Sayıştay raporları, kamu kurumlarının mali durumunu ve performansını sorgulatan önemli veriler sunarken, birçok sorunun yüzeysel kalmasına neden olduğu ifade ediliyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Türkiye’nin mali şeffaflık sorununu masaya yatırarak Sayıştay raporlarının sansürlendiğini ve kamu zararını doğuran bulguların Meclis’ten gizlendiğini öne sürdü. Türeli, bu durumun tüm gerçeklerin tam olarak görünmez hale getirildiğine dikkat çekti.
Sayıştay Raporlarının Sansürlenmesi
Rahmi Aşkın Türeli, yaptığı açıklamada Sayıştay raporlarının Meclis içerisinde görüşmeye açılması beklenen Bütçe ve Kesin Hesap görüşmeleri çerçevesinde, çarpıcı sorunların ele alınmadığını belirtti. Ekim ayında başlayacak görüşmeler öncesinde, Sayıştay’ın denetim süreçlerinin düzgün yürütülmediği yönündeki iddialar dikkat çekiyor. Sayıştay’ın gerçekleştirdiği denetimlerde tespit edilen 1.098 sorunun sadece görünür kısımda kaldığı ve derinlemesine bir inceleme yapılmadığı ifade ediliyor. Bunun böyle olmasının gerekçesi ise raporların sansürlenmesi olarak gösteriliyor. Bu durum, yapılan denetimlerin kamuya açıklanan taraflarının yanıltıcı olmasına yol açıyor.
Kamu Denetiminde Sıkıntılar
Kamu denetimi açısından büyük bir öneme sahip olan Sayıştay, devletin mali kaynaklarının nasıl harcandığına dair bilgiler sunarak, Meclis’in denetim yetkisini etkin bir şekilde kullanmasını sağlamalı. Ancak bu raporların sansürlü olarak sunulması, denetim mekanizmasının etkisizleşmesine neden oluyor. Türeli, bu durumun vatandaşların vergi paralarının nasıl kullanıldığına dair bilgi almasını da engellediğini vurguladı. Sayıştay, denetim sürecinde karşılaştığı çeşitli müdahaleler nedeniyle, bulgularını tam olarak raporlayamıyor. Usulsüzlükler ve yasaya aykırılıklar gibi birçok sorun, raporlardan çıkarılırken, bu durum kamu kaynaklarının kötü kullanımı ve bunun sonucunda doğan zararın ortaya çıkmasını engelliyor.
Denetim Sürecindeki Sıkıntılar ve Etkileri
Denetim raporları genelde bazı muhasebe hatalarına, maaş harcamalarındaki yanlışlıklara yer vermekle sınırlı kalırken, daha derin ve önemli konularla ilgili analizler sunmaktan kaçınılıyor. Örneğin, döner sermaye uygulamalarının riskleri veya Kamu-Özel İşbirliği projelerinin gelecekte mali sistem üzerindeki olası etkileri gibi kritik meseleler, raporlardan çıkarıldığı için kamuoyu tarafından yeterince bilinmiyor. Milyarlarca liralık kamu kaynaklarıyla gerçekleştirilen harcamalara dair şeffaflık sağlanamıyor, bu da mali yönetim açısından ciddi sorunlar doğuruyor.
Kamu Yardımları ve Gizlilik
Kamu kurumlarının dernek ve vakıflara yaptığı yardımlar gibi konular da gizlilikle örtülüyor. Bu bağlamda, sayıştay raporları üzerinden kamu zararına yol açan tespitlerin de Meclis’ten saklanması, birçok kişi tarafından endişe verici bir durum olarak yorumlanıyor. Meclisin denetim yetkilerinin şu an oldukça sınırlı olduğu ve etkinsizleştiği görülüyor. Bu noktada Türeli, Sayıştay denetimlerinin kapsam ve etkinlik açısından yeniden ele alınması gerektiğini ifade ederek, bütçenin şeffaflığına zarar veren unsurların ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak, kamu denetiminin yeniden yapılandırılmasının önemi bir kez daha vurgulandı. Sayıştay raporlarının tam olarak açık olması, kamuoyunun mali süreçleri anlamasını sağlayacak ve denetim mekanizmasının etkinliğini artıracaktır.