CHP’li Öztrak, Hükümetin bu yılın Ocak-Kasım dönemine milyonlarca çiftçi ve esnafa reva gördüğü desteğin, bir avuç faiz lobisine ve yandaşa verilen paranın onda biri bile olmadığına dikkat çekerek, “Saray fukaranın tavuğunu rantiyelerin, faiz lobilerinin folluğuna yumurtlatıyor” dedi.
Öztrak, vergi gelirleri 2024-2026 arasında ikiye katlanmasına rağmen artan vergi gelirinden eğitim, sağlık ve sosyal korumaya giden payın düştüğünü belirterek, “Açlıktan bayılan çocuklara okulda bir kar yemek verilmezken, ülkenin emeklileri Ulus’ta günlüğü 200 liralık banyosuz-mutfaksız odalarda hayata tutunmaya çalışırken Saray, milletin vergisini lobilere, yandaşlara peşkeş çekiyor” diye konuştu.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesi üzerine yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“RASYONEL” POLİTİKALARIN SAPI TANESİNDEN FAZLA ÇIKTI
Dört yıl önce ucube rejimin mümessili “faiz sebep, enflasyon sonuç” dedi. Ekonomiyi uçurumun kenarına getirdi. Seçim geçti, bu sefer faize zirve yaptırdı. Bir verenden bir daha vergi aldı. Emekçiyi, emekliyi, memuru, esnafı, çiftçiyi hayat pahalılığına ezdirdi. Açlık sınırının altındaki asgari ücret, çalışanların yarıdan fazlasının içine düştüğü bir kapan oldu. Ama millet cefayı çekerken, Kur Korumalı Mevduat sahipleri paralarını tıkır tıkır aldı. Tarihin en büyük servet transferi gerçekleşti. Faizciye ödenen para rekor kırdı. Yandaş zenginleşti, millet yoksullaştı. Saray, hatalarının faturasını bir kere daha milletin sırtına yükledi. “Rasyonel” politikaların sapı danesinden fazla çıktı.
HEKİMDEN DEĞİL ÇEKENDEN SOR
TÜİK enflasyona bahar makyajı yapıyor. Ama tabelaya yazdığı enflasyonu düşürse de milletimizin yaşadığı enflasyonu düşüremiyor. Kasım’da İTO ve TÜRK-İŞ “Gıda fiyatları arttı” derken, TÜİK “Azaldı” diyor. “Hekimden değil, çekenden sor” demişler… Vatandaş çarşı-pazarda, taneyle-gramla alışveriş yaparak tencere kaynatırken, TÜİK makyajlı enflasyonuyla, milletin kesesine musallat olmaya devam ediyor.
YURTTAŞ VAMPİRLERİN SOFRASINDA
Hukukun ve öngörülebilirliğin yerini keyfiliğin aldığı asalak bir düzende yurttaş, kendini vampirlerin sofrasında bulur. Tek kişilik rejimde ülkede;
Hukuk yok! Saray Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’yi 9 yılda 19 sıra birden geriletti.
Güven yok! Türkiye, Sosyal Güven Araştırması’nda dünyada en son sıraya düştü.
Gelir dağılımı bozuk! Üyesi olduğumuz OECD içinde, gelirin en adaletsiz dağıldığı 3 ülkeden biri olduk.
Servet dağılımı bozuk! Küresel Servet Raporuna göre ülkede servet, giderek mutlu bir azınlığın elinde toplanıyor.
Vergide adalet yok! OECD içinde, mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin payının en yüksek olduğu üç ülkeden biriyiz. Buna rağmen hükümet, dolaylı vergilerin payını önümüzdeki üç yıl boyunca %65’te tutmakta, zenginden vergi almak yerine fukaranın bir tas çorbasına göz dikmekte kararlı!
Bütçe millete değil, yandaşa harcanıyor! Vergi gelirleri 2024-2026 arasında ikiye katlanıyor. Ama artan vergi gelirinden eğitim, sağlık ve sosyal korumaya giden pay düşüyor. Açlıktan bayılan çocuklara okulda bir kar yemek verilmezken, ülkenin emeklileri, Ulus’ta günlüğü 200 liralık banyosuz, mutfaksız odalarda hayata tutunmaya çalışırken Saray, milletin vergisini lobilere, yandaşlara peşkeş çekiyor.
SARAY FUKARANIN TAVUĞUNU RANTİYELERİN, FAİZ LOBİLERİNİN FOLLUĞUNA YUMURTLATIYOR
Yılın 11 ayında; faize giden para yüzde 62 artarak 2 trilyon liraya dayanmış. Kamu Özel İşbirliği projelerinin müteahhitlerine verilen garantilere 89 milyar lira ödenmiş. Buna karşın, çiftçiye ve esnafa ödenen destek 176 milyar lirada kalmış. Milyonlarca çiftçi ve esnafa reva görülen, bir avuç lobiye ve yandaşa verilen paranın onda biri değil. Saray fukaranın tavuğunu rantiyelerin, faiz lobilerinin folluğuna yumurtlatmayı adet edinmiş.
HAYAT PAHALILIĞININ SEBEBİ OLANLAR ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLAMAZ
Hükümetin faizi artırıp kuru baskılayarak sıcak paracılara davet çıkarma stratejisi ters tepti. “Yedi nüfuslu haneye üç buçuk tayın”, “Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul” hesabıyla mutfakta yangının sönmeyeceği bir defa daha görüldü. Geleceğe umutla bakmak, milletimizi feraha çıkarmak için, ülkemizi yeniden gençlerin gelecek hayallerini bu topraklar üzerinde kurduğu bir ülke haline getirmek için gömleğin doğru iliklenecek ilk düğmesi, güven ve umut vermeyen hükümeti sandıkta evine yollamaktır. Çünkü hayat pahalılığının sebebi olanlar, çözümün parçası olamaz.
ÜLKE BÖYLE BİR PROGRAMLA FERAHA ÇIKAR
Bize düşen ise millet iradesine ve ortak akla inanan kadrolarla, adalet üzerinde yükselen, üretimi ve refahı önceleyen, herkesi kapsayan, sürdürülebilir, yapısal reformları içeren bir programı hızla uygulayarak milletimizin ekmeğini büyütmektir.