İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Mayıs gözaltıları sonrası İstanbul Emniyeti önünde avukatlara yönelik müdahaleye ilişkin 6 emniyet görevlisi hakkında İstanbul Valiliği’nden soruşturma izni talep etti. Ancak, bu talep reddedildi. Avukatların, bu karara itiraz ettikleri bildirildi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim'de etkinlik düzenlemek isteyen 400’den fazla kişi, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltılar sonrasında, müvekkilleriyle görüşmek üzere emniyet müdürlüğüne giden avukatlar, içeri alınmadı ve bu sırada gergin bir ortam oluştu. Emniyet görevlileriyle avukatlar arasında arbede yaşandı, bu durum avukatların haklarının ihlal edildiği yönünde iddiaları da beraberinde getirdi.
Avukatın Sesi İnisiyatifi’ne bağlı avukatlar, emniyet yetkililerine yönelik olarak "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "görevi kötüye kullanma", "kasten yaralama" ve "zor kullanma yetkisinin aşılması" gibi suçlamalarla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Suç duyurusuna, bir avukata ait darp raporu da dahil edilerek delil gösterildi. Avukatların, yaşanan olayların ardından failler hakkında gereken yasal sürecin başlatılmasını talep ettikleri vurgulandı.
ANKA Haber Ajansı'nın ulaştığı bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir emniyet amiri, bir komiser ve dört polis memuru hakkında soruşturma izni talep etti. Ancak, İstanbul Valisi Davut Gül’ün imzaladığı kararda, olay gününe ait kamera kayıtlarının incelendiği belirtilerek soruşturma izni verilmediği ifade edildi. Gül, olayın iç yüzü ile ilgili olarak, gözaltı sırasında avukatların zamanla içeriye alınmadığı ve çevreye yığıldıkları yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu savundu.
Avukatın Sesi İnisiyatifi'nden Kerim Bütün'ün konuya dair yaptığı açıklamada, İstanbul Valiliği’nin kararının hukuki geçerliliği bakımından kabul edilemez olduğu vurgulandı. Bütün, 1 Mayıs günü emniyet güçlerinin müvekkilleriyle görüşme hakkı bulunan avukatlara karşı sergilediği tutumun yasadışı olduğunu belirtti. Avukatların, içeri girmede yaşadıkları zorlukların yanı sıra, gözaltındaki kişilerin avukatlarıyla görüşme haklarının kısıtlandığını da dile getirdi. Bütün, yargı yolunda sonuna kadar mücadele edeceklerini ve hukuka aykırı uygulamalara karşı hukuk mücadelesini sürdüreceklerini vurgulamış, bu vakaların unutulmayacağını ifade etmiştir.