmış ki Cumhuriyetin başka hiçbir döneminde bu yaşanmamıştı. Şu anda da bütün bu yaptıklarını dini istismarla örtmeye çalışıyorlar. Sürekli Erdoğan çıkıyor kürsülere : “Ben emri Allah’tan alıyorum bunlar Kandil’den alıyor. Bunların ezanı, kitabı, bayrağı, dini yok kardeşim.” Milleti kafir ilan ediyor! Kendisine oy vermeyeni kafir ilan eden bir anlayış ile karşı karşıyayız Allah’tan korkun böyle bir şey olabilir mi?
“Alnını secdeye koyana ahdimiz var.” alnı secdeye değmeyene ahdin yok mu? Bu ülkede niye ayrımcılık yapıyorsun?
Ben dün Erzurum’daydım. Erdoğan Erzurum’da miting düzenlemişti. Billboardlara ne yazmış biliyor musunuz? “Alnını secdeye koyana ahdimiz var.” alnı secdeye değmeyene ahdin yok mu? Bu ülkede niye ayrımcılık yapıyorsun? Alnı secdeye değen de var değmeyen de var, Müslüman da var, Hristiyan da var, Müslüman olup namaz kılanı da var kılmayanı da var sana ne kardeşim! Milletin dini mezhebi üzerinden niye ayrımcılık yapıyorsun? Sana ne? Sen 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacaksın, ondan sonra “Bölücü” diyor! En büyük bölücülüğü kendileri yapıyor! Böyle bir şey olabilir mi? Bu ülkeyi bu uçuruma sürüklemeyelim lütfen Allah için! Hem yağma, talan, rüşvet gırla gitmiş bunun üstüne din badanası ile örtmeye çalışıyor! Daha dün ben Meclis’ten nasıl çıkarıldım gördünüz! Sabah namazı sırasında abdestimi aldım, polisler geldi beni götürmeye çalışıyorlar “2 dakika izin verin sabah namazımı kılayım ondan sonra beni götüreceksiniz götürün.” Dedim. “Yok izin vermeyiz, götüreceğiz.” deyip beni sürükleyip götürdüler. Bunlar mı alnı secdeye koyana ahdi olanlar? En çokta benim ve milyonların sorması gerekiyor! Bu nasıl bir yüz kızarmama hali! Nasıl yüzleri kızarmıyor arkadaşlar!
Binali Yıldırım sen Kürt meselesinde barış ile bu işi halledelim diyen barış akademisyenlerini KHK ile ihraç etmedin mi?
Binali Yıldırım diyor ki: “Bizim iktidarımızda hiç kimse haksız yere işten çıkartılmamıştır.” diyor! Sen Kürt meselesinde barış ile bu işi halledelim diyen barış akademisyenlerini KHK ile ihraç etmedin mi? Sen yüz binlerce kişiyi KHK’lar ile ihraç etmedin mi? 50 bin kişiyi 1 gecede, gece yarısı “terörist” ilan edip işten atmadın mı? Kim yaptı bunu kardeşim? Bu yalanları niye atıyorsun? Bakın arkadaşlar istismar haksızlık, hukuksuzluk, had safhada! Şu anda vereceğiniz oylar bu ülkenin kaderini belirleyecek resmen! “Yollar yapılmış, köprüler, hanlar, havalimanları, şehir hastanesi yapılmış Ömer bey onun için verdik.” Değerli arkadaşlar onun nasıl olduğunu ben size anlatayım! Gerek TBMM’de gerek belediyelerin meclislerinde bu işlerin nasıl döndüğünü siz bilmiyor musunuz? Müteahhitlere sunulan imkanlarla müteahhitlerle kırıştırılarak bu işlerin yapıldığını bilmiyor musunuz? Adamın işi gücü inşaat çünkü buradan bir nema kazanmaya çalışıyor! Her işte bir hile dönüyor bakıyorsunuz! Herkes payını alıyor, üleşme hali var! Devletin tüm kademelerinde korkunç bir rüşvet hali var! Yağma, talan had safhada ve çökmüş bir ekonomi var karşımızda. Siz bu iktidarı ödüllendirmek mümkün diye düşünebilir misiniz?
Cumhurbaşkanı diye kendisine yapılan en ufak eleştiri hemen o kişi için mahkeme meselesi oluyor.
İktidar çökmüş durumda şu anda. Şu anda sadece ve sadece kendi iktidarına odaklanmış bir Erdoğan var! Ülke yansın yıkılsın umurunda değil! “Yeter ki ben seçimi kazanayım, yeter ki sağdan soldan biraz daha borç bulayım, borçlarımı arttırayım, milletin gözünü boyayım, makyaj yapayım, badana yapayım böyle ülke yürüsün.” Değerli arkadaşlar şunu çok net söylüyorum; bu topraklar bu ülke kesinlikle bu hali hak etmiyor! Muazzam bir ülkemiz var, bu ülke muazzam bir ülke her türlü imkanı ile 4 mevsimi bir arada yaşayan yönüyle tarımı, hayvancılığı, gençleri kaybediyor! Bu kadar dinamik genç nüfusu olan kaç ülke var? Ama biz gençlerimizi küstürüp onların yurt dışına çıkmasına sebep oluyoruz! Bilim insanları yurt dışına çıkıyor! Ülke yaşlanıyor ve maalesef ki ülkedeki eğitim seviyesi düşmeye başlıyor. Böyle bir tablo var! Artık bizim akılcı bir şekilde düşünmemiz lazım! Bakın biz bunu net şekilde parti olarak söylüyoruz; Sayın Kılıçdaroğlu’nu da destekliyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik çok hakaretler edildi, mezhebinden dolayı dışlandı vb. birçok şey yapıldı ama biz sırf bu ülkede ortak bir konsensüs ile bir parçalanma olmasın diye kendi partimizin Cumhurbaşkanı adayı olmasını istemedik. Dedik ki: “Ülke yeter ki Erdoğan’dan kurtulsun ve birçok insan hakları meselesinde söz veren ve bunu yaptığını gördüğümüz Sn. Kılıçdaroğlu’na destek veriyoruz. Birçok meselenin çözümü sadece parlamentoyla olmuyor! Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı makamının da emin ellere geçmesi gerekiyor! İnsanlara saygı duyan, bağırıp, çağırmayan, hakaret etmeyen ellere geçmesi lazım. Erdoğan ve Bahçeli’ye bakıyorsunuz adamlar her konuşmasında çıkıp bir sürü hakaret ediyorlar. Bir sürü hakaret, küfür, etmediği şey bırakmıyor! Böyle bir şeyi hak etmiyorsunuz! Hiçbirimiz hak etmiyoruz! Bu ülkenin en değerli vatandaşlarıyız! Başka birisinin zulmü altında yaşamayı hak etmiyoruz! Hakareti, küfrü altında yaşamayı hak etmiyoruz! Adam çıkmış sen Cumhurbaşkanı olabilirsin, parti başkanı olabilirsin ona buna hakaret etmeye ne hakkın var senin fakat ağır bir şekilde neler diyor! Cumhurbaşkanı diye kendisine yapılan en ufak eleştiri hemen o kişi için mahkeme meselesi oluyor. Binlerce dosya var Erdoğan’ı eleştirdin diye! Böyle bir şey olabilir mi?
Gebze’de aralarında İlçe Eş Başkanımız olan Ömer Yıldız arkadaşımızın olduğu 5 kişi tutuklandı. Vekil adaylarımız iftiralar atılarak tutuklanıyor!
Değerli arkadaşlar biz şu anda seçim sathı mailinde yoğun bir uğraş veriyoruz. Gerek Türkiye’de gerekse de Kocaeli’nde çok önemli engellemeler ile karşı karşıyayız. Bakın çok net söylüyorum! Çok önemli engellemeler ile karşılaşıyoruz. Neden? En başta partimizin bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt meselesi hakkında söyledikleri yüzünden. Biz diyoruz ki; kardeşim gelin yeni bir anayasa yapalım, bu işi hep birlikte çözelim, silahla, çatışmayla, kan ile olmaz! Biz bunun için Meclis’teyiz ve bu işi çözelim diyoruz ama bizim sahada siyaset yapmamızı engelleyerek bizi engellemeye çalışıyorlar veya biz diyoruz ki; gelin bu işi anayasal çerçevede halledelim diyoruz kabul etmiyorlar! Sahada bizi yoğun bir şekilde engelliyorlar hem Türkiye’de hem Kocaeli’nde! Arkadaşlarımız boş yere tutuklanıyor! Gebze’de aralarında İlçe Eş Başkanımız olan Ömer Yıldız arkadaşımızın olduğu 5 kişi tutuklandı. 6-7 yıl önceki sosyal medya paylaşımı yapmış, bakıyor ki partimiz çalışıyor ve seçime 5 kala arkadaşlarımız tutuklanıyor! Vekil adaylarımız iftiralar atılarak tutuklanıyor! Birisi ile kol kola resmi varmış denilerek o resimdeki kişi bizim arkadaşımız değil ama bunu medyamız yok ki net olarak ispatlayabilesiniz! Koca bir trol medyası var onlar istediğini yapıyor! Seçim bürolarımız taşlanıyor! Niye? Kürt meselesi çözülsün, Kürtçe konserler, tiyatrolar yasaklanmasın dediğimiz için! Sırf bunun için! Kendi faşizan anlayışları dayatılsın diye! Bahçeli ve Erdoğan’ın faşizan anlayışı, vefa diyerek dayattıkları bu faşizm yaşasın diye bunu yapıyorlar! Biz sizden, değerli Bingöllülerden bu noktada destek ve söz bekliyoruz değerli arkadaşlar. Ben vekiliniz olarak içim, vicdanım rahat, canla başla çalışıp o yüzle sizin karşınıza geliyorum.

Yorumlar (0)