İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, İzmir Çeşme’deki, Dalyan ve Sakarya mahallelerinde yer alan Ayayorgi Koyu’nu kapsayan ve daha önce mahkeme tarafından verilen ‘iptal’ kararının ardından yeniden hazırlanan imar değişikliği planlarını yargıya taşıdı. Dava dilekçesinde, bölgenin doğal sit alanı ve arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek, önceki mahkeme kararına uyulması istendi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, İzmir Çeşme’deki, Dalyan ve Sakarya mahallelerinde yer alan Ayayorgi Koyu’nu kapsayan imar değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.
Büyükşehir ve Çeşme Belediyesi, bakanlığın bölgeye ilişkin daha önce hazırladığı planını da yargıya taşımış ve mahkeme tarafından planlar iptal edilmişti. Bölgeye ilişkin ikinci kez imar değişikliğine giden bakanlık, 372 bin metrekarelik bölgenin yüzde 54’ünü konut ve ticaret alanına çevirdi. Geriye kalan yüzde 22’lik alan ise yeşil alan olarak ayrıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bakanlığın yeniden hazırladığı Ayayorgi Mevkiine ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım Ihma Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama Ihma Planı'nın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle tekrar dava açtı.
Dava dilekçesinde, plan değişikliğine konu alanın, "1, 2, ve 3. Derece Doğal Sit Alanı", kısmen "3. Derece Arkeolojik Sit Alanı" statüsünde olduğu vurgulandı.
Bölgeye ilişkin daha önce verilen mahkeme kararına yer verilen dilekçede, "… İzmir 2 Numaralı Tabiat varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 09.10.2020 tarihli kararı ile mahkeme kararı kapsamında iptal edilen kısımlarda her türlü iş ve işlemlerin eski tescil kararları olan 1. Derece, 2. Derece, 3. Derece Doğal Sit kararlarına göre yapılması yönünde karar alınmış olup bu sebeple planlama alanında 1. Derece Doğal Site alanına göre işlem yapılması gerekmektedir” denildi.
"Davadaki yu¨ru¨tmenin durdurulması kararı dikkate alınmalı"
Dava dilekçesinde, Ayayorgi’nin yerleşime açılmasının doğal yapısının bozulmasına ve geri do¨nu¨s¸u¨ olmayacak hasarlara neden olacağına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
"Davalı I·dare, Kanun'un 28. maddesine aykırı hareket etmekte ve mahkeme kararlarını uygulamakta direnmektedir. Mahkeme kararında da belirtildigˆi u¨zere Dogˆal Sit Alanı niteligˆi bulunmasına ragˆmen so¨z konusu alana 'Gelis¸me Konut Alanı' kullanımı getirilmesi koruma-kullanma dengesi ile c¸elis¸mekte olup, alanın sit statu¨su¨, plan gec¸mis¸i ve Danıs¸tay 6. Dairesinin 2021/461 esasına kayden ac¸ılan davadaki yu¨ru¨tmenin durdurulması kararı dikkate alınarak alanın 'Bo¨lge Parkı / Bu¨yu¨k Kentsel Yes¸il Alan' olarak belirlenmesi gerekmektedir. Uyus¸mazlıgˆa konu alana getirilen ve yargı kararlarıyla iptal edilen plan kararlarına ilis¸kin can alıcı eles¸tiri, alanın dogˆal yapısı ve ekolojik degˆerlerini zedeleyen, yapılas¸maya hizmet eden kararların planlama ilkeleri, s¸ehircilik esasları ve kamu yararına aykırı oldugˆuna yo¨neliktir. Yargı kararları hic¸e sayılarak, dava konusu is¸lem ile alana, hala yapılaşmaya yo¨nelik plan kararları getirilmesinin hukuken kabulu¨ mu¨mku¨n degˆildir."
Alanda zeytin ağaçları var
Dilekçede, uyuşmazlık konusu alandaki mülkiyetlerin büyük çoğunun, "zeytin ağaçlı tarla, zeytinlik, bağ ve zeytinlik" niteliğini taşıdığı, bu alanların yapılaşmaya açılmasının 5403 sayılı toprak Koruma Arazi Kullanımı Kanunu, 3573 sayılı Zeytinliklerin Islahı ve Yabanilerin Aşılaştırılması Kanunu’na aykırı olduğu da belirtildi.