Oya Ersoy: "Dikili'deki zeytinlikleri ve koyları tahribata açmayın!"

İzmir Dikili’nin başta zeytin ormanları ve koylarıyla ünlü Denizköy ve Bademli köyü kıyılarıyla Karagöl’deki sit dereceleri değiştirilmiştir.

Bölgenin tamamına yakınında asırlık zeytin ağaçları ve endemik bitki türleri bulunmaktadır. Dalyan kısmı, başta flamingolar olmak üzere çok sayıda deniz kuşunun üreme, birçok göçmen kuşun konaklama alanıdır.

Bu kıyıların sırtında volkanik Karadağ ve krater gölü Karagöl de burada bulunmaktadır. Ayrıca, antik dönem ve helenistik dönem kalıntılarını barındıran bölgenin bir bölümü arkeolojik sit alanı kapsamındadır.

Ersoy; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün, doğal sit alanlarında değişiklikler yaptığını ve Denizköy, Bademli Köyü ve Karagöl mevkilerini kapsayan yeni haritasında birinci derece sit alanlarının yer almadığını belirtti.

Ersoy; ikinci derece sit niteliğinde olan yerlerin kapsamının genişletildiğini ve bu durumun, bölgede hem yapılaşmanın hem de maden, taş ocakları, GES ve RES'lerin yapılmasının önünü açacağını ifade etti.

Ersoy; EGEÇEP Platformu sözcüsü Doğu Işık’ın açıklamalarına önergede yer verdi: “Bademli Mahallesi'nde Killik Koyu, Deçemko Koyu, Zindancık Koyu, Pisa Koyu, Kalem Adası'nın büyük kısmı, Bademli liman alanı ve Hayıtlı Koyu'ndan Denizköy Mahallesi'ne ve Karagöl'e kadar büyük bir alan Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı olarak tescil edilmiş durumdadır. Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları ile ilgili olarak mevzuatta halen yürürlükte olan 109 sayılı Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı mevcuttur. Bu ilke kararına göre; söz edilen bölgelerde madencilik faaliyetleri yapılabilecek, turizm tesisleri kurulabilecektir.”

Ersoy; Bademli’den Denizköy’e kadar olan bölgenin madencilik faaliyetine açılıyor olmasının bölgenin sonunun gelmesi anlamına geldiğini, bölgenin sit statüsünde tekrar değişiklik yapılması gerektiğini ve bölgede yapılacak madencilik faaliyetinin önlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Ersoy Murat Kurum’a şu soruları yöneltti:

1. Bakanlığınız bu bölgede yapılacak madencilik faaliyetinin bölgeye vereceği zarara ilişkin çalışma yapmış mıdır?

2. Bakanlığınızın bu bölgede onay vermeyi planladığı projeler bulunmakta mıdır?

3. Hangi şirket ya da şirketler söz konusu bölgede madencilik faaliyeti yapabilmek için bakanlığınıza başvurmuştur?

4. Planlanan bir proje olduğu için söz konusu bölgede sit statülerinde değişiklik yapılmıştır?

5. Son 20 yılda sit statüsü değişikliğinin ardından madenciliğe açılan alanların yüz ölçümü ne kadardır?