reklam
Gazete Kritik Siyaset Hayır Partisi: 'Darbelerde bile yaşanmayan bu sürece karşı halkımızdan destek bekliyoruz'

Hayır Partisi: 'Darbelerde bile yaşanmayan bu sürece karşı halkımızdan destek bekliyoruz'

Egemen Bağış ve Mehmet Müezzinoğlu gibi bakanların da geçmişte danışmanlığını yapmış olan Tuna Bekleviç’in açıklaması şöyle:Cumhuriyet tarihinde darbe dönemlerinde bile karşılaşmadığımız bir süreç yaşadığımızı kamuoyuna iletmek ve halkımızdan destek talep ediyoruz.

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir durumla karşı karşıyayız. Hayır Partisi'nin kurucusu Tuna Bekleviç, geçmişte Egemen Bağış ve Mehmet Müezzinoğlu gibi bakanların da danışmanlığını yaparak tanınan bir isim. Bekleviç, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum hakkında kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu. Bekleviç, bu süreçte halkın destek talep ettiğini vurguladı.

Halktan Destek Talebi

Bekleviç, Türkiye'deki siyasi ortamın endişe verici olduğunu ifade etti. Darbe dönemlerinde bile yaşanmayan bir durumla karşılaşmanın verdiği kaygıyı dile getiren Bekleviç, tüm siyasi partileri, hukukçuları ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçmeye davet etti. Ülke olarak zorlu bir dönemden geçildiğini belirten Bekleviç, "Ne yapalım?" sorusunu öne çıkararak, kamuoyunun ve diğer siyasi aktörlerin desteğinin önemine vurgu yaptı. Bu çağrı, yalnızca siyasi bir birlikteliği değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışmayı da hedefliyor. Bekleviç’in, sesini duyurmak için yaptığı bu açıklama, birçok kesim tarafından dikkate alınacağını düşündürmektedir.

Kuruluş Aşamasındaki Engeller

Hayır Partisi’nin kuruluş süreci, Bekleviç için oldukça zorlu geçti. 6 Şubat 2017 tarihinde İçişleri Bakanlığı’na evraklarını sunduklarında, gerekli belgelerin alındı belgesi verilmediğini açıklayan Bekleviç, bu durumun ciddi bir haksızlık olduğunu vurguladı. Gerekli belgelerin eksiksiz olduğu halde, bakanlık personelinin İstanbul’da bulunmasını bahane eden bakanlık yetkililerinin tavrı, parti kurucusu için kabul edilemezdi. Bekleviç, bu engellerin aşılması amacıyla gerekli değişiklikleri yapma konusunda iyi niyetli davrandıklarını belirtti. Ancak yine de 13 Şubat’ta yapılan eklemeler sonrasında alındı belgesi verilmemesi, sürecin uzamasına yol açmıştır.

Hukuki Süreç ve Ciddi İhlaller

Bekleviç’in bahsettiği bir diğer sorun da, resmi başvurularının savcılığa iletilmesiyle başladı. 14 Şubat’ta ikinci kez yaptıkları başvuruda, alındı belgesinin verilmediği dosyalarının savcılığa gönderildiği bildirilmişti. Bu durum, Bekleviç’in endişelerini daha da artırmış ve siyasi partiler kanununun ihlal edildiğini düşündürmüştü. İçişleri Bakanlığı’ndan alınması gereken belgeler hakkında yaşanan bu gecikmeler, hem hukuki hem de siyasi boyutları itibarıyla büyük bir kriz yaratabilir. Bekleviç, Siyasi Partiler Kanunu'nun gerektirdiği yasal zorunlulukların göz ardı edilmesinin, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu belirtti.

Sonuç ve Beklentiler

Sürecin uzamasının neden olduğu zararın büyük olduğunu ifade eden Bekleviç, bu tür durumların önlenmesi için gerekli adımların derhal atılması gerektiğine dikkat çekti. Olağanüstü bir süreçte karşılaşılan bu zorluklar, Türkiye'nin demokrasisi için kritik bir sınav haline geldi. Kamuoyunun bu gibi olaylara karşı duyarlı olması ve tüm aktörlerin bir araya gelerek çözüm arayışı içinde olması gerektiği konusunda ısrarcı oldu. Sonuç olarak Bekleviç, siyasi partiler arasındaki dayanışmanın ve birlikteliğin bu kadar kritik bir dönemde sağlanmasının gerekliliğini savunuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *