reklam
Gazete Kritik Meclis Milletvekili Rızvanoğlu: “Hatay Halkının Nefes Alma Hakkı Ellerinden Alınıyor”

Milletvekili Rızvanoğlu: “Hatay Halkının Nefes Alma Hakkı Ellerinden Alınıyor”

İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Hatay'daki hava kalitesi krizine dikkat çekerek, halk sağlığının ciddi tehditler altında olduğunu belirtti. Bölgedeki hava izleme istasyonlarının çoğunun devre dışı kalması ve asbest riski vatandaşların sağlığını tehdit ediyor. Reform çağrısı yaptı.

İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Hatay'da iki yıl önce meydana gelen depremin ardından yaşanan halk sağlığı krizine dikkat çekerek, bu durumun bölge için oluşturduğu tehditleri gündeme getirdi. Rızvanoğlu, hava izleme istasyonlarının kullanılmaması ve verilerin kamuya kapatılması sonucunda bölgedeki hava kalitesinin ciddi bir şekilde tehlikeye girdiğini vurguladı. Hatay'da halkın nefes alma hakkının tehlikede olduğunu söyleyen Rızvanoğlu, insanların soluduğu havanın kalitesi hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını belirtti.

Hatay'daki Halk Sağlığı Tehlikesi

Rızvanoğlu, Hatay'da yaşanan sağlık krizinin derinleştiğini ifade ederken, bölgenin iyileşme sürecinin yavaş ilerlediğini vurguladı. 2023 yılında gerçekleşen depremden sonra sadece yapılar değil, aynı zamanda halkın sağlığının da ciddi anlamda zarar gördüğünü dile getirdi. Depreme zemin hazırlayan hijyen ve çevre politikalarının eksikliği, sağlık risklerini artıran bir başka unsur olarak öne çıkıyor. Rızvanoğlu, "Bugün burada, hâlâ iyileşememiş bir kentin ortasındayız. Halk sağlık politikaları göz ardı edildiği sürece tehlikelerin büyümesine neden oluyor," dedi. Hava kirliliğine bağlı sağlık sorunlarının artış gösterdiğini de belirten Rızvanoğlu, bunun kriz yaratacak boyutlara ulaştığını savundu.

Hava Kalitesi İzleme Problemleri

Milletvekili Rızvanoğlu, Hatay’da bulunan hava kalitesi izleme istasyonlarının büyük çoğunluğunun devre dışı kaldığını ifade etti. Önceden beş farklı noktada hava kalitesi ölçümleri yapılırken, günümüzde bu istasyonlardan sadece ikisinin aktif olduğuna dikkat çekti. Rızvanoğlu, "Özellikle Samandağ ve Antakya gibi kritik bölgelerde hiçbir veri paylaşımı yapılmıyor. Kamuoyunun sağlığı için önemli olan bu bilgilerin gizlenmesi, büyük bir eksiklik olarak karşımıza çıkıyor," diye belirtti. Devletin çevreyle ilgili yasaları gereği bu verilerin halka ulaşmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Rızvanoğlu, insanların ne tür bir hava soluduklarını bilmeden yaşamalarının sağlığı tehlikeye attığını ifade etti.

Bilim İnsanlarından Uyarı: Hava Kirliliği Alarm Veriyor

Rızvanoğlu, bölgedeki hava kalitesi sorununu çözmek amacıyla bilim insanlarının da harekete geçtiğini söyledi. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun geçtiğimiz yıl yürüttüğü çalışma ile 30 günlük hava ölçüm sonuçlarının, Hatay halkının sağlık açısından ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi. Yapılan ölçümlerde, halkın soluduğu havanın Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği sınırların dört katı kadar kirli olduğu belirlendi. Rızvanoğlu, “Bu kadar tehlikeli bir durum varken hala düzenli ölçümlerin yapılmaması anlaşılır bir durum değil. Bakanlık, verileri neden paylaşmıyor, bu durumda biz halk olarak ne yapmalıyız?” şeklinde eleştirilerde bulundu.

Kirli Havaya Neden Olan Unsurlar

Rızvanoğlu, hava kirliliğinin temel nedenlerini irdeleyerek, bölgedeki molozların bilimsel ve hukuksal ölçütlere uygun şekilde temizlenmemesi gerektiğini ortaya koydu. Bu durumda, yerleşim alanlarının dibinde sürdürülen demir ayrıştırma işlemlerinin ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, deprem sonrası açılan 114 maden ocağının çevreye verdiği zararı da eleştiren Rızvanoğlu, bu durumun denetimsiz bir şekilde ilerlediğine dikkat çekti. Kirli hava kaynaklarının sadece bu tesislerle sınırlı olmadığını dile getiren Rızvanoğlu, "Hatay’da hava kirliliği, çocukların sağlığını tehdit eden bir boyuta ulaşmakta. Biz bu durumu görmezden gelemeyiz ve dikkat çekmek zorundayız," dedi.

Asbest Riski ve Sağlık Tehditleri

Rızvanoğlu konuşmasında asbest riskine de dikkat çekerek, deprem bölgesinde yeterli temizlik çalışmalarının yapılmadığını, bunun halk sağlığını tehdit eden bir durum olduğunu belirtti. Asbestin, görünmeyen ama solunduğunda insana büyük zararlar verebilecek bir madde olduğunu kaydeden Rızvanoğlu, bu konuda nasıl bir ilerleme sağlanacağı hususunda belirsizliklerin sürdüğünü vurguladı. "Bu riskin tespitine dair net bir bilgi yok. Halk sağlığı için büyük tehlikeler barındıran asbest için sorumluların harekete geçmesini bekliyoruz," diye ekledi.

Yetersiz Sağlık Politikaları ve Sonuçları

Rızvanoğlu, Hatay halkının yaşadığı sağlık sorunlarının düzelmesi için devletin gerekli adımları atması gerektiğini vurguladı. "Halkın temel haklarına saygı gösterilmelidir. Bu insanlar, deprem sonrası hayat mücadelesi verirken bir de nefes alma haklarının ellerinden alınmasını kabul edemez," diyerek durumu eleştirdi. Rızvanoğlu, halk sağlığına yönelik yapılması gereken reformların derhal hayata geçirilmesini teşvik etti. "Unutmayalım, deprem doğal bir felakettir ama bu sağlıksız ortam ise politikalarla şekillenen bir krizdir," sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *