CHP Ordu Milletvekili TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Tıp Doktoru İç Hastalıkları Uzmanı'nın açıklamaları;
Tüm Türkiye'de özellikle Kuzey bölgelerde bir zirai don olayı yaşanıyor. Ziraat odaları ve vatandaşlardan aldığımız bilgiye göre 200 metre ve üzerindeki bölgelerde zirai don var. İkizce'de %100'e, Ulubey Fatsa, Gürgentepe, Kabadüz ilçelerimizde %50-60'lara varan zararlar var. Havalar düzelip kar eridiğinde daha fazla oranlar çıkma ihtimali de var. Ordu'da kendi incelediğimiz bahçelerde çoğu dalda fındık meyvesi kalmamış hatta yapraklar bile çürümüş.
Karadeniz İhracatçılar Birliği başkanı bir dönem don fındığa iyi gelir demişti. Gel bakalım yerinde gör iyi mi gelmiş. Sadece fındıkta değil kivide de ciddi zararlar var. 200 metre üzerinde kivinin tamamen yok olduğu ile ilgili oda başkanımızın verdiği bilgi var.
Bölgenin derhal afet kapsamına alınması ve üreticinin zararının karşılanması gerekiyor.
Tarsim sigortası sadece arazisi tapulu olan kişilere olabiliyor. 2B arazileri tapulu olmadığı için, zaten sigorta yaptıramıyorlar. Bu nedenle tüm üreticinin zararlarının karşılanması gerekiyor.
Ayrıca Tarsim yönetimine seslenmek istiyorum. Fırıldak yapmayın. Çeşitli yöntemlerle üreticinin zararını karşılamaktan imtina ediyorsunuz. Bütün oyunların haberi bize geliyor.
Fındığın çiçekten meyve olana kadar bir süreci var. Tutup bunun belli bir dönemini sigortalığınızı söylüyorsunuz. Yani meyveden sonraki halini sigortaladığınızı söylüyormuşsunuz.
Bu zirai don aslında ikinci zirai don. Tarsim'de diyor ki biz çiçek kısmındaki donu karşılamıyoruz. İnsanlar sigorta yaparken ay ay mı sigortalıyor? Mart ayının ayrı Nisan ayının ayrı mı sigortası oluyor ki? İsterseniz günleri de bölün. Gece yarısına kadar olan zararı ayrı sonrası ayrı sigorta olsun. Zarar zarardır bunun çiçek aşaması meyve aşaması olmaz.
Bir bahçeye girip burada zaten Mart ayında don olmuş zaten bu kadar fındık olmaz yarısı kadar olur gibi hesaplar yapıyorsunuz. Bir bahçede normalde ne kadar fındık olacağı Ziraat odası kayıtlarından bellidir. O zararın tamamını karşılamanız gerekir. Öyle fırıldak yapıp Mart ayının zararı ya da çiçek dönemi zararı gibi ayak diretmeyin. Bunların hepsini takip ediyoruz.
En doğrusu ise tüm Karadeniz Bölgesi'nin derhal fındık ve kivi üreticisi için afet kapsamına alınıp zararların karşılanmasıdır.
Bir diğer konu; İhracatçılar Birliği geçtiğimiz günlerde karanfil sayımı ile bir rekolte açıkladı. 768 bin ton rekolteden bahsediyor.
Mart ayında bu donu yemiş fındıkta bu rekolteyi nereden ölçtünüz? Acaba karanfil yerine yaprakları mı saydınız? Bu kadar zarara rağmen tutup bu kadar yüksek rekolte açıklamaları da canı yanan üreticiden bile nemalanmaya çalıştıklarını gösteriyor.
Bu zararla birlikte fındık fiyatları da doğal olarak yukarı çıkmaya başladı. Hemen Toprak Mahsulleri Ofisi de devreye girip piyasada 150 TL'leri geçen fındığa karşı 125 TL'den fındık satarak aşağı indirmeye çalışıyor. Hükümetin açıkladığı adeta taban fiyat değil tavan fiyatı. Çünkü 130'u geçer geçmez aşağı indirmek için hamle yapıyor. Geçtiğimiz günlerde de 140 TL’ye çıktığında hemen fındık satışı yapıp aşağı düşürmüştü.
Herkes üreticinin tepesinde, hükümet, İhracatçılar Birliği, Tarsim yetkilileri, Toprak Mahsulleri Ofisi üreticinin tepesinde. Artık şu üreticiyi rahat bırakın hatta destekleyin ki fındık üretimi daha çoğalsın, vatandaşımız da ülkemiz de daha çok kazansın.