DEM Parti 28. dönem İstanbul Milletvekili Cengiz Çicek katıldığı bir televizyon programında CHP'yi imralı süreci konusunda eleştirdi.
İşte Cengiz Çicek'in o açıklaması:
Muhalefetin yaşanan sürece dair güvensizliğini neye bağlıyorsunuz?
Geçmişte bu sorunla ilgili tartışmalardan ve çözüm çabalarından uzak durduğunuzda ne kazandınız? Ya da ülkeye ne kazandırdınız? Tam tersi, muhalefet güvensizlik adı altında sadece iktidarı köşeye sıkıştırmanın ve devirmenin aracı olarak gördüğünde her zaman kendisi yenildi. İktidar ise bu durumdan güçlenerek ve oyun kurarak çıktı.
Gelin muhalefet penceresinden bakalım: Tartışmaların dışında durdukça, inisiyatif almadıkça, hâlâ 1989'daki rapora mı sığınacaksınız? Aradan geçen onca yılda bölgesel sorun küresel boyuta ulaşmışken, hâlâ o yıllarda hazırladığınız SHP raporunu mu göstereceksiniz? Bu mudur çözüm?
Aslında tam da güvensiz olduğunuz için tartışmanın içine girmeniz, söz söylemeniz ve eyleme geçmeniz gerekiyor. Bu meseleyi herhangi bir partinin ya da iktidarın oyun alanından çıkarmak için sürece dahil olmanız şart. Şu an bir politik zeminden, politik arenadan bahsediyoruz.
Herkes, bu ülkeye ve yurttaşlarına duyduğu sorumluluk gereği, siyasi partiler üstü bir perspektifle yaklaşmalı. İktidar pratikleri bağlamında güvensizlik anlaşılır bir durum, ancak bu güvensizlik üzerinden işin dışında durmak, tartışmanın dışında kalmak ve sadece dışarıdan eleştirmek anlaşılır değil. Daha açık söyleyelim: Bu tutum, halka ve ülkenin insanlarına yapılabilecek en büyük kötülük olur.
Size gelen eleştirilerden biri de Kürt meselesinin çözümünde kendi istekleri doğrultusunda bir çözüm istiyorlar. Bunun karşılığında da AK Parti’nin tekrardan seçime girmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı adayı olabilmesi yeni anayasa tartışmalarında da destek sunması şeklinde de konuşuluyor bu anlamda da bir güvensizlik ortamı mı var?
Bu tamamen bir manipülasyondur. Şimdi arşivlere tek tek bakalım: Deniz Baykal döneminde CHP'nin oynadığı role, geçmişte birçok kritik kavşakta muhalefet partisinin AKP'ye açtığı yola bakalım. Her defasında tarihi gerçekleri söylemekten dolayı sopa yiyen biziz. Neden bu kadar çok baskı görüyoruz? Mesela şimdi güvensizlik ortamından bahsedildi. Neden her dönemde dövülen, baskı gören taraf olduk? Çünkü kendi ilkelerimizden, çözüm hakkımızdan ve duruşumuzdan taviz vermedik