CHP'Lİ HÜSNÜ BOZKURT: TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ AKP DÖNEMİNDE İLK KEZ TOPRAK KAYBETMİŞTİR

Hüsnü Bozkurt, "Ege Denizi’nde işgal edilen adalarımızın gerek milli gerekse pek çok başka ulus haritasında Türkiye’ye ait olduğu belirtilmiştir. Ülkemiz topraklarında Yunan Bayrağı dalgalandıranlar Anayasa’nın 3. TCK’NIN 302. maddesine göre suç işliyor" dedi. 

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un Milli Savunma Bakanı Fikri Işık tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesi şöyle:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA



Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın Fikri IŞIK tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.



                                                                                                                                Mustafa Hüsnü BOZKURT

                                                                                                                                     Konya Milletvekili



 

24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Anlaşması başta olmak üzere çeşitli uluslararası egemenlik antlaşmalarıyla Türkiye Cumhuriyeti egemenliğinde kalacak adalar belirlenmiş olmasına rağmen, AKP iktidarı döneminde İzmir, Aydın ve Muğla sınırlarındaki 18 ada ve 1 kayalığımızın Yunan işgaline alındığı, Yunanistan’ın adalarımızda yerleşim yerleri inşa ettiği, asker yerleştirdiği ve Yunan bayrağı diktiği kamuoyu gündemine pek çok kez gelmiş, gelmeye de devam etmektedir.

Son olarak, Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Alkiviadis Stefanis’in hiçbir engelle karşılaşmadan Balkan Savaşı’nda işgal edilmeyen, Lozan’da verilmeyen, 6 millik Türk karasuları içinde bulunan İzmir Koyun Adası’na gittiği ve Yunan askerleri ile birlikte poz verdiği, hemen peşi sıra da Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos’un yine Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Stefanis ile birlikte Aydın’a bağlı Eşek Adası’na helikopterle gittiği, kendisini uyaran Türk hava kontrolörüne hakaret ettiği ardından beraberindeki heyetle kuzu çevirerek eğlence düzenlediği kamuoyuna yansımıştır.

Daha önce konuyla ilgili verdiğimiz önergeye verilen yanıtta adaların işgaline ve bu işgaller karşısında hükümetinizin ne tür girişimlerde bulunduğuna dair net bilgiler verilmemiş, sorunun Lozan ve Paris Barış antlaşmalarının ilgili maddelerinin yorumuyla alakalı hukuki bir mesele olduğu ifade edilmiş, bir diğer anlamıyla adaların işgal altında olduğu kabul edilmiştir.

Nitekim işgallerle ilgili her ne kadar Başbakan Binali Yıldırım “Ege’deki 130 tane irili ufaklı kaya parçası, bunların kimliği bile yok, yani kime ait olduğu bile belli değil” yorumunda bulunsa da, Ege Denizi’nde işgal edilen adalarımızın gerek milli gerekse pek çok başka ulus haritasında Türkiye’ye ait olduğu belirtilmiştir.

Diğer yandan vatan topraklarının işgali, Anayasa’nın “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” şeklinde hükmeden 3. maddesinin ihlali suçunu oluşturduğu gibi, TCK’nın 302. maddesine göre de “Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik fiiller” hükmüyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmektedir.

Bu bağlamda;

1) Misak-ı Milli ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı’nın 2004 yılından beri Yunan işgali altında olmasının, İzmir, Aydın ve Muğla il sınırları içinde bulunan vatan topraklarında, Yunan bayrağı dalgalanmasının gerekçesi nedir?

2) İşgal edilen 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı’na Yunan SAT komandoları ve Yunan askerlerinin ve bununla birlikte top, uçaksavar gibi ağır silahların yerleştirildiği bilgisi doğru mudur?

3) AKP Hükümetleri tarafından işgalin önlenmesi için TSK’ya direktif, adaların boşaltılması için de Yunanistan’a nota verilmemesinin gerekçesi nedir? Bu durum, Türk Milletinin namusu olan vatan topraklarının alenen Yunan askerine teslim edilmesi anlamına geldiği gibi, Anayasa’nın 3. ve TCK’nın 302. Maddesine göre suç değil midir?

4) 1923 Lozan Antlaşması’nın imzalandığı dönemde karasuları 3 mil olarak kabul edilmiş, Türkiye’nin 1930 Lahey Kodifikasyon Konferansı’nda karasularını 6 mil olarak benimsemesinin ardından Yunanistan da 1936 yılında karasularını 6 mil olarak kabul etmiştir. Karasularının 6 mil olarak kabul edilmesinden sonra 1939’da İngiltere tarafından yayınlanan haritada 12 Ada deniz sınırları çizgi ile gösterilmiş ve çizgi dışındaki bölgenin Türk bölgesi olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, Dışişleri Bakanlığı’nın konu ile ilgili önergelere verdiği “Ege Denizi’nde uluslararası antlaşmalarla belirlenmiş deniz sınırı yoktur” şeklindeki yanıtın yanlış ve kamuoyunu aldatmaya yönelik olduğu açıktır. Adalarımızın Yunanistan tarafından işgali bu şekilde ört bas edilmeye mi çalışılmaktadır?

5) Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bu adaların, AB ile müzakere başlangıç tarihi olan 2004 yılında Yunanistan tarafından ilk kez işgal edildiği bilinmektedir. Müzakere tarihi almak için adalar ile ilgili gizli anlaşmalara imza atıldığı iddiaları doğru mudur; kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılması düşünülmekte midir?