Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel'de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin açılan davanın üçüncü gününde duruşma devam etti. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşen yargılamada tutuksuz sanıklardan muhasebe müdürü yardımcısı Mehmet Salun dinlendi. Yangın esnasında yakınlarını kaybeden ailelerin mahkeme salonundaki tepkileri oldukça dikkat çekti. Sanık Yılmaz'ın "Olaydan derin üzüntü yaşıyorum" ifadesinin ardından aileler, "Kimse bize başsağlığı dilemesin, biz katillerden başsağlığı istemiyoruz" diyerek yüksek sesle tepki gösterdiler.
Davaya, Bolu Kartalkaya’daki yangın sonrası 19’u tutuklu 32 sanık ile devam ediliyor. Duruşmalar, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda yapıldığından, ilk gün 15 saat, ikinci gün ise 12 saat sürdü. Üçüncü günde, yemek müdürü ve bazı teknik personel de dinlenerek ifade verdiler. Yangın anındaki olayların aydınlatılması, sanıklara yöneltilen suçlamaların netleştirilmesi amacıyla mahkemede uzmanları ve daha önce olayla ilgili çalışanları dinlemeye devam ediliyor. Bu duruşmada, yangın güvenliği ile ilgili yeterli önlem alınıp alınmadığına dair sorular gündeme geldi ve bu durum mahkeme salonunda gerilimi artırdı.
Mehmet Salun, ifadesinde, "Otelin 10’uncu katında kalıyordum. Yangın sırasında uykudaydım ve çıkamadım" dedi. Salun'un, yangın güvenliği prosedürlerini bilmediğini, denetimlere katılmadığını ve olayın gelişiminde etkisi olmadığını savunması dikkat çekti. Üstelik, eksikliklerle ilgili hiçbir bilgi sahibi olmadığını ifade etti. Bu durum, mahkemede yangın güvenliği prosedürlerinin ne denli ihmal edildiğine dair soruları artırdı.
Otel müdürü Zeki Yılmaz, savunmasında olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ancak ailesinin kayıplarını dile getiren mağdur yakınlarının öfkesi bu ifadeye karşılık sertleşti. Onlar, sanıkların yaşattığı trajedi karşısında başsağlığı diledikleri için tepki gösterdiklerini belirttiler. Yılmaz, oteldeki eksiklikleri bilmediğini, yangının gelişiminde hiçbir ilgisinin olmadığını öne sürdü. Yıldız, "Ben gerçek bir otel müdürü olsam bu eksikliklerden haberim olurdu" diyerek kendisini savundu.
Mahkeme sırasında sanık Yılmaz, yangın güvenliği eğitimleri alıp almadığı sorusuna "Resepsiyon görevlilerine yangın eğitimi verilmedi" yanıtını verdi. Bu durum, oteldeki güvenlik önlemlerinin yetersizliğine işaret etti. Bu konudaki tartışmalar, salonda gerginliğe yol açtı. Müşteki avukatları, Yılmaz’a otel müdürü olarak alarm sisteminin neden çalışmadığını, acil durumlarda nasıl bir eylem planı uygulandığını sordu. Yılmaz, bu konulardaki bilgilerine sahip olmadığını ve otel güvenliğin sağlanmasında yetkisinin kısıtlı olduğunu belirtti. "
Yangın sonucunda hayatını kaybedenlerin aileleri, adalet arayışlarını devam ettirirken, mahkeme salonunda yaşanan olaylar mağdurların duyduğu acıyı bir nebze de olsa yaşamalarına sebep oldu. Vekiller, duruşma boyunca, sanıkların üzerine düşen sorumlulukları hatırlatmaya çalıştı. Bu zorlu süreçte mahkemenin kararı, olayın aydınlatılması ve açılan yaraların kapatılması açısından büyük önem taşıyor. Aileler, davanın sonuçlanmasını ve adaletin yerini bulmasını talep ediyorlar. Yangın sonrası böyle bir davanın sonuçlanması, benzer olayların bir daha yaşanmaması için elzem bir konu olarak gündemde kalmaya devam ediyor.