Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, TBMM Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin grup önerisi üzerine yaptığı konuşmada PKK'nın fesih kararını duyurması ve silahları bırakma açıklamasıyla hızlanan yeni süreç ile ilgili özetle şunları söyledi:
İNSANIMIZ TERÖRDEN ÇOK ÇEKTİ
Biz terörden çok çekmiş bir milletiz. Geçmişte de, günümüzde de, terörün yaktığı canlarla, şehitlerimizle, kaybettiğimiz insanlarla, iç göçle, faili meçhullerle, kayyum atamalarıyla, birbiriyle bağlantılı birçok meseleyle Türkiye Cumhuriyeti, bizim insanımız terörden çok çekti. Bu sürecin belli bir yere varması, sonlanması ve bütün bu çabaların olumlu bir yere, Türkiye’yi, toplumsal barışımızı güçlendiren bir yere varmasını biz önemsiyoruz.
PROVOKASYONLARA DİKKAT
Mevcut iktidarın, mevcut Cumhur İttifakı’nın yaptığı yanlışlar yok mu? Çok. Ama bugün o yanlışları konuşmaktan çok “Aslında ne yapılırsa daha doğru olur” noktası üzerine yürümek daha makul gibi görünüyor. Ortada bir terör örgütü var, bu terör örgütü tarihin gördüğü en kanlı, en vahşi terör örgütlerinden bir tanesi. Bu terör örgütünün bugün itibariyle silah bırakacağını açıklamasını biz önemli buluyoruz. Silah bırakmanın ötesinde örgütün kendisini fesh edeceğini açıklamasını biz önemli buluyoruz. Bütün bu önemli bulduğumuz şeylerin, aynı zamanda soğukkanlı bir şekilde takip edilmesi gerektiğini, silahsızlanma sürecini dikkatle izlemeyi ve provokasyonlara dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Günün sonunda Türkiye’nin kendi insanını daha iyi bir şekilde yaşatan, refaha eriştiren, kendi toplumsal barışını sağlamış ve güçlendirmiş bir ülkeye dönüşmesinin, bölgede liderlik iddiası içinde olan Türkiye Cumhuriyeti için anlamlı ve kıymetli olacağını düşünüyoruz.
TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİYE İHTİYACI VAR
Biz geçmişten beri, geçmişten bu yana Kürt meselesinin olduğunu ve Kürt meselesinin çözümüne dair fikirlerimizi kamuoyuyla büyük bir açıklıkla paylaştık. Hep şunu söyledik, ‘Türkiye'nin birliği beraberliği içinde, üniter devlet yapısı içinde, Meclis zemininde ve demokratik usullerle çözülmesi gerekir’ dedik. Bugün yürüyen sürecin buraya varması için Cumhuriyet Halk Partisi’nin koyması gereken bir katkı varsa, Cumhuriyet Halk Partisi bu katkıyı koyacaktır. Ama bir yandan bir süreç yürütüp, bir yandan da Türkiye’nin demokratikleşmesi adına yeni adımların atılmayacağı hissiyatını yaratmanın hiçbir alemi yoktur. Türkiye’nin bir yandan barışa ihtiyacı var, aynı şekilde Türkiye'nin demokrasiye ihtiyacı var. Dolayısıyla demokrasinin ilerletildiği bir Türkiye 85 milyon insanımızla hepimizin özlediği bir Türkiye olur.
TÜRKİYE’DE YAŞAYAN HERKES İÇİN GEREKLİ
Bir yandan kayyumlar atayıp, bir yandan belediye başkanlarımıza eziyet eden, onları hapse atan, bir yandan Cumhuriyet Halk Partili ya da başka partili arkadaşları kendi haklarından mahrum bırakan bir anlayışla bir süreç yürütmeye çalışmak, bir barış adını koymak çok daha mümkün değil. Dolayısıyla bir yandan barışın olmasını istiyoruz ama öbür taraftan da demokratikleşmenin en ileri noktaya kadar ilerletilmesini, bunu sadece Kürtler için değil, Türkiye’de yaşayan herkes için, bütün vatandaşlarımız için olması gerektiğine inanıyoruz.
LOZAN TÜRKİYE’NİN TAPUSUDUR
Bir taraftan Lozan tartışması yürüyor. Lozan, Türkiye’nin tapusudur. Yüz yıl önce bu meclisin yaptığı en önemli, en tarihsel başarılardan birisidir. Bu konu kapanmıştır. Bu konuyu tekrar tekrar tartışmaya açmaya çalışmanın, kim olursa olsun, yaptığı şey beyhude bir çabadır. Buradan hiçbir yere varmak mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş kodlarıyla, Lozan’la, o dev vesikayla uğraşmaya çalışmak, önümüzdeki süreçte bizi hiçbir yere götürmez. Bizim Türkiye’nin geleceğine, daha iyiye bakan bir perspektife ihtiyacımız var.
TÜRKİYE’NİN ÜNİTER BİRLİĞİNDEN TAVİZ VERİLMEYECEK
Şu bilinsin: Cumhuriyet Halk Partisi burada olduğu sürece, Cumhuriyet Halk Partisi güçlü olduğu sürece, Cumhuriyet Halk Partisi ayakta olduğu sürece, Türkiye’nin üniter birliğinden, beraberliğinden hiçbir şekilde taviz verilmeyecektir.