reklam
Gazete Kritik Meclis Ücretli öğretmenlerin hakları için Meclis'te kanun teklifi gündeme getirildi

Ücretli öğretmenlerin hakları için Meclis'te kanun teklifi gündeme getirildi

Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Meclis'e verdiği kanun teklifiyle ücretli öğretmenlerin sözleşmeli olarak atanmasını ve emektar öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesini sağlamak istiyor. Avşar, sistemdeki sorunlara dikkat çekerek, bu öğretmenlerin hak ettiği konuma ulaşmasını talep ediyor.

Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, ücretli öğretmenleri yaşadığı sorunu
Meclis gündemine taşıdı. Avşar, ücretli öğretmenlerin, genel ve özel
şartları karşılamaları halinde ‘sözleşmeli öğretmen’ olarak atanmaları
ile emektar öğretmenlerin ise özlük ve yan haklarının iyileştirilmesine

dair kanun teklifi verdi.

Gerekçede; Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 90 bine yakın ‘ücretli
öğretmen’ bulunduğuna ve bu sayının yaklaşık her 10 öğretmenden
1’ine denk geldiğine dikkat çeken Avşar, buna karşın Bakan Tekin’in
ücretli öğretmenliği legal olmayan bir kadro olarak değerlendirdiğini
ve “ücretli öğretmenlik diye bir şey yok”, dediğini belirtti.
Avşar, sistemde adı bile olmayan ve yıllardır karın tokluğu bir ücretle
çalıştırılan ücretli öğretmenlerin toplum ve eğitim camiası içerisinde

hak ettiği konuma kavuşması gerektiğini ifade etti.

Avşar, söz konusu teklifle; ücretli öğretmenlerin genel ve özel şartları
karşılamaları halinde ‘sözleşmeli öğretmen’ olarak atanmaları ile

emektar öğretmenlerin ise özlük ve yan hakları iyileştirilmesini

amaçladıklarını belirtti.
Yaklaşık her 10 öğretmenden 1’i ‘ücretli öğretmen’
Millî Eğitim Bakanlığının verilerine atıfta bulunan Avşar, örgün eğitim
kurumlarında görev yapan öğretmen sayısının 2023-2024 eğitim öğretim
yılında 1 milyon 168 bin 896 olduğu ve bu öğretmenlerin 993 bin 397'si resmî
okullarda, 175 bin 499'u ise özel okullarda görev yaptığını belirtti.
Türk Eğitim Sen’e göre, bu öğretmenlerin 86 bin 136’sının “ücretli öğretmen”
olarak çalıştığını ve bunların 38 bin 602’si eğitim fakültesi mezunu, 39 bin
463’ü lisans mezunu (eğitim fakültesi hariç), 8 bin 71’i ön lisans mezunu
olduğunu belirten Avşar; “Resmî kurumlarda çalışan öğretmenler dikkate
alındığında yaklaşık her 10 öğretmenden 1’i “ücretli öğretmen” olarak
çalışmaktadır. Öğrenci bazında değerlendirildiğimizde ise yaklaşık 2 milyon
öğrencimiz bu öğretmenlerden ders almaktadır.”, dedi.
‘Yıllardır karın tokluğuna çalıştırılmaktalar’
Avşar, ücretli öğretmenlerin, uzun yıllar tabiri caizse karın tokluğuna bir
ücretle çalıştığını, aylık 10-15 gün SGK primi ile güvencesiz bir şekilde ihtisas
gerektiren bu mesleği icra ettiklerini belirtti ve şöyle devam etti; “Ek ders
karşılığı çalışan ücretli öğretmenlerimiz yaz tatili, sömestr tatili, ara tatiller,
kar tatili, dini ve milli bayramlarda ücret alamadığı gibi nöbet ücreti, derse
hazırlık ödeneği, banka promosyonu alamamış ve babalık izni, vefat izni vs.
yan haklardan da yararlanmamıştır.”
‘Kısmi iyileştirmeler yetersiz kalmıştır’
Avşar, 2018 yılında her ne kadar 5 bin ücretli öğretmen alımında dönemin
Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’ın “KPSS şartı aranmaksızın bu
öğretmenlerimizin kadroya alınmasını sağlayacağız.’’, dediğini ancak bu
şartlar sağlanamadığını belirtti.
Avşar, 2020 yılında ise 5+1 ve devamında 2+1 ek ders iyileştirmesi yapılmış
ve SGK primi aylık 22-24 güne çıkarılsa da iyileştirmenin sınırlı kaldığını ve bu
iyileştirmenin göreve yeni başlayan ve 3-5 yıllık çalışan ek dersli öğretmenler
için ileriye dönük özlük hakları yönünden olumlu bir adım olsa da 15-20 yıllık
öğretmenler geçmişte 13-15 gün yatırılan SGK priminden dolayı maalesef
emekli dahi olamayacaklarını ve hatta ücretli öğretmenlik başvuru ve kabul
sürecinin ikili ilişkilerle, torpil ve referansla yürütüldüğü de iddia edildiğini
belirtti.
Bakan; “Ücretli öğretmenlik diye bir şey yok”
Uzun yıllardır MEB’in istihdam modeli haline gelen ücretli öğretmenliği,
geçtiğimiz Mart Ayında Bakan Tekin yaptığı açıklamada, ücretli öğretmenlik
diye bir şey olmadığını ve bunun uydurma bir kavram olduğunu ifade eden
sözlerine değindi ve o sözlere yer verdi. “Ne bizim sistemimizde ne
mevzuatımızda ne kanunumuzda böyle bir şey yok. Bu nedir? Belli dersleri
okutacağımız öğretmen bulunamadığında ek ders ücreti karşılığında bize
destek olan kişiler bu kapsamda değerlendiriliyor. Ücretli öğretmenlik sanki

bizim mevzuatımızda olan bir kavram gibi sunuluyor. Bu sistem legal bir
kadro türü değil, tam tersine ihtiyaç gidermek için üretilmiş bir ara formül.”
‘Sistemde adı bile kaldırıldı’
Avşar, şu sözlere yer verdi; “Ancak bu açıklamalara karşın, öğretmenlerin
başvuruları e-Devlet’te ‘Ücretli Öğretmenlik Başvurusu’ adlı bölümden
yapıldığı, başvuru onayının ardından belgeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
teslim edildiği bilinmektedir. Bu açıklamalardan sonra sitede değişiklikler
yapılarak ücretli öğretmenlik ‘ders ücreti karşılığında öğretmen görevlendirme
sistemi’ olarak değiştirilmiş ancak uygulama aynı şekilde devam etmiştir.”
‘Legal olmayan bir kadro olarak tanımlandı’
Avşar, Sayın Bakanın tabiriyle her ne kadar “legal olmayan bir kadro” olarak
tanımlansa da görev, sorumluluk ve iş yükü açısından diğer bakanlıkların
bünyesinde çalışanlara göre çok daha fazla çalıştıkları halde aynı haklara
sahip olmadıklarını ifade etti.
‘Eğitim camiası içinde hak ettikleri konuma kavuşmalılar’
Avşar, eğitim sisteminin içerisinde önemli bir yere sahip ve büyük bir ihtiyacı
karşılayan ancak sistemde adı dahi olmayan ücretli öğretmenlerin gerek özlük
hakları ve yan haklarının sağlanması gerekse toplum ve eğitim camiası içinde
hak ettiği konuma kavuşturulması için gerekli çalışmaların yapılması önem arz
ettiğini belirtti.
Şartları karşılamaları halinde ‘sözleşmeli öğretmen’ olarak atanmalı
Avşar; “Bu teklifle, İlgili kanunun ücretle öğretmen görevlendirilesi
kapsamında çalıştırılan ‘ücretli öğretmenlerin’; Bir kereye mahsus olmak
üzere 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci
maddesinde öngörülen genel şartlar ile öğretmenliğe atanabilmek için aranan
özel şartları taşımaları ve Kamu Personel Seçme Sınavında Milli Eğitim
Bakanlığınca belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olmaları kaydıyla,
bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Milli Eğitim
Bakanlığına başvurmaları halinde ‘sözleşmeli öğretmen’ kadrolarında istihdam
edilmeleri ve bu kapsama giren ücretli öğretmenlere öncelik tanınması
şartıyla 2025-2026 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar 50.000 ‘sözleşmeli
öğretmen’ istihdam edilmesi” amaçladıklarını belirtti
‘Emektar öğretmenlerin özlük ve yan hakları iyileştirilmeli’
Avşar, teklifin devamında, 01.01.2015 tarihinden önce ‘ücretli öğretmenliğe’
başlamış, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla en az 80 ay veya üzeri
süre ile ek ders karşılığında görev yapmış olanlardan, eğitim fakültesi mezunu
veya pedagojik formasyona sahip olanlara ders karşılığı aldıkları ücretlerin
yanı sıra aylık (10.000) gösterge rakamının memur maaş katsayısıyla çarpımı
sonucu bulunacak tutar kadar ek ödeme yapılmasını amaçladıklarını belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *