Gazete Kritik Siyaset MHP: Terörsüz Türkiye sürecini kalıcı hale getirmek için terör örgütünün tüm uzantıları silahları teslim etmelidir

MHP: Terörsüz Türkiye sürecini kalıcı hale getirmek için terör örgütünün tüm uzantıları silahları teslim etmelidir

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Terörsüz Türkiye" sürecinin tamamlanması için PKK'nın silah bırakması gerektiğini vurguladı. Ayrıca 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na değinerek, ekonomik istikrarın sağlanması için disiplin, enflasyonla mücadele ve sürdürülebilir büyümenin önemini belirtti.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Terörsüz Türkiye" sürecinin tamamlanması için terör örgütü PKK'nın tüm unsurlarının silah bırakması gerektiğini belirterek, "Sürecin tamamlanması için daha yapılacak işler vardır. Bu süreci kalıcı hale getirmenin birinci şartı terör örgütünün tüm unsur ve uzantılarıyla 27 Şubat çağrısına harfiyen uyması, silahları teslim etmesidir" dedi. 

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine, TBMM Genel Kurulu’nda başlandı.

Bütçeye ilişkin genel kurulda MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay konuşma yaptı. Akçay, 2026 bütçesinin 3 temel üzerine inşa edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Ürettiğinden fazla tüketen, kazandığından fazla harcayan bir ekonomi istikrarsız ekonomidir. 2026 yılı bütçemizi zorlu bir ekonomik tablo içinde konuşuyoruz. Ancak altını çizmek isterim ki, Türkiye, zorlukları fırsata çevirip sıçramaya dönüştüren bir ülkedir. Ekonomideki hedefimiz nettir. Ekonomide istikrarı sağlamak zorundayız. Enflasyonu kalıcı biçimde tek haneye indirmek, üretken yatırımlarla istihdamı büyütmek ve refahı adil paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla 2026 bütçesi 3 temel üzerine inşa ediliyor: Harcamada disiplin, fiyat istikrarını esas alan enflasyonla mücadele ve sürdürülebilir büyüme."

"1. dereceye gelen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi büyük önem taşımaktadır"

Akçay, dar ve sabit gelirli vatandaşların refahını artıracak düzenlemeler, emeklilerin ve kamu çalışanlarının aylıklarında yapılacak iyileştirmeler, esnaf ve çiftçilerin Bağ-Kur prim gün sayısının düşürülmesi, 1. dereceye gelen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve ev hanımlarının prim desteğiyle emeklilik hakkı tanınması gibi adımların, verilen sözlerin yerine getirilmesi bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.

Vergi uygulamalarının son günlerdeki en önemli gündem başlığının, 30 büyükşehirde basit usulde vergilendirmenin kaldırılması olduğunu belirten Akçay, şöyle devam etti:

"2026'dan itibaren taksici, dolmuşçu, lokantacı, kuaför, tamirci, kahveci gibi küçük esnafımız, basit usulden gerçek usule geçirilecektir. Bu değişiklik, esnafımızın omuzlarına mali bir yük ve bürokrasi getirmektedir. Bu geçişle birlikte esnafımızın gelir vergisi istisnası kalkacak, defter tutma zorunluluğu başlayacak ve her beyanname de verilen damga vergileri ile yeni masraflar ortaya çıkacaktır. Sabah dükkanını besmeleyle açıp, akşam şükürle kapatan, milletimizin ve devletimizin teminatı olan esnafımızı; bilhassa kırsal kesimde bulunan küçük esnafımızı defter, beyanname, damga vergisi sarmalına bırakamayız. Bu yanlıştan dönülmelidir. Önerimiz şudur: Bu düzenleme iptal edilmeli veya en azından geçiş süreci daha yumuşak ve kademeli hale getirilmelidir. Gerçek usule geçiş için belirlenen ciro ve diğer hadler, günümüz ekonomik şartlarına uygun olarak yükseltilmeli ve esnafımıza bu süreçte destek verilmelidir."

"Evlatlarımızı yutan bu sarmaldan çıkmak, önümüzdeki en büyük ödevdir"

Erkan Akçay, "Terörsüz Türkiye" sürecinin, siyasi bir manevra değil, devlet aklı ve millet vicdanıyla çizilmiş tarihi, milli ve stratejik bir yöneliş olduğunu belirterek, "Bu yolun pusulası hukuk, demokrasi, adalet, güvenlik ve onurdur. 'Terörsüz Türkiye' yalnız iç barışımız için değil, aynı zamanda Ortadoğu’da, Mavi Vatan’da, Kıbrıs’ta, Balkanlar’da, Kafkasya’da, Orta Asya’da, Afrika’da daha güçlü jeopolitik sağlam duruşun ve istikrarın da şartıdır. Hayat insanları yoksunlukları ve korkuları üzerinden vurur. Türkiye ve Tük milleti onlarca yıl yaratılan suni korkular ve kasti yaşatılan yoksunluklar üzerinden büyük yara aldı. Terörsüz Türkiye ile tüm korku ve yoksunluk oyunlarına son veriyoruz ve 'vakit kardeşlik, kenetlenme vaktidir' diyoruz. Onlarca yıldır enerjimizi ve en kıymetli varlığımız olan evlatlarımızı yutan bu sarmaldan çıkmak, önümüzdeki en büyük ödevdir" dedi.

"Terörsüz Türkiye yalnız ülkemizde değil; bölgesel barışa da katkıdır"

Akçay, Terörsüz Türkiye sürecinin bölgesel barışa da katkı sunacağını ifade ederek, "Terörsüz Türkiye, devlet aklıyla, inisiyatifi asla dış aktörlere bırakmayan, demokrasi ve hukuk devletiyle tahkim edilmiş bir milli birlik aşamasıdır. Terörsüz Türkiye, yalnız ülkemize değil; bölgesel barışa da katkıdır. İçeride başarıya ulaştıkça Suriye ve Irak kapsamında ve bu ülkelerin bütünlüğü ve bölünmezliği güçlenecektir. Ve elbette ki Suriye ve Irak’ta 'yüreği, aklı, fikri' bizden kopmayan, yönünü ve umudunu Türkiye’den asla çevirmeyen bütün soydaşlarımız da huzur bulacaktır" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Terörsüz Türkiye sürecinin tamamlanması için terör örgütünün tüm unsur ve uzantılarıyla silah bırakması gerektiğini belirterek, "Ancak sürecin tamamlanması için daha yapılacak işler vardır. Bu süreci kalıcı hale getirmenin birinci şartı, terör örgütünün tüm unsur ve uzantılarıyla 27 Şubat çağrısına harfiyen uyması, silahları teslim etmesidir. Özellikle Suriye'deki SDG/YPG yapılanmasının da aynı kararlılığı göstermesi, 10 Mart Mutabakatına uygun hareket etmesi gerekmektedir. Hatırlatmak isteriz ki, sınırımızda ikinci bir İsrail kurulmasına asla tahammülümüz yoktur" dedi.

"Türk dış politikasında yeni ve güçlü bir paradigmaya ihtiyaç vardır"

Akçay, Türk dış politikasında, yeni ve güçlü bir paradigmaya ihtiyaç bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: 

"Bu hali, 3 sütun üzerine inşa etmeliyiz: Bunlar, Kudüs paktı, TRÇ ve ABD ve Batı’yla dengeli ilişkiler. Birinci sütunumuz, Kudüs paktıdır. Kudüs eksenli bölgesel barış ve güvenlik mimarisi, sadece Filistin-İsrail hattında kalıcı ateşkesi değil; bölgenin bir huzur kuşağına dönüşmesini hedeflemektedir. İkinci sütunumuz, TRÇ, yani Türkiye-Rusya-Çin ittifakı ve işbirliğidir. TRÇ, bir askeri blok olmayıp; enerji, lojistik, sanayi-teknoloji eksenlerinde somut çıktılar üretmeyi hedefleyen katmanlı bir ortaklıktır. TRÇ bir eksen kayması değil, eksen tahkimidir. Üçüncü sütunumuz, ABD ve Batı’yla dengeli ilişkiler. Çift başlı Selçuklu kartalından ilham alan bir kavrayışla hem Doğu'ya hem Batı'ya elimizi uzatır, her iki yöne başımızı ve bakışımızı çeviriyoruz."

"Meslek liselerimizi birer cazibe merkezi konumuna getirmeliyiz"

Erkan Akçay, meslek liselerini cazip kılacak uygulamalar geliştirilmesi, bu liselerin, aileleri de özendirecek bir konuma getirilmesi gerektiğini de belirterek, "Meslek liselerine yönelik yapılacak alt yapı yatırımları, iş bulma, sosyal güvenlik, staj imkanlarını genişletme, tatmin edici maaş ve sosyal prestij kazandırma revizyonu sayesinde; aileler evlatlarının meslek lisesine gittiğini mahcubiyetle değil gururla söylemelidir. Bu çerçevede eğitim programları meslek standartlarına, sanayinin ve diğer sektörlerin ihtiyaçlarına dayalı olarak yeniden düzenlenmelidir" diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *