Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın polis ablukasına alınmasına ilişkin olarak, "İnsanlar bir suç işliyorsa, şiddete başvuruyorsa tabii ki kolluk kuvvetleri görevini yapacak. Ancak bir parti binasına gitmek isteyenleri engellemek, özellikle milletvekillerini, genel başkan yardımcılarımızı, parti üyelerini kim olursa olsun... Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan yarın bir başka partiye yapılmayacak anlamına da gelmiyor. Sanki oraya atanan bir kayyum var ve o kayyum oraya 'Gideceğim' diyor, 'Gideceğim' dedi diye binlerce polis orada görevlendiriliyor" dedi.
CHP'nin 2024’te oylanarak kabul edilen yeni tüzükle hayata geçen Örgüt Temsilcileri Meclisi, ilk kez bugün toplandı. Parti Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda, CHP’nin 81 il başkanı, PM üyeleri, milletvekilleri, YDK üyeleri, önceki genel başkanlar ve örgüt temsilcileri bir araya geldi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, örgüt temsilcileri toplantısını ve değerlendirdi. Aras, "Sayın Genel Başkanımızın konuşması çok yerindeydi. Özellikle parti programının nasıl hazırlandığını, bundan sonra daha nelerin üzerine konulacağını ve en kısa sürede olağan kurultayda da parti programının üyelerin ve bütün delegelerin, herkesin katılımıyla artık kurumsallaşacağını Sayın Genel Başkanımız ifade etti" dedi. Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada dört ana ayak üzerinden - sosyal devlet, dirençlilik, yargı sistemi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi birkaç ana başlık altında - yine Sayın Genel Başkanımız açıklamalarını yaptı ve gerçekten de Türkiye'nin bugün ihtiyacı olan yönetim sistemini ortaya koydu. Çünkü Türkiye son 20 yılda özellikle demokratik değerlerinden çok şey kaybetti.
Merkezileşen bir yönetim sistemi, otoriterleşen iktidar, arkasından yavaş yavaş demokratik kazanımların kaybedilmesi, Cumhuriyet kazanımlarının yavaş yavaş örselenmesi gibi, ekonominin de tabii ki bunlara bağlı olarak bozulması, dış politikadaki sorunlar, çevresel, bölgesel problemler, stratejik sıkıntılar, Ortadoğu bataklığına dahil olmamız gibi gerçekten birçok konuda geri gittik. Artık bu hasarın bir tamiri gerekiyordu ve bu parti programı hasarın tamiri için bence doğru bir yol haritası olmuş. Bizler de yuvarlak masalarda, özellikle ben yerel yönetimlerle ilgili konuyu daha çok dile getirmek için tabii ki buradayım."
"Parti programımızda yerel yönetimlerle ilgili önemli ve faydalı değişiklikler yapılmasını önereceğiz"
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Aras, "Yerel yönetimlerin özellikle yetki ve sorumluluğuna uygun olarak imkânlarında ciddi sıkıntı var. Halka hizmet noktasında aslında birinci derecede sorumlu ve görevli olan belediyeler, bu sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmekte ellerindeki yetki ve bütçe imkânlarıyla çok zorlanıyorlar" ifadelerini kullandı.
Aras, muhalefet belediyelerin hizmet yapamaması için her türlü uygulamanın yapıldığını söyleyerek, "Ama bundan sadece biz muzdarip değiliz. Aynı zamanda iktidarın belediyeleri de muzdarip. Bugün bir iktidar belediye başkanına, 'Senin sorunların ne' diye sorarsanız o da yetkiden ve bütçe imkânlarından bahsedecektir" diye konuştu.
Aras, "O yüzden bir an önce bu yerel yönetim yasasının tekrar ele alınması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, Avrupa Birliği yerel yönetim şartındaki bütün hususların yeniden gözden geçirilip bizim de mevzuatımıza dâhil edilmesi gerekiyor. Bugün bu toplantıları yaptıktan sonra yuvarlak masalarda bunları konuşacağız ve parti programımızda yerel yönetimlerle ilgili önemli ve faydalı değişiklikler yapılmasını önereceğiz. Parti programımız demokratikleşme üzerine kurulu bir program. E bugün tam ihtiyacımız olan bu zaten" dedi.
"Demokratik kazanımlardan ve demokratik değerlerden o kadar uzaklaşıyoruz ki bu da insanlara normal gelmeye başladı"
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın polis ablukasına alınmasına ilişkin de konuşan Aras, "Herhangi bir il başkanlığının binasına yüzlerce, binlerce polis arkadaşımızı görevlendirip orayı ablukaya almak, arkasından insanların oraya girişini engellemek, hele bu çağda doğru bir şey değil" ifadelerini kullandı. Aras, şunları söyledi:
"İnsanlar bir suç işliyorsa, şiddete başvuruyorsa tabii ki kolluk kuvvetleri görevini yapacak. Ancak bir parti binasına gitmek isteyenleri engellemek, özellikle milletvekillerini, genel başkan yardımcılarımızı, parti üyelerini kim olursa olsun... İnsanların özgür seyahat hakkını kısıtlamak, konut dokunulmazlığı gibi bir konuda o konutu abluka altına alıp oraya insanların gitmesini engellemek veya çıkmasını engellemek gibi bir uygulama artık çağımızda olmaması gereken bir uygulama.
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan yarın bir başka partiye yapılmayacak anlamına da gelmiyor. Çünkü demokratik kazanımlardan ve demokratik değerlerden o kadar uzaklaşıyoruz ki bu da insanlara normal gelmeye başladı. Sanki oraya atanan bir kayyum var ve o kayyum oraya 'Gideceğim' diyor, 'Gideceğim' dedi diye binlerce polis orada görevlendiriliyor."
Aras, konuşmasının sonunda İzmir'in Balçova ilçesinde Salih İşgören Polis Merkezi'ne düzenlenen saldırıyı kınayarak, "Saldırıda iki polisimizin şehit olması, 16 yaşında bir çocuğun bu saldırıyı gerçekleştiriyor olması çok acı bir şey. Gerçekten şu anda sokaklarda özellikle uyuşturucu ve suça bulaşmış çocuklar görüyorsunuz. Son dönemlerde gündemde de suça sürüklenen çocuklar diyoruz. İşte Mingüzi cinayeti var, onun gibi daha birçok şey var. Kolluk kuvvetlerinin, yargının asıl bu insanlarla uğraşması gerekirken siyaseti dizayn etmekle uğraşıyorlar" dedi.