22.08.2017, 09:04

İstihdam Sefilliği

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her ay düzenli olarak yaptığı işsizlik oranı hesaplamalarında 2016 yılının Aralık ayında %13.3 belirlenirken, son çeyreğinde ortalama %10.6 olarak belirlenmişti. Bu oranların açıklanmasından hemen sonra sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkilileri istihdam seferberliği ilan ettiklerini ve 2017 yılında 1 milyon kişinin istihdam edileceğini duyurdu. Buraya kadar her şey güzel görünüyor tabi ancak asıl sorunda burada başlıyor. Bu seferberlik kime güzel görünüyor?

 

            Öncelikle rakamlarla hareket edelim. Mart 2017 verilerine göre %11.7, yani toplam 3 milyon 642 bin işsiz var. 1 yıl geriye gidelim ve 2016 yılının aynı dönemine bakalım. Mart 2016 verilerine baktığımızda ise %10.1, yani toplam 3 milyon 23 bin işsiz var. Peki bunlara neden bakıyoruz bunlar ne ifade ediyor. Bu oranlara baktığımızda son bir yılda işsizlik oranımız %10’un ve işsiz sayımız ise 3 milyonun altına düşmemiş.

 

            Şimdi bu duruma birde şöyle yaklaşalım. Mart 2016 ayında toplam işgücü 30 milyon 16 bin, Mart 2017 ayında ise 31 milyon 131 bin, yani aradaki bir yıl içerisinde işgücümüz, yani 15 - 64 yaş arasındaki çalışabilir olan nüfusumuz, 1 milyon 115 bin artış göstermiş. Toplam istihdam edilen kişi sayımız Mart 2016 ayında 26 milyon 993 bin, Mart 2017 ayında ise bu rakam 27 milyon 489 bin olarak belirlenirken buradan da son bir yıl içerisinde toplam 619 bin kişinin istihdam edildiğini görüyoruz. Toplam işgücüne katılan 1 milyon 115 bin kişinin sadece %55’i, yani 619 bin kişi istihdam edilebilmiş. Ne yazık ki son bir yılda işsiz kalan ya da iş bulamayan 496 bin kişi kendisi gibi iş bulamayan 3 milyon 23 bin işsiz ordusuna katılarak bu sayının günden güne artmasına neden oldular.

 

            Peki, istihdam seferberliği işe yarıyor mu?

 

            Aslında tabloya baktığımızda net bir şekilde görüyoruz ki bu seferberlik maalesef işe yaramıyor. Son aylar içerisinde işsizlik oranında bir düşüş olabilir ancak bu düşüşün asıl nedeni istihdam seferberliği değil, kiralık işçilik yasası sonucunda ortaya çıkan işçilerin bir köle gibi kiralanması yatmaktadır. Bu sistem kölelik sisteminin günümüze göre düzenlenmiş ve taşeron sisteminden çok daha sorunlu bir sistem olması sonucu hukukumuz da birçok sorun çıkarmaktadır. Bu sorunların başında ise gerçek olmayan işsizlik oranlarını doğurması ve bu oranlar ile ne yazık ki vatandaşların kandırılması yer alıyor. İstihdam seferberliği yaftası gerçekte uygulanamayacak, uygulansa bile ücretlerin asgari ücretten yukarı çıkamayacağı bu yüzden işçilerin açlığa mahkum olacağı çok açık bir gerçektir.

 

            Yazımın başında dedim ya “kime güzel bu seferberlik?” diye, işte bu seferberlik 3 aylığına belediyelerde park sulasa bile sırf iş bulduğu için sevinen, asgari ücretini banka hesabında görünce bir anlığına kendisini güvende hisseden, ay sonuna yaklaştıkça kendisinin ve ailesinin karnını nasıl doyuracağını bilemeyen, bütün bunlar yetmezmiş gibi bayramlarda çocuklarına yeni bir çift ayakkabı almak için ek iş arayan, adı asgari kendi açlık ücreti olan ve bu ücretle evinin kirasını, faturalarını ödemek ve mutfak alışverişini yapmak için akla karayı seçen işçiyi değil, sadece bir dönemliğine işsizlik oranlarının düştüğünü ve bunu her konuşmasında dile getirip mecliste asgari ücretin 10 katı maaş alıp adı milletvekili olan ancak milletle alakası olmayıp onları sadece bir oy havuzu olarak gören SAYGIDEĞER vekillerimizi sevindiriyor.

 

            Başka kimi mi sevindiriyor? Kar marjını azaltmadan her geçen gün cebindeki parayı artıran, “fakirler gibi ucuz çiçek bırakmak bana yakışmaz pahalısını bırakmam lazım” diye bu içindeki pis ve aşağılık düşünceyi kendisini hayranlıkla izleyen o gönlü zenginlere utanmadan söyleyen, şirketi büyüsün diye çalıştırdığı insanın nasıl geçineceğini düşünmeden evindeki havuzun büyüklüğünü düşünen SAYGIDEĞER işadamlarımızı sevindiriyor.

 

            Neden mi? Çünkü işsizlik ne kadar artarsa insanlar daha azına kanaat edecek ve en düşük ücret için bile ayda bir kaç gün aç kalmaya razı olacak ve bu açlığı yaşamak için günde 12-13 saat çalışarak fazla mesainin fazlasını bile istemeyecek insanlar artacak. İşte bu yüzden istihdam seferberliği dediğimiz aslında bir istihdam sefilliğidir...

Yorumlar (0)