CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, kamu çalışanlarının yönelik zam teklifine tepki gösterdi. Taşcıer, "Bu teklifle ‘Daha çok çalış, daha az kazan, daha çabuk öl’ diyorlar. Ancak unuttukları bir şey var ki, devletin itibarı çalışanına, emeklisine verdiği değer ile ölçülür. Bu ülkenin onurlu emekçilerini, memurlarını üç kuruşa mahkum etmek, onlara dilenci muamelesi yapmak kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, kamu çalışanlarının toplu sözleşme süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Toplu sözleşme sürecinin 6,5 milyon memur ve memur emeklisini ilgilendirdiğini, sürecin iktidarın ciddiyetten uzak tavrıyla baltalandığını belirten Taşcıer, ''Tek Adam Rejiminin, ülkenin gerçeklerinden kopuk olduğunu biliyorduk ancak masaya teklif diyerek getirdikleri taban aylıklara bin lira artış önerisi halkla alay etmektir. Memurun, işçinin, emeklinin, asgari ücretlinin sofrasına bakmadan rakam açıklamak, ücretlileri açlıkla terbiye etme politikasının açık bir parçasıdır” dedi.
"İktidar ücretlilere ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor"
Kamu işçilerinin Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) sürecinde aylarca oyalanmasının ardından benzer bir senaryonun şimdi memurlar için devrede olduğunu kaydeden Taşcıer, iktidarın bu süreçte ücretlileri ''ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye'' çalıştığını söyledi.
Toplu sözleşme sürecinin kanundaki açık hükme rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın yurt dışı programı bahane edilerek kaçak bir toplantıyla başlatıldığını ifade eden Taşcıer, şunları kaydetti:
''Yılbaşından bu yana yoksulluk sınırı 14 bin lira, açlık sınırı 4 bin lira arttı. En düşük memur maaşı ise 47 bin lirada kaldı. Bugün yoksulluk sınırının yüzde 45 gerisinde kalan maaşlarla yaşamak mümkün değil. Merkez Bankası önceki gün 2026 enflasyon beklentisini yüzde 12’den yüzde 19’a yükseltti. Ama iktidar masaya teklif olarak yüzde 16 getirdi. Kendi icatları olan kontrollü enflasyonu bile kontrol edemiyorlarken memurlara ve memur emeklilerine önerdikleri bu teklifin anlamı açıktır: ‘Daha çok çalış, daha az kazan, daha çabuk öl’ diyorlar. Ancak unuttukları bir şey var ki, devletin itibarı çalışanına, emeklisine verdiği değer ile ölçülür. Bu ülkenin onurlu emekçilerini, memurlarını üç kuruşa mahkum etmek, onlara dilenci muamelesi yapmak kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir.''
"İkinci teklif adı altında utanmadan bir kilo kıyma parası olan bin lira artışı ‘iyileştirme’ diye sunuyorlar"
Taşcıer, iktidarın TÜİK makyajlı rakamlarla gizlemeye çalıştığı yoksullaşmanın haneleri tükettiğini ifade ederek, gıda enflasyonunun mutfakları yangın yerine çevirdiğini, iktidarın ise ücret politikasıyla bu yangına benzin döktüğüne dikkati çekti. İktidarın ikinci teklifi ile önerilen bin lira taban aylık artışının sadece bir kilo kıyma almaya yettiğini belirten Taşcıer, ''Yılbaşında en düşük memur maaşıyla 73 kilo kıyma alınabiliyordu. Bugün zamlı maaşla ancak 65 kilo alınabiliyor. Yani memur her ay 8 kilo kıyma kaybetti. Şimdi ikinci teklif adı altında utanmadan 1 kilo kıyma parası olan bin lira artışı ‘iyileştirme’ diye sunuyorlar. Soruyoruz: memurun sofrasından çalınan 7 kilo kıymayı kim geri verecek? Bu düzen alın terini buhara çeviriyor'' diye konuştu.
"Bu sefaletin hesabını, bu masada 'yetkili' diye oturup teslim olanlardan da bu teklifi getirenlerden de soracağız"
Gamze Taşcıer, yetkili konfederasyonun da masada emekçi adına değil, sarayın memuru gibi oturduğunu ileri sürerek, "Kamu işvereni gibi muğlak kelimeler arkasına saklanarak iktidarı aklıyor. Memurun sofrasına konan boş tencereyi meşrulaştırıyor. Bu masa, artık hak aramanın değil, hak gasbının masasıdır. Bu masa, emeğin değil, sefaletin masasıdır. Memurun ekmeğini, onurunu ve geleceğini bu soygun düzenine teslim etmeyeceğiz. Bugün susarsak yarın çocuklarımızın cebinden çalacaklar. Bugün direnirsek yarın kazanacağız. Bu sefaletin hesabını, bu masada 'yetkili' diye oturup teslim olanlardan da, bu teklifi getirenlerden de soracağız'' ifadelerini kullandı.