GAZETEKRİTİK/ÖZEL - Halk TV'de yayımlanan Siyaset Kültürü programına konuk olan Gazeteci Yazar İsmail Saymaz, son zamanlardaki gündem maddelerine dair değerlendirmelerde bulundu. Saymaz'ın dikkat çektiği konulardan biri de, İstanbul Fatih'te yaşamlarını yitiren dört kardeşin intiharı oldu. Bu trajik olayın toplumsal etkileri ve nedenleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İstanbul'daki İntihar Olayı
İsmail Saymaz, olayın ardından hem Gazetekerimizin muhabirleriyle hem de diğer kaynaklarla yaptığı araştırmalar sonucunda yaşanan intiharı değerlendirdi. Türkiye'de intiharların genellikle tekil olaylar halinde meydana geldiğini belirten Saymaz, her yıl ortalama 3000 intihar vakası yaşandığını ifade etti. Bu vakaların yarısından fazlasının erkekler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Saymaz, intihar oranlarının 18-30 yaş grubunda yoğunlaştığını aktardı. İstanbul'daki bu olayda, dört kardeşin yaşlarının 45'in üzerinde olduğuna dikkat çekerek, karşı karşıya kaldıkları ekonomik zorlukların ve yalnızlığın, böyle trajik bir karara neden olduğuna vurgu yaptı. Saymaz, insanların hayatta kalmanın bir anlamı kalmadığına inandığını ve bu nedenle intihar etmiş olabileceklerini belirtti.
Fakirlik ve Çaresizlik
Saymaz, intihar eden dört kardeşin Fatih'te yaşadığı söylenirken, bölgedeki sosyal yapının da sorgulanması gerektiğinin altını çizdi. Ekonomik sorunların yanı sıra, insanların psikolojik olarak ne kadar zor durumda olduklarına dair önemli bulgular sundu. İktisadi bir krizin yanı sıra, toplumda oluşan yalnızlık ve iletişimsizlik durumunun insanlar arasında çaresizlik duygularını beslediğini dile getirdi. Ayrıca, toplumun farklı kesimleri arasında dayanışma ve yardımlaşma kültürünün zayıfladığını, bunun da insanları daha da izole hale getirdiğini kaydetti. Bu olayın, yalnızca bir aile trajedisi değil, aynı zamanda toplumun sosyoekonomik yapısının bir yansıması olduğunu söyledi.
Orta Sınıfın Çöküşü
Saymaz, Türkiye'deki orta sınıfın giderek yoksul kesimle birleştiğini ve toplumda büyük bir kırılma noktası yaşandığını öne sürdü. Bu durumun yalnızca ekonomik yetersizlikler değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve psikolojik etkenlerle de bağlantılı olduğunu vurguladı. İnsanların gelecek kaygısıyla boğuştuğunu ve bu yüzden ruhsal bunalıma sürüklendiğini belirtti. Saymaz'a göre, bu tür trajik olaylar karşısında duyarsızlaşma da içimizi kemiren bir diğer sorun. İnsanların, yaşananların sadece birer seyirci olarak izlenmesinin sonucunda karşılaşacakları için neler yapması gerektiğini bilmediklerini ifade etti. Yoksulluk ve çaresizlik, toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. Yanı sıra, insanların birer hikaye olduklarını unutmaması gerektiğini söyledi.
Seyirlik Olaylar ve İnsani Değerler
Saymaz, Türkiye genelinde yaşanan yoksulluk ve intiharların artık sıradan olaylar haline geldiğini, bu durumun da toplumda bir seyirlik olarak geçirildiğini belirtti. Her ne kadar bu tür olaylar acı verse de, insanların yaşanılanları sadece birer haber gibi izliyor olmalarının yanlış olduğunu dile getirdi. Toplumun bu dramların bir parçası olduğunu kabul etmesi gerektiğini ifade etti. İnsanlar arasındaki dayanışmanın azalması, bu tür trajedilerin yaşanmasına zemin hazırlıyor. Saymaz, bireylerin kendi hikayelerinin kahramanı olacağını ve bu durumun toplumun diğer kesimlerine de duyulmasının önemine işaret etti. Eğer insanlar yaşadıkları sorunları sahiplenmezse, bu sorunların birer seyir nesnesi haline geleceği görüşünde birleşiyor.
Olayın Sonuçları ve Toplumsal Yansımalar
İstanbul Fatih'teki intihar olayını izleyen toplumun, ne yazık ki bu ağırlığı hissetmediğini belirten Saymaz, insanların birbirlerini aramakta bile zorluk çektiğini ve kimsesizler mezarlığında sonlanan hayatların ardında büyük bir trajedinin yattığını söyledi. Bu tür olayların önlenmesi için sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın güçlendirilmesi gerektiği görüşüne yer verildi. Ayrıca, bu olayın topluma vermesi gereken derslerin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizen Saymaz, toplum olarak kendimize dönmemiz ve bu tür sorunları ele almak için çözüm yolları aramamız gerektiğini savundu.
İntihar Eden Kardeşlerin Kimlikleri
İstanbul'un Fatih ilçesinde, intihar eden kardeşlerin kimlikleri kamuoyuna duyuruldu. 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin oldukları öğrenildi. Ölüm notları ve evde bulunan ‘Dikkat siyanür var’ yazılı not, bu trajik vakayı daha da derinleştiriyor. Öne çıkan diğer bir durum ise, bu kardeşlerin yaşadığı evin elektriğinin ödenmeyen faturalar yüzünden kesildiği bilgisi. Bu detaylar, olayın arka planındaki ekonomik sıkıntıların ne denli ciddi olduğuna dikkat çekiyor.