Halkların Demokratik Partisi(HDP) Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu; Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinde yaşandığı iddia edilen ihlalleri soru önergesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sorarak ve TBMM İnsan haklarını İnceleme Komisyonuna dilekçe vererek Meclis gündemine taşımıştır!
Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinden sürekli olarak insan onuruna yakışmayacak şekilde hak ihlallerinin tutuklu ve hükümlülere uygulandığı yolunda şikayetler alıyoruz. Son zamanlarda en fazla cezaevi ihlali şikayetleri Sivas’tan geliyor. Cezaevleri işkencehane yerleri değildir. Su verilmemesi, tehdit, kötü muamele, kat ve kat kapasite üzerinde kalınması, hijyen eksikleri vd iddialar durumunun vahametini ortaya koymaktadır. 2018 senesinde cezaevine yaz günü tutuklu ve hükümlüleri susuz bırakmanın hiçbir açıklaması olamayacaktır. Unutmalıdır ki cezaevinde kalan herkesin ve yaşadıkları sorunların sorumlusu Adalet Bakanlığıdır. Cezaevlerinde sadece yarım saat su vermek sistematik işkenceye girer. Işkence insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur!
Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinden tarafımıza iletilen mektuplar şu şekildedir:
1. Mektup: ‘Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile alakali sikintilarimiz:
1- B-9 Kadın koğuşunda 8 kişilik olan yerde 22 kişi kalmakta yer sıkıntısı bulunmakta ve taleplere rağmen yeni koğuş açılmamaktadır. Israr edildiği takdirde şehir dışına nakil ile korkutulmaktadır.
2- Günlük sadece 30 dk su verilmekte. Geri kalan 23,5 saat sudan mahrum bırakılmaktadır. İlgililere ilettiğimizde çalışma olduğu belirtilmekte ve bir türlü bu çalışma bitmemektedir. Düzenli sıcak su verilmemekte ve su verildiğinde kuyu suyu kullanılmakta bu sebepten ötürü hepatit hastalığına yakalanan mahkumlar bulunmakta.
3-Sağlık problemleri yaşandığında hastane sırasının en az 2-3 ay sonrasında gelmekte ilaçlara erişimde sıkıntı yaşanmakta.
4-Özellikle kadın ve çocuklu annelerin tutuksuz yargılanması için sosyal medyada İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna, Adalet Bakanlığına gerekli mercilere durumun bildirilip, teftiş için heyet gönderilmesini rica ediyoruz.
5- Mahpuslara eşya ve kitap haklarının kısıtlı olması’
2. Mektup: ‘Sayın vekilim, eşimin Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinde kapalı ve açık görüşlerde bana aktarmış olduğu hususlar; 8 kişilik koğuşta 22 kişi kalmaktadırlar, 1 yatağı 3 kişi paylaşmaktadır, günde yarım saat su verilmektedir, banyo yapabilmek için sıcak suyu doldurup soğumasını beklemektedirler. Şebeke suyu verme imkanları varken günde yarım saat kuyu suyu vererek mahpusları mağdur etmektedirler. Hastane sırası 1 aydan önce gelmemektedir. Eşimin çok önemli bir hastalığı (troid kanseri) olmasına rağmen ameliyat ve tedavisi için gereken imkanlar sağlanmamaktadır. Yönetime kaç kere söylenmesine rağmen problemler çözülmemektedir. Bu sorunları mecliste, sosyal medyada, insan hakları komisyonunda gündeme getirirseniz çok memnun oluruz.’
3. Mektup: Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinde ciddi su sıkıntısı var. Tuvalette banyoda su kesiyorlar zaten su da kuyu suyu olduğundan içerisinde kurt böcekler çıkıyor. Söylememize rağmen suyu ilaçlatmadılar. Bu da yetmiyormuş gibi bide suları kesiyorlar. İhtiyaçlarını gideremiyorlar. Kapasitesi 8 - 10 kişilikken 21 kişi ve bir de çocuklar kalıyor bayanlar tarafında. Bir de bu insanlar 3 er kişi yatıyor yaz gününde. Üstelik bu şikayetlerini dilekçe ile insan haklarına gönderemiyorlar. Dilekçeler tekrar geri dönüyor. Baş gardiyan ise dilekçelerden dolayı gelip insanları azarlıyor bağırıp çağırıp gidiyor, bir çözüm üretmiyorlar. Bir de anne babası içerde olanların açık görüşleri sadece yarım saat anne ve babalarını bir arada çocuklar göremiyor yarım saatte hiçbir şeye yetmiyor. Arama yapılıyor insani bir şekilde yapılmıyor bütün kıyafetleri yerlere atılıyor.
4. Mektup: ‘Annem ve babam Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklular. Bir süredir ciddi su sıkıntısından bahsediyorlar. Sadece 3 kovada su biriktirebiliyorlar fazla olursa alıp dokuyorlar. Abdest alırken, banyo yaparken, lavabo ihtiyaçlarını giderirken çok ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Ayrıca insanlar yerlerde yatıyor veya 3 er kişi yatıyorlar. Cezaevi yönetimi psikolojik baskı yapıyor. Kafasına göre davranıyor. Mesela herhangi bir koğuşa gelip insanları aşağılıyor. Kendisine ters cevap verenleri tehdit ediyor, odasına çağırıyor. Tutukluların dilekçe ve itiraz dilekçeleri gerekli yerlere ulaşmıyor. Şikayet dilekçesi verilirse koğuşa gelip hesap soruyor. İçerden ciddi miktarda "sesimizi duyuramıyoruz yardımcı olun" diye istek geliyor.’
HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu konuyla ilgili önergelerindeki bu sorulara Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün cevap vermesini istemiştir.
Sorular;