Huzurlu ve romantik Lizbon dinlendirici bir tatil, heyecan verici bir macera ve gerçek Portekiz ile yakın bir karşılaşma için ideal bir yerdir. Burada çağların nasıl kesiştiğini ve geleneklerin nasıl yeniden doğduğunu görebilir, yerel kültürün bir parçası olabilir ve yansıtıldığı şaheserlere hayran kalabilirsiniz.

Yedi Tepe Şehri olarak bilinen Portekiz'in eski dünyanın büyüsüne kapılmış kozmopolit başkenti, Avrupa'nın başka hiçbir yerinde bulamayacağınız bir cazibeye sahiptir. Asırlık sokak arabaları, ilginç kafeleri, tepedeki kaleleri ve büyükannelerin yol kenarında Ginja D'Alfama'yı sattığı Alfama Bölgesi olan zaman kapsülüyle, Lizbon'u ziyaret etmek gerçekten zamanda geriye yolculuk gibi geliyor.

Bir yandan, Lizbon tarih, kültür ve gelenekler açısından zengin bir şehirdir - sokaklarda çınlayan Fado seslerinden mahallelerine bakan asırlık kalelere kadar, burası bir tarihçinin hayalindeki yer. Bununla birlikte, diğer yandan, eşsiz gece hayatı ve çeşitli aktivite seçenekleriyle modern gezginleri cezbediyor. İşte Lizbon’da gezilecek yerler listenizde olması gereken en popüler yerler ;

Palácio Nacional da Ajuda (Ajuda Sarayı)

Neoklasik mimariyi, dekoratif sanatları veya tarihi seven herkes Ajuda Ulusal Sarayı'nı veya Palácio Nacional da Ajuda'yı ziyaret etmekten keyif alacaktır. 1800'lü yılların ilk yarısında yapılan bu saray Lizbon'da halka açık tek saray. Hem orijinal oda düzenlemelerini hem de altın ve gümüş eşyalar, takılar, tekstiller, mobilyalar, züccaciye ve seramikler ve birçok görsel sanat türü dahil olmak üzere birçok dekorasyonu koruyor. Portekiz'deki monarşi, binanın kapatıldığı ve kraliyet ailesinin sürgüne gittiği 1910'da sona erdi. 1968'de saray müze olarak yeniden açıldı.

Palácio Nacional da Ajuda, Lizbon şehir merkezinin yaklaşık 8 km güneybatısında yer almaktadır. 742 numaralı otobüs ile ulaşım sağlanmaktadır. Saray perşembeden salıya 10:00 - 18:00 saatleri arasında açıktır. Giriş, yetişkinler için 5 Euro'dur (yaklaşık 5,50 $); 12 yaş ve altındaki çocuklar ücretsiz olarak girebilir.

Tram 28

Şehirdeki gezilecek yerlerin çok büyük bir bölümünü bu tramvaylarla görebiliyorsunuz. Zaten Lizbon yokuşu ve merdiveni bol bir şehir olduğundan çoğu yere gitmek için tramvaylara ihtiyacınız oluyor. Tram 28, sizi Lizbon’un en ünlü turistik yerlerinin olduğu bölgelere götürüyor.

Hem bir ulaşım hem de önemli bir kentsel dönüm noktası olan Portekiz başkentinin bir başka sembolü. 28 No'lu Tramvay, bir asrı aşkın süredir çalışıyor ve rotası, tarihi merkez de dahil olmak üzere başkentin birçok popüler noktasından geçiyor. Restorasyona rağmen eski sarı arabalar olabildiğince eski görünümlerini korumuş. İçeride yolcular için ahşap koltuklar var ve durak istemek için kabinde halat çekmeniz gerekiyor. Sabah ve akşam saatlerinde tramvay genellikle yolcularla doludur. Boş koltuk almak için başlangıç veya bitiş durağında (Martim Moniz veya Campo de Ourique) binmek daha iyidir. Lizbon’da daha detaylı bir gezi için https://gezilecekyerler-listesi.com/lizbon/ sayfasına göz atabilirsiniz.

São Jorge Kalesi

São Jorge Kalesi (Castelo de S. Jorge), Lizbon'un Santa Maria Maio semtinde müstahkem bir kraliyet konutudur. Kompleks, Mağribi döneminde kurulmuştur ve kale, 10 kule, arkeolojik kalıntılar, geniş bir bahçe ve teraslı bir meydandan oluşmaktadır.

Bir dizi basamak sizi 1998'de karanlık bir kameranın kurulduğu Ulysses Kulesi'nin tepesine çıkarıyor. Ayrıca 11. ve 12. yüzyıllara ait nesnelerin sergilendiği kalıcı bir sergi de var. Yakındaki Miradouro do Castelo de São Jorge'de kalenin panoramik manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Rossio Meydanı

Eğer peşinde olduğunuz şey insanları izlemekse, gideceğiniz yer Praça do Rossio (Rossio Meydanı)'dır.

Burası tüm Lizbon'daki en canlı noktalardan biridir ve güne başlamak için ideal bir yerdir.

Çağrışım yapan meydan, eski Portekiz Kralı Dom Pedro'nun (meydanın resmi unvanına adını veren) merkezi bir anıtının yanı sıra dalgalı tasarımlı kaldırım, ayrıntılı çeşmeler ve her yönden heybetli bir şekilde görünen etkileyici, klasik tasarımlı binalara sahiptir.

18. yüzyıla uzanan Café Nicola, bu meydandaki cafeler arasında en ünlü olanıdır. Bir şeyler içmek için Rossio Meydanı’na giderseniz, bu cafeye mutlaka uğrayın.

Alfama

Lizbon'un mutlaka görülmesi gereken, şehrin en eski ve en renkli semtlerinden biridir. Genellikle şehrin ruhu denir. Rengarenk kiremitli evler ve beyaz kiliselerle bezeli dar, dolambaçlı sokaklar, rahat restoranlara ve atmosferik yerleşim bölgelerine çıkar. Ayrıca tepelerde gizli kaplıcalar vardır ve bu da sakinlerin içecek su bulma sorununu ortadan kaldırmasına yardımcı olmuştur. Alfama'da çeşitli zamanlarda yıkanma kulübeleri, hamamlar ve çeşmeler vardı. Bu bölge, 18. yüzyılda şehri yerle bir eden depremden neredeyse hiç etkilenmemişti.

Alfama'da dolaşırken, sonsuz inişlere, çıkışlara ve merdivenlere hazır olun. İşin iyi tarafı, güzel şehir manzaralarının yanı sıra birçok tarihi anıt ve simgesel yapıyı görebileceğiniz birçok bakış açısı ve gözlem güvertesi var.

Baixa Bölgesi

Bu popüler bölge, başkentin kalbinde yer almaktadır. 1755'te bir depremle yıkıldı ve ardından - neredeyse sıfırdan, Marquis de Pombal projesine göre yeniden inşa edildi. Bugün, şehrin ikonik yerlerinden bir yoğunlaşmaya sahiptir - Ticaret Meydanı, Arc de Triomphe, Santa Justa Asansörü gibi popüler gezilecek yerlerin çoğu burada yer almaktadır.

Pitoresk caddeler ve mozaik kaldırımlar, birçok kafe ve mağazanın yanı sıra müzeler, tiyatrolar ve görkemli mimari anıtlar var. Baixa bölgesine vardığınızda, geniş Avenida da Liberdade ve şehrin önemli meydanı Rossio'ya giden ana cadde Rua Augusta boyunca yürüyüşe çıkmayı da unutmayın.

25 Nisan Köprüsü

25 Nisan Köprüsü, Lizbon'da yapılacak en iyi şeylerden biridir. Bu asma köprü, Tagus Nehri'nin kuzey kıyısını Almada şehri ile birleştiriyor. Rengi nedeniyle genellikle San Francisco'daki ünlü Golden Gate Köprüsü ile karşılaştırılır. Ancak dönüm noktasının inşası, Altın Kapı'nın yakınında bulunan Körfez Köprüsü ile neredeyse aynı. Bunun nedeni, aynı Amerikan şirketinin her iki yapıyı da tasarlamasıdır. Köprünün yedinci pilonunda Pilar 7 adı verilen 80 metrelik bir gözlem güvertesi var. Oraya ulaşmak için özel bir asansör kullanabilirsiniz. Ayrıca bir iskele ve restorana dönüştürülmüş birkaç hangar vardır. Köprüde sadece araba ve trenlerin hareket etmesine izin veriliyor.

Belem

Deniz kıyısındaki Belém, Lizbon'un en önemli anıtlarından bazılarına, müzelerine ve çok popüler bir Portekiz tart kafesi olan Pasteis de Belém'e ev sahipliği yapan tarihi bir mahalledir. Burada Jerónimos Manastırı, Belém Kulesi, Keşifler Anıtı, Belém Sarayı (Portekiz cumhurbaşkanının resmi konutu), Coleção Berardo Müzesi ve bir dizi güzel bahçe bulacaksınız.

Keşifler Anıtı'nın güzel bir şekilde gösterdiği gibi Belém, Keşifler Çağı'nda popüler bir kalkış noktası olması açısından önemlidir. Belém'den yola çıkan bazı önemli maceracılar arasında Avrupa'dan doğrudan Hindistan'a yelken açan ilk kişi olan Vasco da Gama ve dünyanın çevresini başarıyla dolaşan ilk gemiye binen Ferdinand Magellan yer alıyor. Ayrıca Kristof Kolomb da Amerika'dan İspanya'ya dönerken buraya uğramıştır.

Belém, Lizbon merkezinin yaklaşık 11,2 km batısında yer alır ve buraya tren, tramvay veya otobüsle ulaşılabilir. Trene biniyorsanız, Cais do Sodré istasyonuna gidin (Lizbon Time Out Market'in karşısında) ve Cascais'e giden trene binin

MAAT Museum

Sanat, Mimarlık ve Teknoloji Müzesi, başkentin en yenilerinden biridir. Bir kısmı, sergi alanı olarak yeniden inşa edilen eski elektrik santralinin binasında bulunuyor. Diğeri ise İngiliz mimar Amanda Levete tarafından tasarlanan yeni bir odada. Tuhaf, fütüristik mimarisiyle yapı, bir nehrin devamını taklit eden bir dalgayı andırıyor. Çatısında, pitoresk manzaralara açılan rahat bir izleme platformu var. Müzenin geniş ve aydınlık salonlarında modern sanatçı ve tasarımcıların birbirinden farklı video enstalasyonlarını, icatlarını, eserlerini görebilirsiniz. Sık sık geçici sergiler ve performanslar da vardır. Lizbon’un gezilecek yerleri arasında oldukça popüler olan bu cazibe merkezi, özellikle sanatseverlerin keyifli zaman geçirebileceği bir yer.