22.08.2017, 09:04

Kıdem Tazminatı Fonu Çare mi?

Bilindiği üzere bir süredir gündemde olan ancak kimsenin nasıl bir sistem ile

oluşturulacağını bilmediği kıdem tazminatı fonu için Cumhuriyet Halk Partisi Emek Büroları 5

Haziran 2017 Pazartesi günü bir çalıştay düzenledi. Çalıştay kapsamında üç büyük

konfederasyon olan DİSK, HAK-İŞ ve Türk-İş'in yanısıra akademi dünyasından önde gelen

isimler ile gazeteciler bir araya geldi.



Çalıştay'da en çok dikkatimi çeken şey ise fikir ve görüş olarak farklı düşüncelere

sahip konfederasyonlar bir araya gelerek ortak bir çağrı oluşturdular. Bu çağrıdan çıkarılacak

sonuç ise şu an ki hükümetin güttüğü çalışma hayatına ilişkin politikaların işçinin desteğini

almadan yaptığıdır.



Bireysel emeklilik sisteminden işsizlik fonuna kiralık işçilik düzenlemesinden kıdem

tazminatı fonuna kadar uyguladıkları birçok politika işçi tarafının haklı isyanını ortaya

çıkarmaya başladı. Çalıştay'da tüm konfederasyon başkanlarının dile getirdiği tek şey “bir

adım dahi geri giden bir düzenlemeye imza atmayacağız!”.



Hükümetin uzun süredir dile getirdiği hatta ve hatta gizli kapılar arkasında

çalışmalarını yürüttüğü ve şu ana kadar kimsenin hakkında net bir fikre sahip olamadığı

kıdem tazminatı fonu ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu şekilde bir çalıştay düzenleyerek

farklı kesimleri bir araya getirmesi, son günlerde özlemini duyduğumuz demokrasi adına çok

güzel bir hareket olduğu görüşündeyim.



Çalıştay'dan bahsedecek olursam, aslında yukarıda da dediğim gibi kimse bu fonun

ne olduğunu ve nasıl bir sistemle doldurulacağını net olarak bilmiyor. Ancak sızan bilgiler

doğrultusunda işçinin brüt maaşının %8.33'ü kadar aylık bir ödeme yapılacağı ve bunun bir

kısmını işveren öderken bir kısmını işsizlik sigortasından ve işçiden kesileceği ortak görüş

olarak karşımıza çıkıyor.



Asgari ücretle çalışan bir işçiyi düşündüğümüzde “asgari geçim indirimi”ni

katmadığımızda zaten 1777,50 TL'den yapılan kesintilerle işçinin eline 1270,75TL kalıyor. Bir

de üstüne bundan bir kesinti yapılacak olursa işçinin zaten aç olan karnını doyurması

mümkün bile değil. Bunun yanı sıra şu anki kıdem tazminatı sistemi işvereni işçiyi dilediği

gibi çıkarma hakkından mahrum bırakarak işçi açısından bir iş güvencesi oluşturmakta...

Ancak kıdem tazminatı, fon ile yönetilmeye başlanırsa işçinin alacağı kıdem tazminatını

işveren cebinden ödemeyeceği için işçinin iş güvencesi kendiliğinden ortadan kalkmış

oluyor. Bir de bunun üstüne hükümetin “mükemmel” fon yönetimini de düşünürsek kaç

işçinin sağlıklı bir şekilde bu fondan yararlanacağı tartışılır.

 

Bu yüzden kıdem tazminatı fonu çare olmamakla birlikte daha da büyük bir sorun

yaratacağı ortada olup bu fonun kullanılması ve idaresinde sendikalara yer verilmeyeceği de

düşünülüyorsa bu fonun desteklenmesi akıl işi değildir.

Yorumlar (0)