OYA ERSOY: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Koruma Kanunu’nun işlevli hale getirilmesi için adım atmalıdır!

9 yaşında olan çocuğun bir kimliği var mı?  Eğitim sistemine hiç mi kayıt olmadı, olmadıysa neden kayıt olmadı? Okula kaydı varsa neden kaydı takip edilmedi?

Ersoy: “ Anne sonra anneannesinin ve en sonunda da teyzenin yanına elden ele gidip gelen çocuk bir birey olarak değil bir eşya gibi kişiler arasında kaybolmuştur. Teyzesinin yanında kötü muamele istismar ve işkence altında tutulan 9 yaşındaki Cem’in yaşadıklarında devletin gerek eğitim gerekse sağlık hizmetlerinden yoksun olarak bir odada kilitli tutulan çocuğun o zamana kadar nerde olduğuna dair herhangi bir girişimde bulunmaması akıllara ülkede daha böyle kaç çocuk aynı sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır sorusunu getirmektedir” dedi.

Çocuğun korunamamasında ihmali olan kamu görevlileri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

Çocuk Hakları Sözleşmesinin 18. Maddesine göre anne bana bakım gözetim yetiştirme ile sorumlu ama devlet de anne babayı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için desteklemekle yükümlü. Ama eğer anne baba bunu yerine getirmiyor ise, aynı zamanda da bundan çocuğun zarar görmesini engelleyecek tedbirleri almakla yükümlü olduğunu söyleyen Ersoy, kamu görevlilerinde bir ihmal varsa bunun ortaya çıkarılması gerekir dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Koruma Kanunu’nun işlevli hale getirilmesi için adım atmalıdır!

Çocuk Koruma Kanunu’nun koruma kısmının eksik olduğunu söyleyen Ersoy, kanunun çocuğun üstün yararı dikkate alınarak erken müdahaleyi olanaklı kılacak bir perspektifle ele alınmasına ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu olayda da görülüyor ki ev içi şiddete maruz kalan anne evi terk ettiğinde çocuk anneannesi ile kalmaktadır. Bu aşama da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çocuğun korunması ve bakımının üstlenilmesi için devreye girmesi ayrıca çocuk hakları konusunda çalışan kurumlar başta olmak üzere bu alanda çalışan uzmanların, bilim insanlarının da görüşlerinin alınması gerekir ifadesini kullandı.

Bundan sonra bir çocuğun dahi saçının teline zarar gelmeyecek önlemler alınmalıdır!

Son olarak Ersoy, yaşanan bu durum tesadüfen öğrenilen bir çocuk ihmal ve istismar vakasıdır. Bundan sonra önemli olan çocukların gerek eğitim gerekse sağlık hizmetlerinin takibinin atlanılmadan yapılması ve bir çocuğun dahi aynı ihmalle karşılaşılmasının önüne geçilmesidir dedi.

Bu bağlamda:

Bu bağlamda:

1.         İhmal, istismar, şiddet, yoksulluk, açlık ve bakımsızlığa maruz kalan kaç çocuk var?

2.         Bakanlığınız başta olmak üzere ilgili kurumlar ihmale uğrayan çocukları korumak için yükümlülükleri neden yerine getirmiyor?

3.         9 yaşında olan çocuğun bir kimliği var mı?  Eğitim sistemine hiç mi kayıt olmadı, olmadıysa neden kayıt olmadı? Okula kaydı varsa neden kaydı takip edilmedi?

4.         9 yaşındaki çocuğun eğitim ve sağlık hizmetinden yoksun bırakılarak bir odada kilitli tutulmasında hangi kurumlar sorumlu, hangi kurumun hangi faaliyetinde eksiklik var, önlemek için nasıl bir mekanizma kurulması gerektiğine dair bakanlığın bir çalışması olacak mıdır?

5.         Annenin ev içi şiddete uğraması sonrasında boşanma kararı alması ile beraber, Çocuk Koruma Kanunu’na göre çocuğun yüksek yararını merkeze alarak tedbirler alınması gerekiyorken neden alınmamıştır?

6.         Çocuk koruma kanununun sadece olay gerçekleştikten sonra değil, önleyici bir mekanizmaya da sahip olacak şekilde düzenlenmesi için bakanlığın herhangi bir girişimi olacak mıdır?

7.         Çocuğun korunamamasında ihmali olan kamu görevlileri hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

8.         Çocuk kilitli bir odada tutulurken, muhtarından okuluna, aile sağlığı merkezinden sosyal hizmet uzmanlarına kadar pek çok ilgili birim çocuğun nerde olacağına dair bakanlığınıza herhangi bir başvuru da bulunmuş mudur?