Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, PKK'nın Süleymaniye'de yapacağı silah bırakma törenine ilişkin açıklamalarda bulundu. Aksakal, bu törende sembolik sayıda teröristin silahlarını bırakacağını belirtirken, onların Türk adaletine teslim olmayacaklarının altını çizdi. Geçmişte yaşanan Habur olayı örneğini vererek, bu tür durumların bir daha yaşanmaması gerektiğini vurguladı. Aksakal, Türk devletinin bu tür olaylarla mizah konusu olmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Aksakal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nde düzenlediği basın toplantısında, İrak'taki Pençe Kilit Harekatı'nda metan gazı zehirlenmesine uğrayarak hayatını kaybeden 12 asker için başsağlığı diledi. Bu trajik olayın ardından, devletin sorumlulukları ve güvenliği konusundaki tedbirlerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Aksakal, olayla ilgili yapılacak soruşturmanın şeffaf olması gerektiğini, yoksa devletin güvenirliğinin sarsılacağını dile getirdi. Bu tür zor zamanlarda, toplumunun devlete olan güveninin pekiştirilmesi gerektiğine inandığını sözlerine ekledi.
Aksakal, metan gazı zehirlenmesi olayının nedenlerinin araştırılması gerektiğini ifade etti. "Bu olayın arka planında ihmal veya tedbirsizlik var mı, belirlenmelidir" diyen Aksakal, devletin yetkili kurumlarının bu konudaki çalışmalarını eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini savundu. Olası bir olağanüstü durumun, toplumun huzurunu bozabileceğini belirten Aksakal, kamuoyunun güveninin bu tür olaylarla zedelenmemesi gerektiğini düşündüğünü açıkladı. Ayrıca, devletin bu konuda ne derece şeffaf ve hesap verebilir olduğunu sorgulamanın bir vatandaşlık görevi olduğunu ifade etti.
Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan otel yangını hakkında yargılama sürecinin başladığını hatırlatan Aksakal, bağımsız yargının bu konudaki adalet arayışını desteklediğini belirtti. Sanıkların yargılanmasında tarafsızlık ilkesinin önemine vurgu yaptı. Aksakal, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın da sorumluları hakkında yargı izni vermesini beklediklerini dile getirerek, kamuoyunun vicdanının tatmin edilmesinin şart olduğunu belirtti. Bu durumda bağımsız yargıya olan güvenin, adaletin sağlanması için gerekli olduğunu ifade etti.
Aksakal, yaklaşan Süleymaniye’deki silah bırakma törenine ilişkin eleştirilerini artırarak sürdürdü. “Dünyanın hiçbir yerinde teröristler törenle teslim alınmamıştır” diyerek bu tür estetik yaklaşımların ciddiyetsizliğine dikkat çekti. Sembolik bir silah bırakma töreninin gerçek anlamda terörle mücadelede bir kazanım sağlamak yerine, süreci sulandırabileceğini savundu. Aksakal, teröristlerin teslim olmasının nasıl bir anlam ifade ettiğini, bunun arkasındaki niyetin sorgulanması gerektiğini dile getirdi. Bu tür organizasyonların, toplumda güvensizlik yaratacağını düşündüğünü belirtti.
Aksakal, terörle mücadele stratejisinin her durumda şeffaf ve adaletli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Terörle müzakere olgusunun Türk anayasal düzenine aykırı olduğunu vurgulayan Aksakal, müzakerelerin yerine kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiği görüşünde. Devletin koruyucu rolü kadar, net bir duruş sergilemesinin de önemli olduğunu belirtti. Aksakal, terörle mücadelede devletin mükemmel bir çeviklikle ve kararlılıkla hareket etmesinin şart olduğunu söyledi.
Aksakal, sosyal medyada yaptığı paylaşım ile dikkat çeken bir eski milletvekili hakkında da görüşlerini aktardı. "Yeliz" adını kullanan kişinin, milli değerlere karşı yaptığı hakaretin kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu tür yanlış anlaşılmaların ciddi sonuçlar doğurabileceğinin altını çizen Aksakal, toplumda yer alan bu tip zihniyetlerin, devletin bütünlüğü açısından tehdit oluşturduğunu ifade etti. Aksakal, bu tür ayrıştırıcı söylemlerin toplumun bir arada yaşama iradesine darbe vuran unsurlar olduğunu kaydetti.