CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, sahte diploma ve belge tartışmalarıyla ilgili olarak
BTK’dan yapılan “iki satırlık” açıklamayla iktidarın sorumluluktan kaçamayacağını
vurguladı. Karasu “Yıllardır süregelen bu veri ihlalleri devletin hangi kurumlarındaki hangi
ihmaller zinciri sonucunda oluşmuştur?” sorusu, başta Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere tüm
ilgili kurumların ilk elden yanıtını vermesi gereken sorudur” dedi.
Karasu, kişisel veri sızıntılarının sebep ve sonuçlarının Meclis’te kurulacak bir komisyon
aracılığıyla araştırılarak ortaya konulmasını istedi.
Türkiye'de “sahte diploma” skandalı gündemdeki yerini korumaya devam ederken CHP Genel
Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, iktidarın iletişim ve kişisel veri güvenliğinden sorumlu
kurum olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) yapılan “iki satırlık”
açıklama ile sorumluluktan kaçamayacağını vurguladı. Karasu veri sızıntıları ile dijital
güvenlik sistemlerindeki yapısal açıklar ile hırsızlıkların neden ve sonuçlarının ortaya
çıkarılmasını Meclis’in araştırmasını istedi.
Sahte diploma ve belgelerle ilgili gelişmeler ile 10 diplomasıyla anılan ve halen Ulaştırma ve
Altyapı Bakan Yardımcısı olan Ömer Fatih Sayan’a ilişkin tartışmalar sürerken, e-Devlet
sistemine sızan ve e-imzaları kopyalayarak sahte belge düzenleyen suç çeteleri hala sanal
ortamlarda faaliyetlerini sürdürüyor. “Böyle bir skandal ortaya çıktığında ilgili bakandan,
sorumluluk silsilesinde kim, hangi bürokrat varsa hepsinin istifa etmesi gerekirdi” diyen CHP
Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’dan (BTK) ve
Bakan Yardımcısı Sayan’dan günler sonra gelen açıklamaları da eleştirdi. “Ulaştırma Bakanı
sağıra yatmış, koltuğuna yapışmış zaten hiç konuşmuyor. 10 diploma sahibi yardımcısı,
‘Eğitim almanın nesi kötü’ diyerek cevap veriyor. Biz diploma koleksiyonu sahibi olmanı
değil, kamu görevi yapmak yerine bunları hangi koşullarla sağladığını, bakan yardımcısıyken
denetleyeceğin bir kurumda yönetici olarak maaş almanı sorguluyoruz. Bunlara verilecek
cevabın var mı?” diye sordu
Devletin en temel, anayasal görevi vatandaşın mahrem bilgilerini korumak olduğunu
vurgulayan Karasu, “Vatandaş kişisel verilerini devlete emanet etmiş, ancak yıllardır bu
ülkeyi yöneten AKP iktidarı bu emanete sahip çıkamadı. 2016 yılında 50 milyondan fazla
vatandaşın kişisel verileri çevrimiçi olarak sızdırılmadı mı? 2022’de, e-Nabız verilerinin eski
AKP Gençlik Kolları Başkanıyla bağlantılı bir şirket tarafından Katar’a satıldığı iddia
edilmedi mi? Halen telegramda, web sitelerinde vatandaşlarının adres, tapu ve banka bilgileri
satılmıyor mu? Satılan bu veriler üzerinden başka sahte belgeler üretilmiyor mu? Kim buna
hayır diyebilir? İşte bu nedenle veri güvenliğinden sorumlu BTK, yaptığı ‘iki satırlık’
açıklamayla, bu iktidar sorumluklarından kaçamaz. ‘Bu veri ihlalleri, devletin hangi
kurumlarındaki hangi ihmaller zinciri sonucunda oluşmuştur?’ sorusuna başta Ulaştırma
Bakanlığı ve bakanı olmak üzere tüm ilgili kurumlar ilk elden yanıtını vermesi
gerekmektedir!”
“MECLİS ARAŞTIRSIN”
Karasu, milyonlarca vatandaşın adres ve banka bilgilerinden hastalıklarına, okul ve tapu
bilgilerinden telefonlarına kadar her türlü kişisel verisinin çalınmasına ve satılmasına ilişkin
duruma mutlaka TBMM’nin el koyması gerektiğini söyledi. Karasu, hazırladığı araştırma
önergesinde, bir araştırma komisyonu kurularak dijital sistemlere yasa dışı yöntemler
kullanılarak girilerek değiştirilmesi, kişisel verilerinin satılması, yabancı istihbarat
örgütlerinin eline geçmesi de dahil olmak üzere her türlü olumsuz duruma karşın ne
sorumluların ortaya çıkarılmasını istedi. Önergede, “Milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin
korunması için gerekli önlemlerin alınarak, uygulamada ortaya çıkan eksikliklerin
giderilmesi, veri sızıntıları ile dijital güvenlik sistemlerindeki yapısal açıklar ile hırsızlıkların
neden ve sonuçlarının ortaya çıkarılması, ilgili kamu kurumlarının ihmal ve sorumluluklarının
belirlenmesi, siyasi sorumluluk zincirinin ortaya konulması ve çözüm önerilerinin
belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerekmektedir” ifadeleri
yer aldı.