Gazete Kritik Siyaset Kemal Okuyan: CHP, sosyalist hareketin bağımsızlığını engelliyor, milletvekili transferini reddediyoruz

Kemal Okuyan: CHP, sosyalist hareketin bağımsızlığını engelliyor, milletvekili transferini reddediyoruz

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV'de yayınlanan Komünist Bakış programına konuk oldu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, "Türkiye'de sosyalist hareketin bağımsız bir güç haline gelmesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nden bağımsız bir gündem haline gelmesiyle mümkün" dedi.

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV'de yayınlanan Komünist Bakış programına konuk oldu. Sosyal medyada, CHP’nin gelecek seçimlerde Türkiye Komünist Partisi’ne milletvekili kontenjanı ayırması gerektiği üzerinden yürütülen tartışmalar hatırlatılarak “CHP böyle bir teklif yapsa dahi Türkiye Komünist Partisi bunu ret mi eder” sorusu üzerine Okuyan, şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde olan ya da yönetimine çok yakın bazı isimler kimi gayri resmi teklifler yaptılar. Gündemin biraz daha buna olanak verdiği anda yürüteceğimiz bir çalışma olacak. O çalışmanın önemli parçalarından bir tanesi milletvekili transferinin tamamen yasaklanmasıdır. Bir milletvekili siyasi tercihinde bir değişiklik öngörüyorsa, böyle bir tercihte bulunuyorsa milletvekilliğini de bıraksın. Sonraki seçimde gönül verdiği yeni partisinden aday olsun.

"TKP, yakın hissetmediği bir siyasi partinin seçmeni üzerinden Meclis’e girmek istemez"

Türkiye Komünist Partisi herhangi bir ortaklık görmediği, yakın hissetmediği bir siyasi partinin seçmeni üzerinden Meclis’e girmek istemez. Bir, bunu ahlaki bulmayız. İki, böyle bir seçim sırasında varsayalım ki Türkiye Komünist Partisi'nden 2 ya da 3 tane aday bir başka partiden aday oldu ve Meclis’e girdi. O seçim kampanyası boyunca Türkiye Komünist Partisi'nin o siyasi partiye karşı ya da o siyasi partinin aleyhine herhangi bir faaliyet sürdürmesi imkansızdır. Ahlaki değildir. Türkiye Komünist Partisi’nin o milletvekilleri diyelim ki başka bir partiden aday oldular ve seçildiler. Daha sonra nasıl Türkiye Komünist Partisi'ne geri dönecekler? Hangi yüzle? Halka ne diyeceğiz? Türkiye Komünist Partisi bir başka partinin koruması altında, şemsiyesi altında, himayesi ya da icazetiyle Meclis’e girecek bir parti değil. Bu pazarlığa kapalı.”

Bazı yazarların sosyalizm stratejisi olarak “CHP'yi sola çekerek desteklemeyi” tartışan yazılarını değerlendiren Okuyan, “Türkiye'de sosyalist hareketin bağımsız bir güç haline gelmesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nden bağımsız bir gündem haline gelmesiyle mümkün” dedi.

"CHP bazı konularda yeterince ses çıkarmıyor"

Sosyalist hareketin, CHP’nin işini daha iyi yapmakla yükümlü olmadığını belirten Okuyan, “CHP bazı konularda yeterince ses çıkarmıyor, sosyalist hareket güçlenirse ses çıkarır türünden bir anlayış bağımsız bir sosyalist hareketin yaratılmasına izin vermiyor. Çünkü o enerji dönüyor dolaşıyor tekrar Cumhuriyet Halk Partisi'ne geri dönüyor” diye konuştu.

CHP’deki sorunu “yeterince laik, cumhuriyetçi, emekten yana olmamak” şeklinde tarif eden değerlendirmelere itiraz eden Okuyan, “Mesele ‘yeterince’ değil ki. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi TÜSİAD’çı bir parti, sermayeden yana. Bunun yeterince açıklanabilecek bir tarafı yok. CHP yeterince emeğe önem vermiyor. Niye versin? TÜSİAD’çı bir parti emeğe önem vermez zaten. Emek bir demagoji unsurudur” ifadelerini kullandı.

"Bizim meselemiz Cumhuriyet Halk Partisi değil"

TKP’nin CHP’ye dönük eleştirilerinden vazgeçmeyeceğini belirten Okuyan, soL’un gündeme getirdiği CHP’nin NATO raporuna yükselen itirazları hatırlatarak, “Bizim Cumhuriyet Halk Partisi'ni kaşımak gibi bir görevimiz yok. Ne görüyorsak onunla uğraşıyoruz. Türkiye'de NATO’culuğu geriletmeye, yurtseverlik fikrini yaymaya, antiemperyalizmi güçlendirmeye çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi ya da bir başka parti... Bizim meselemiz Cumhuriyet Halk Partisi değil” diye konuştu.

"Halk TV'de mutlak bir Türkiye Komünist Partisi ambargosu var"

TKP’ye yönelik “İktidar dururken gidiyor CHP'yi eleştiriyor, muhalefete muhalefet ediyor” eleştirileri hatırlatılarak “TKP'nin muhalefete muhalefet etmek gibi bir derdi mi var” sorusu üzerine Okuyan, bu eleştirinin gerçeği yansıtmadığını, öncelikle CHP medyasının bir bölümünün yandaş medyadan farklı olmadığını savundu. Okuyan, şunları söyledi:

"Mesela Halk TV'de mutlak bir Türkiye Komünist Partisi ambargosu var. Patronunun tercihidir. Ama şunu tabii ki sorgularız. Bu kanala sağcısı çıkacak faşistlik yapacak, sermaye dalkavukluğu yapacak, NATO'culuk yapacak sonra da biz muhalif medya diye bağrımıza basacağız. Bir yandan AKP'nin saldırıları yüzünden bir dayanışma içerisindeyiz. Kapatmadır, para cezasıdır. Bütün bunlara karşı bir dayanışma içerisinde bulunuyoruz, bulunmaya devam edeceğiz. Tabii ki bir beklentimiz yok. Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönük zaman zaman yaptığımız eleştiriler nedeniyle Türkiye Komünist Partisi'nin düşüncelerinden rahatsız olunacak ama ekranlar faşistlere açılacak, islamcılara açılacak, AKP artıklarına açılacak. Hatta onların bir bölümü AKP'ye geri dönecekler falan. Bu çok masum bir tablo değil."

"Biz uğraşacağız ama kimsenin samimi bir şekilde uğraştığını görmüyoruz"

Türkiye’de düzen partileri lehine bir seçim sisteminin kurulduğunu belirten Okuyan, sağlıklı seçimlerin yapılabilmesi için şu önerilerde bulundu:

“Cumhuriyet Halk Partisi yüksek seçim barajından yararlanan bir parti. Zaman zaman gündeme getiriyorlar baraj kalksın ya da aşağı indirilsin diye. Bir kere burada samimilerse bunun için çaba harcarlar. Türkiye'de siyaseti ahlaksızlaştıran, ilkesizleştiren şeylerden bir tanesi milletvekili transferi ise diğeri seçim barajıdır. Seçim barajı kalkmalıdır ya da Türkiye milletvekilliği diye bir sistem geliştirilmelidir, hiçbir baraja tabi olmadan. Ama daha iyisi barajın kalkmasıdır. Hazine yardımı kalkmalıdır. Siyasi partiler faaliyetlerini Türkiye Komünist Partisi gibi ya da başka bazı partiler gibi kendi kaynaklarıyla, üyelerinin bağış ve aidatlarıyla, kendi olanaklarıyla sürdürmelidir. Yüksek Seçim Kurulu büyük ölçüde yürütme tarafından yani hükümet tarafından belirlenen bir organ. Bu YSK ile sağlıklı bir seçim yapılması imkansızdır. Devlet memurlarının siyasi partiye üyeliği yasak. İktidarda istedikleri gibi siyaset yapıyorlar. Partili cumhurbaşkanı var daha ne olsun? Türkiye'deki en üst kademe devlet memuru. Bununla mücadele edilmesi gerekiyor. Bu unsurlar ortadan kalkmadan Türkiye'de sağlıklı bir seçim yapılamaz. Hodri meydan, muhalefette olduğunu söyleyen, Türkiye'de demokrasi yok diyen, Türkiye'deki siyasal sistem özgürlükçü değil diyen bütün partiler otursunlar bu meselelerde uğraşsınlar. Biz uğraşacağız ama kimsenin samimi bir şekilde uğraştığını görmüyoruz. Çünkü bu ahlaki bir mesele, siyasi bir mesele, toplumsal bir mesele. Cumhuriyet Halk Partisi bu meselelerde samimi ve etkili bir mücadele versin. Biz de destekleyelim.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *