Kaboğlu: 'Hayır' diyen bir kişi öldürülürse kim sorumlu olacak?

Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu “Hayır’ diyenleri teröristlerle eş kılma söylemi geliştirildi. Bu hedef göstermedir. ‘Hayır’ diyen kişi öldürülürse kim sorumlu olacak? Bu çok tehlikeli bir söylemdir” uyarısında bulundu

GÜNDEM 15.03.2017, 15:04 15.03.2017, 15:04
 Kaboğlu: 'Hayır' diyen bir kişi öldürülürse kim sorumlu olacak?

Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Avrupa teşkilatlarından gelen uyarıları ve referandum sürecini RS FM’de Yavuz Oğhan’dan ‘Bidebunudinle’ programında değerlendirdi.

Birgün’de yer alan habere göre,  Venedik Komisyonu Raporu'na dair konuşan Anayasa Profesörü Kaboğlu raporun küçümsenmemesi gerektiğini belirtti:

“Konuya iki açıdan bakmak gerekir. Birincisi, Venedik komisyonu açısından. İkincisi, Türkiye’deki tepkiler bakımından. Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi’nin önemli bir danışma organıdır. Venedik Komisyonu’nun raporundaki görüşler Avrupa Konseyi’nin resmi nitelik taşımaktadır. Avrupa Mahkemesi kararlarında bile dikkate alınabilecek derecede bir etkiye sahiptir. Venedik Komisyonu’nun raporunu küçümsememek gerekir. Anayasa değişikliğinin telaffuz edildiği 16 Ekim’den bu yana yaşadıklarımızı göz önüne alırsak, siyaset bilimcilerin söylemeye çalıştıkları ama hükümetin dikkate almadığı görüşleri, o zaman Venedik Komisyonu Raporunu Türkiye bağlamında bir gerçeklik zeminine oturtabiliriz.”

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki danışma organı Venedik Komisyonu, 16 Nisan’da yapılacak referandum ile ilgili raporunu açıklamıştı.

AVRUPA İLE YAŞANAN KRİZ

Referandum sürecinde yaşanan olayların kabul edilemez olduğunu kaydeden Kaboğlu “Türkiye’de OHAL rejiminin geçerli olmasının ötesinde OHAL’i aşan ve tamamen Anayasa dışına çıkan uygulamalar söz konusudur. Bu hukuk dışı uygulamalar bizzat Başbakan tarafından itiraf edildi. Milletvekilleri ‘evet’ propagandası yapmak amacıyla sahaya dağılmış bulunuyorlar. Bu öyle bir dağılma ki Türkiye’yi Avrupa ile derin bir krize soktu. O yüzden Venedik Komisyonu Raporu bütün bu gelişmelerden ayrı ele alınamaz” değerlendirmesini yaptı.

OHAL döneminde referanduma gidilmesini de değerlendiren Kaboğlu “Sayın Başbakan yaklaşık 2 ay önce ‘OHAL ortamında anayasa oylaması yapılmayacak’ demişti. Biz de ‘sadece oylama değil, OHAL’de anayasa tartışması da yapılmamalı’ demiştik. Ancak anlaşılıyor ki OHAL kaldırılmadan anayasa oylaması yapılacak gibi görünüyor. OHAL koşulları ortadan kalkmıştır işareti de yok. Türkiye’nin geleceğini belirleyen kökten düzenlemeler söz konusu” dedi.

‘HAYIR DİYENLERİ TERÖRİST İLAN ETMEKTEN VAZGEÇMELİLER’

Kaboğlu “Hayır yönünde irade koyanları sindirmekten, terörist ilan etmekten kendilerini alıkoymalılar. ‘Hayır’ diyenleri teröristlerle eş kılma söylemi geliştirildi. Bu hedef göstermedir. ‘Hayır’ diyen kişi öldürülürse kim sorumlu olacak? Bu çok tehlikeli bir söylemdir” uyarısında bulundu.

‘TÜRKİYE ÇOKTAN, ANAYASAL OYLAMAYI GÜVENCELİ BİR BİÇİMDE YAPABİLECEK OLGUNLUĞA GELMELİYDİ’

AGİT’in uyarılarına ve gözlemci gönderme kararına da değinen Kaboğlu “AGİT Avrupa’nın 3. ayağını oluşturuyor. Avrupa Konseyi, Avrupa birliği ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı yani AGİT. AGİT’in bu yönde karar vermesi kaygı vericidir. Çünkü Türkiye çoktan bu şekilde anayasal oylamayı güvenceli bir biçimde yapabilecek olgunluğa gelmiş olmalıydı. AGİT’in devreye girmesi, uzmanların gelmesi Türkiye’de anayasal devletin varlığını sürdürmesi ve demokrasinin sürdürülebilmesi açısından önemlidir” diyerek endişelerini dile getirdi.

 

Yorumlar (0)