TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşmeleri başladı. İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, hazırladığı sunumda grafiklere atıfta bulunarak, "Sıkıştıkça '2002'ye bakın' filan diyorsunuz. 2002'de Türkiye çok kötüydü varsayalım ki. Ya siz 24 yıldır iktidardasınız. Hala 2002'ye mi bakacağız? Cumhuriyet'in çeyrek yüzyılı sizinle geçmiş. 'Çanak ekonomisi' oluşturdunuz. Türkiye'nin iyi performans gösterdiği dönem oldu. Türkiye'de bir kısım göstergeler kötüydü, onlar düzeldi. Fakat şimdi tekrar eskiyi aratacak seviyeye geldi" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın "Kamu borçları verileri nasıl o hale geldi" sorusu üzerine Usta, "Onu da öyle kabul edelim, tam çanak olmuyor. Merak etmeyin eğer bu performansla devam ederseniz yakın zamanda onu da tam çanak haline getireceksiniz" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. Komisyonda bugün, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Geneli görüşülüyor.
"Bu bütçe 'tükeniş bütçesi'dir"
İYİ Parti adına konuşan Samsun Milletvekili Erhan Usta, bu bütçeyi "tükeniş bütçesi" olarak adlandırdıklarını belirterek, "Niye böyle isim verdik çünkü kepenk kapatan esnaf tükendi. Ay sonunu getiremeyen emekli tükendi. Kayırmacılıktan ezilen gençler tükendi. Toprağına küsen çiftçi tükendi. Emeği zayi olan işçi tükendi. Maaşı kuşa dönen memur tükendi. Ev almak hayal oldu, kiracı tükendi. Üretemeyen sanayici tükendi. Evladının derdiyle kavrulan aileler tükendi. Çünkü iktidar tükendi. Bu nedenle iktidar hem kendisi tüketti hem de milleti tüketti" dedi.
"'Aynı Türkiye'de mi yaşıyoruz' diye soruyoruz"
Toplam faktör verimliliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Usta, şunları söyledi:
"Toplam faktör verimliğinin büyümeye ne kadar büyük katkı yaptığını söylediniz. Ya diyorsun ki Allah Allah nasıl oluyor aynı Türkiye'de yaşıyoruz. Acaba yanlış mı ölçüyorlar diye soruyorsunuz. Kişi başına düşen gelir gerçekten 17 bin dolar olmuş olabilir mi diyorsunuz? Büyüdük de ne oldu? Hani 'büyüdük büyüdük' diyorsunuz ya. Büyüdük de ne oldu diyorsunuz? İşsizlik bu kadar söylendiği kadar düşükse niye 12 milyon insan işsiz olarak dolaşıyor? Madem bu kadar iyi, sanayici, ihracatçı niye feryat ediyor diye insan düşünmeden edemiyor.
Toplam faktör verimliliği şu; büyümenin üç tane kaynağı var. Bir tanesi istihdamdır. İkincisi; yaptığınız yatırımlardır. Bunun dışındaki her şey de toplam faktör verimliliğidir. Çünkü bu hesap edilen bir şey değil esas itibarıyla artık bir değerdir. En fazla toplam faktör verimliliğinden işte artış yapan ülke Çin. Türkiye'nin level olarak seviye olarak toplam faktör verimliliği 2022- 2023 aynı aynı seviyede. Toplam faktör veriminde esasında maalesef son 40 yılda bir düşüş var. Bunu görmek lazım."
"Ya hesap bilmiyorsunuz ya da büyümeyi yanlış ölçüyorsunuz"
2025 yılının 19 Mart sivil darbesi, ana muhalefet partisine davalar ve gazatecilere tutuklamalar ile geçtiğini belirten Usta, Türkiye'de istikrar ortamının kalmadığını söyledi. Bütün güven endeskslerinde düşüş yaşandığını belirten Usta, "Siz böyle bir ortamda diyorsunuz ki 'toplam faktör verildiğinde büyümeye iki puan katkı geldi.' Yani ya hesap bilmiyorsunuz ya da büyümeyi yanlış ölçüyorsunuz. Bunun bir izahı falan yok. Bunu hakikaten bize söylüyorsunuz, başkalarına söylemeyin" dedi. Türkiye'deki "büyüme" trendinin dünyadan bağımsız olmadığını vurgulayan Usta, şu ifadelere yer verdi:
"Sizden önceki 22 yıllık dönemde Türkiye'nin büyüme performansı, gelişmekte olan ülkelerin büyüme performansından yüksek. Yaklaşık yarım puan yüksek yıllık ortalama. Sizin döneminizde, evet büyüme yükseldi ama bütün dünyada yükseldi. Şimdi ona bakamazsınız, dönemlere mukayese etmeyeceksiniz. Aynı dönem içerisinde benzer ülkelerle, rakabet ettiğimiz ülkelerle performansınıza bakarsak 'hızlı koştuk' diyebilirsiniz veya diyemezsiniz. Şimdi de 'yüksek gelirli ülke oluyoruz' diyorsunuz.
"Türkiye bu kadar kötü durumdayken büyüseniz ne olur?"
Dört tane gösterge var. Hukukun üstünlüğü endeksi. Hukuk sisteminin dünyada en kötü olduğu ülkelerden bir tanesiyiz. Hükümet yetkisinin sınırlandırılması endeksi Türkiye en kötü ülkelerden bir tanesiyle, yolsuzluğun en fazla olduğu ülkelerden bir tanesiyiz. Özgürlük ve refah endeksinde en gerilerdeyiz. Oysa bizim yüksek gelirli veya gelişmiş ülke dediğimiz ülkeler bu endekslerde ilk 50'nin içerisinde yer alıyor hepsi. Türkiye 100. sıralarda. Yani siz büyüseniz ne olur? 17 bin doların olsa ne olur olmasa ne olur... Türkiye buralarda en kötü durumdayken. Yani gelişmiş ülkelere hiçbir şeyimiz benzemiyor."
"Birilerinin işkembesi büyüyor öbür tarafta insanların midesi küçülüyor"
Türkiye'deki hanelerin yüzde 11,4'ünün yeni giysi alamadığını söyleyen Usta, hane halkı yoksulluğuna ilişkin, "Hanelerin yüzde 12'si düzgün iki çift ayakkabı alamıyor., yüzde 13,3'ü en az bir kez taze meyve, sebze yemiyor. Her 10 çocuktan üçü her gün et yiyemiyorsa siz yüksek gelirli ülke olsanız ne, olmasanız ne. Yani özrünüz kabahatinizden büyük anlamına geliyor. Bu tarafta böyle fakirlik, sıkıntı artıyor ama Türkiye büyüyor. O zaman birilerinin işkembesi büyüyor ama öbür tarafta insanların midesi küçülüyor. İnsanların sofrasında ekmek küçülüyor" dedi.
"Ya siz 24 yıldır iktidardasınız, hala 2002'ye mi bakacağız?"
Usta, "Tükeniş Bütçesi" ismiyle hazırladığı sunumunda gecelik borç faiz verme oranı, TÜFE değişim oranı, kamu net borç stoku ve genel devlet borçlanma gereği, atıl iş gücü oranları ve bankacılık sektörü net karına da grafiklerde yer verdi. Usta, "Sıkıştıkça '2002'ye bakın' filan diyorsunuz. 2002'de Türkiye çok kötüydü varsayalım ki. Ya siz 24 yıldır iktidardasınız, hala 2002'ye mi bakacağız? Cumhuriyet'in çeyrek yüzyılı sizinle geçmiş. Hala oraya bakmayı kendinize yakıştırabiliyor musunuz? Çeyrek yüzyıldır bu ülkeyi inkıtasız yöneteceksiniz. Bir şey olduğu zaman '2002'ye bak' diyeceksiniz" dedi.
"'Çanak ekonomisi' oluşturdunuz" diyen Usta, "Türkiye'nin iyi performans gösterdiği dönem oldu. Türkiye'de bir kısım göstergeler kötüydü, onları düzeldi. Fakat şimdi tekrar eskiyi aratacak seviyeye geldi. Mesela Merkez Bankası borç verme faiz oranı. Türkiye, 2002 seviyelerine tekrar döndü. Enflasyonda 2002'yi geçti" ifadelerini kullandı.
"Millet fakirleşiyor, bankalar zenginleşiyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sunumdaki grafiklere ilişkin, "Çanaklar barlarla uyumlu mu?" diye sorarken, Usta "Çanaklar barlarla aynen uyumlu" yanıtını verdi. Usta’nın cevabı üzerine Yılmaz, "Kamu borçları verileri nasıl o hale geldi?" diyerek ekledi. Usta, Yılmaz'ın sorusunu şöyle yanıtladı:
"İşte onun kadar çanağı o da. Hani onun çanağı da biraz kenara doğru akıyor. Onu da öyle kabul edelim, tam çanak olmuyor. Merak etmeyin eğer bu performansla devam ederseniz yakın zamanda onu da tam çanak haline getireceksiniz. Faiz ödemelerinde çanaklaşmış, bankacılık sektörü karlılıkları daha kötü. Kriz dönemleri karakteristiğidir. Bankaların karı artıyor, millet fakirleşiyor, bankalar zenginleşiyor. İhracatta da ters olmuş. Yani ihracatımızın milli gelire oranı bir miktar iyileşmişti. Sayın Mehmet Muş dönemi daha iyiydi. Tekrar orası da çanak haline geldi."