Gazete Kritik Meclis Muğla'nın Ormanları Ranta Açılmasına CHP'li Özcan'dan Sert Tepki!

Muğla'nın Ormanları Ranta Açılmasına CHP'li Özcan'dan Sert Tepki!

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, yeni yönetmelik değişikliğiyle ormanlık alanların turizme açılmasına itiraz etti. Özcan, bunun ekosistem dengesine zarar vereceğini ve halkın doğal alanlardan mahrum kalmaması gerektiğini vurguladı, durumu TBMM gündemine taşıdı.

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Resmî Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelik değişikliği ile ormanlık alanların turizm yatırımlarına tahsis edilmesine yönelik tepki gösterdi. Özcan, “Halkın erişemeyeceği tesislere ‘kamuya açık’ demek, kamuoyunu yanıltmaktır. Muğla’nın doğal güzelliklerini ve ormanlarını ranta açmanıza izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu. Bu yeni düzenleme, 26 Haziran 2025 tarihli Resmî Gazete’de, "Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik" in 12. maddesine ek olarak getirildi. Kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında bulunan orman alanlarının turizm yatırımları için tahsis edilmesi imkanı sağlanmış oldu. Özcan, bu durumu TBMM gündemine taşıyarak, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a konuyla ilgili soru önergesi verdi.

Yönetmelik Değişikliğinin İçeriği

Yayınlanan yeni yönetmelikle birlikte, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafındaki orman alanlarının turizm amaçlı kullanıma açılmasının önü açılmıştır. Bu durum, özellikle kıyı kentlerinde, doğal yaşam ve ekosistem dengesine ciddi zararlar verebilir. Özcan, bu değişikliğin ekolojik dengenin bozulmasına yol açabileceğini ve kıyıların olduğu gibi korunması gerektiğini ifade etti. Bilimsel ölçütlerle belirlenen kıyı çizgilerinin dikkatlice korunması gerektiğinin altını çizen Özcan, bu bölgedeki ormanın yapısının ve doğal güzelliklerin zarar göreceğinden endişe ediyor. Yapılaşmanın bu alanlarda büyük tahribatlar yaratacağına dair uyarılarda bulundu.

Kültürel Miras ve Kamu Yararı

Özcan, kıyı alanlarının sadece doğal güzellikler açısından değil, aynı zamanda kültürel miras boyutunda da korunması gereken yerler olduğunu vurguladı. Anayasa’nın 43. ve 56. maddeleri ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu, kıyıların herkesin eşit ve serbestçe kullanımına açık olduğunu belirtmektedir. Bu çerçevede kıyıların yapılaşmaya açılmasının ve özel kullanım alanlarına dönüştürülmesinin kamu yararı açısından sakıncalar taşıdığını dile getirdi. Kıyıların sadece turizm gibi ekonomik çıkarlar uğruna ticarileştirilmesinin, toplum üzerinde uzun vadeli olumsuz etkileri olabileceği üzerinde durdu. Özcan, bu durumun çevresel sürdürülebilirliği zedeleyeceği ve kamu yararına uygunluk açısından ciddi sorunlar doğurabileceğini belirtti.

Kamuya Açık İfadesinin Anlamı

Yeni yönetmelikte yer alan "kamuya açık" şartının, uygulamada esasen sadece özel turizm tesislerine kapı açacağına dikkat çeken Özcan, bu tür bir yaklaşıma itiraz etti. Kıyıların halkın erişimine kapatılmasının, toplumda ticarileşmenin ve doğal yapı tahribatının hızlanmasına neden olabileceği fikrini savundu. Muğla gibi, doğa ile iç içe yaşayan topluluklar için yaşam haklarının ve çevreye erişim haklarının tehdit altında olduğunu ifade etti. “Halkın ayağının basamayacağı, turnike ve güvenliklerle çevrili tesisleri 'kamuya açık' demekle halkı kandıramazsınız” diyen Özcan, insanların doğal alanlardan mahrum kalmamaları gerektiğinin altını çizdi. Muğla’nın kıyı ve ormanlarını korumak adına hepimizin sorumluluğu olması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Hükümete Yöneltilen Sorular

Gizem Özcan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a şu beş soruyu sordu: Kıyı kenar çizgisi belirlenirken hangi bilimsel ölçütlerin göz önünde bulundurulduğu ve bu çizginin aşılması durumunda ekolojik denge üzerindeki etkilerin nasıl değerlendirildiği konusunda bilgi talep etti. Ayrıca, yeni düzenleme ile hangi illerde ve kıyı alanlarının tahsis kapsamına alındığı, bu alanlara ilişkin harita, koordinat ve yüzölçümü bilgileri gibi verilerin kamuoyu ile paylaşılıp paylaşılmadığını sorguladı. Muğla ilinde bu çerçevede tahsislerin olup olmadığını ve bu tahsisler doğrultusunda hangi turizm projelerinin planlandığını da öğrenmek istedi. Son olarak, tahsislerin sonuçlarının kıyı ekosistemleri, orman yapısı ve kamu erişim hakları üzerindeki muhtemel etkilerine ilişkin bilimsel bir risk değerlendirme raporu hazırlanıp hazırlanmadığını sordu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *