reklam
Gazete Kritik Gündem Kartalkaya'daki otel yangınında zamanlama tartışmaları, yargı sürecini etkiliyor

Kartalkaya'daki otel yangınında zamanlama tartışmaları, yargı sürecini etkiliyor

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'deki yangında 78 kişi hayatını kaybetti. Dava sürecinde sanık Cemal Özer, yangın anındaki paniğini anlattı; ancak yangının çıkış saatine dair belirsizlikler tartışılıyor. Sanıkların beyanları ve sorumluluklar üzerindeki tutarsızlıklar eleştiriliyor.

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de gerçekleşen yangın, 78 kişinin yaşamını yitirmesine ve 133 kişinin yaralanmasına neden oldu. Yangına ilişkin dava süreci devam ediyor. Bu süreçte, tutuklu sanıklardan Cemal Özer, yangın sırasında yaşadığı paniği anlatarak, "Saat 03.30'da uyandığımda dumanlar her yere yayılmıştı. Camdan hava almak için bir saat boyunca uğraştım ancak yoğun duman nedeniyle dışarı çıkamadım" açıklamasını yaptı. Ancak mağdur avukatı, yangının çıkış saati üzerindeki belirsizliklere dikkat çekerek, "Yangının saati 03.27'de başlıyor, buna karşın sanık Özer yangının çıkışından birkaç dakika sonra böyle bir durumu iddia ediyor. Yangının çıkış saatiyle ilgili oldukça büyük bir tutarsızlık bulunuyor. Bu da yaklaşık yarım saat, 45 dakika veya daha fazla bir zaman dilimini kapsıyor" dedi.

Dava, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülmekte olup, toplamda 32 sanığın yargılandığı bu davada 19 sanık tutuklu durumda. Duruşmalar, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda devam ediyor. Öncelikli olarak duruşmalar sırasında, otelin genel müdürü Ahmet Demir ve tutuksuz sanıklar gibi Bolu İl Özel İdaresi'nin çeşitli yöneticileri de dinleniyor. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar, yangının çıkış nedenleri ve sorumluluklar üzerinde yoğunlaşıyor. Avukatlar, sanıkların beyanlarının yanı sıra, yangın sonrası alınan önlemler ve eksiklikler üzerinde durarak sorumluluk dağılımının netleşmesi gerektiğini savunuyorlar.

Dava sürecinde, sanıkların savunmalarında İtfaiye Müdürlüğü'nün raporlarına atıfta bulunarak, yangın yönetmeliği kapsamında Belediye ve İtfaiye'nin sorumlulukları olduğu vurgulanıyor. Bolu İl Özel İdaresi Selen İlçe Özel İdare Müdürü Mehmet Özel ise yaptığı savunmada, “İl Özel İdaresi'nin denetim yetkisi turizm işletmeleri hakkında yoktur. Yangın raporları, yangın konusunda yetkili olan İtfaiye Müdürlüğü tarafından verilmektedir” şeklinde ifadelerde bulundu. Özel, ayrıca 2017 yılında yayımlanan 'Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik' gereği, yangınların işletme nedenli çıkması durumunda sorumluluğun otel sahiplerine ait olduğunu da belirtti. Bunun yanı sıra, otelin kapatılması gibi önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.

Sanık Cemal Özer, otelin yangın tatbikatlarına dair bilgi sahibi olmadığını ve o gün alarm sesi duymadığını belirtti. Mahkemede, yangın günü yaşanan olayları ve itfaiye denetimi sırasında tespit edilen eksikliklerin raporlandığını dile getiren Özer, bu işlemlerin ardından üst yöneticilerin tepkisini de anlattı. "Emir Aras, eksiklikler hakkında bilgi verirken, itfaiyenin bildirimi nedeniyle bizi azarladı" şeklindeki ifadeleri mahkeme başkanından bir eleştiri aldı. Özellikle yetkililere yönelik eleştirilerin sıkça tekrarlandığı duruşmalarda, sanıkların beyanları arasındaki tutarsızlıklar mahkeme tarafından da sorgulanıyor.

Yangının çıkış saati üzerinde yapılan tartışmalar, duruşmanın önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Sanıkların beyanları ve mağdur avukatlarının itirazları arasında önemli bir çelişki ortaya çıkıyor. Yangın saatinin 03.27 olarak kaydedilmesine karşın, sanıkların ifadeleri arasında zamanlama ile ilgili büyük farklılıklar dikkat çekmekte. Avukatlar, bu durumun hukuki ve manevi sorumlulukları etkileyebileceğini savunarak, olayın detaylarının aydınlatılması gerektiğini belirttiler. Yangının gerçek zamanlaması üzerindeki belirsizlikler, hem davaya dahil olan sanıklar için hem de mağdurlar için kritik önem taşımakta, bu noktada çıkarılacak sonuçlar herkesin yargı sürecinin seyrini değiştirebilir.

Duruşma sırasında yapılan savunmalarda, otelin yönetiminde görev alan kişilerin sorumlulukları sıkça eleştirilmekte. Avukatlar, küresel sertifikasyon kuruluşlarının denetimlerinin eksik olması ve sorumluların denetim süreçlerinde sorumluluk almaması noktasındaki çelişkiler üzerinde duruyorlar. “Denetim yetkisi olmayan kuruluşlar tarafından yapılan denetimlerin geçersiz olduğunu” belirten avukatlar, bu durumun neden olduğu sonuçların yargılamayı nasıl etkileyeceğini tartışıyorlar. Büyüyen bir Risk algısı ile birlikte gerekli tüm güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve seferberlik zamanında otelin kapatılması hususunda yetersizlik olduğunu ifade etmekte. Bu açıdan, yangın sonrası alınan önlemlerin ve güvenlik ihlallerinin sorgulanması faydalı olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *