İSMAİL SAYMAZ:ASIL SORUN KİMSE CUMHURBAŞKANI BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ DEMİYOR

Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz Rahmi Turan'ın 2 gündür tartışılan "Saray'a giden CHP'li" yazısını yorumlarken çarpıcı ayrıntılara dikkat çekti.

GÜNDEM 21.11.2019, 17:22 21.11.2019, 17:41
İSMAİL SAYMAZ:ASIL SORUN KİMSE CUMHURBAŞKANI BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ DEMİYOR

GAZETEKRİTİK/ÖZEL

Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz, internet üzerinden yayın yapan bir kanalın yayına bağlanarak Lale  Özan Arslan'ın Rahmi Turan'ın "Saray'a giden CHP'li" yazısını hatırlatarak Kılıçdaroğlu ve Fahri Altun'un açıklamaları bağlamında konuyu değerlendirmesini istedi.

İşte Saymaz'ın konuşmasından satır başları:

NEYE HİZMET ETTİĞİ BELLİ OLMAYAN BİR DEDİKODU
Ben bu yazının Rahmi Turan'ın gazetecilik geçmişini inkar anlamına geleceğini; Sözcü'nünde ciddiyetini sabote ettiğini düşünüyorum. Türkiye'deki hiçbir gazetecilik kurumu ile bağdaşmıyor.Teknik olarakta içerik olarakta bağdaşmıyor. Bir tür dedikoduyu, neye hizmet ettiği belli olmayan ve doğrulanmayan bir bilgiyi siyasi gündemin ortasına bırakıyor. 

RAHMİ TURAN'IN ARAYIP ULAŞMADIĞI KİŞİ KİM?

Bir kere yazıda sayın Cumhurbaşkanını 9 Kasım'da bir CHP'linin ziyaret ettiğini, sayın cumhurbaşkanınında  CHP'nin içerisine müdahale ettiği iddia ediliyor. Eğer böyle bir olay olmuşsa biz bir okur olarak veya gazeteci olarak ne bekleriz? Rahmi Turan söz konusu kişinin adını bildiğini söylüyor. O kişiyi arayıp siz gittiniz mi diye sormasını bekliyoruz. Ama Rahmi Turan yazısında bu kişiyi aradığını ama ulaşamadığını iddia ediyor.Ulaşamayınca adını saklamak kaydıyla yazdığını söylüyor.Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, Rahmi Turan'ın bu kadar ısrarla arayıp bulamayacağı kim olabilir ki? Ancak o kişi ölmüş olabilir. Rahmi Turan'ın arayıp ulaşamayacağı....Hadi söz konusu kişiyi arayıp bulamadı. O halde Cumhurbaşkanının kendisini arasaydı ve cumhurbaşkanını aradım ve böyle bir ziyarete dair bana şunu söyledi diye bir bilgi verseydi.Buda yer almıyor. Öyle bir yazı yazıyor ki 3 parçalı olan bu yazının girişinde aslında konuyu alakasız şekilde Metin Feyzioğlu'nun adını geçiriyor. Sonra da ikinci bölümde cumhurbaşkanını ziyaret eden CHP'liden bahsederek Metin Feyzioğlu ve Muharrem İnce gibi CHP'lileri akla getiriyor.

RAHMİ TURAN'A KAYNAĞINI YADA İSMİ AÇIKLAMAK DÜŞER
Dün bugün sorumluluk sahibi birçok siyasetçi ortaya çıkıp Muharrem İnce, Gürsel Erol gibi kendilerinin olmadığını ifade ettiler. Bende aradım Mustafa Sarıgül ve Metin Feyzioğlu örneğin. Onlarda izah ettiler. Bu durumda Rahmi Turan'a ne düşerdi?Kendisini yanıltan kaynağını açıklamak yada ismi açıklamak düşer. Oysa o bügün ne yapıyor. Efendim AKP'li kaynağım ile konuştum.AKP'li kaynak bunun doğru olduğunu söyledi.Bende ismi unutuyorum.Var mı böyle bir yazı? Bu kişinin kendi gazeteciliğini inkar etmesi demek.Sözcü gazetesini sabote etmek demek. Bu mahalle dedikodusu değil ki bu. Bir ana muhalefet partisinin içişlerine cumhurbaşkanın müdahale ettiğini iddia ediyorsunuz.Yani bu kadar kolay, bu kadar kolay gayri ciddi bir yazı yazılabilir mi? Cumhurbaşkanlığı biz değiliz diyor. Öbür taraftan CHP'li muhalifler biz demiyoruz diyorlar.

RAHMİ TURAN KALEMİNİ KIRMALIDIR
Bu döner dolaşır muhalif arayışlar içinde bulunan insanların üstüne sarayın gölgesinin düşmesine hizmet eder. Halbuki bu Kılıçdaroğlu'na da haksızlık. Çünkü Kılıçdaroğlu CHP'nin en güçlü döneminde. Hangi kongreye girse kazanır zaten. Böyle bir spekülasyona neden ihtiyaç duysun.O nedenle bence artık Rahmi Turan kalemini kırıp bir daha böyle işler yapması iyi olur.
 

GÖZLER AKP'DEN CHP'YE KAYDI

Gözleri AKP içerisindeki yeni oluşumlardan kaçırıp CHP'ye yöneltir.Olacağı budur tabi. Yani AKP içerisinde şuan gerek Ali Babacan gerekte Ahmet Davutoğlu'nun başını çektiği iki siyasal girişim var.Bu siyasi girişimlere bir de milli görüş çizgili Yeniden Refah Partisi eklendi. Hali hazırda Erbakan kökenli 5 harekat var. İkisi parlementoda 3'ü parlemento dışındda.Bu oluşumların yöneleceği temel kaynak neresi?Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kendi kitlesi.. Özellikle islamcı partiler sol gibi değiller. Sol bölünerek çoğalırken, sağ bölünerek daralıyor.Dolayısıyle gözleri AKP üzerinden CHP'ye yöneltecek bir arayıştan başka bir sounç vermeyecek anladığım kadarıyla.Cumhuriyet Halk Partisi'de böyle bir arayışın  zeminide yok doğrusu.Yani Cumhuriyet Halk Partisi en güçlü döneminde İstanbul,Ankara,Adana ve Antalya'yı almış. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun liderliğinin en güçlü döneminde, liderliğinin zirvesinde.Yani böyle bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'ni tartıştırmaktan başka bir sonuç vermiyor.Talihsiz olan şudur ki, Rahmi Turan gibi isimlerin peşinen güveneceği bir isim eliyle bu işler icra ediliyor.

KİMSE CUMHURBAŞKANI BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ DEMİYOR
Burada sıkıntı şu birazda.İnsanlar iki cümleyi birden kuruyorlar.Birincisi hiçbir CHP'li Saray'a gidip Erdoğan'dan referans alır diyemiyor. Çünkü CHP'de Erdoğan'dan referans alınan bir kişiyi CHP'den içeri sokmazlar. Ama öbür taraftan Erdoğan böyle bir görüşme yapmaz diyemiyor. Erdoğan'ın böyle bir görüşme yapacağı varsayılıyor..Yani hevesli bir CHP'li çıkarsa Erdoğan dünden hazır gibi bir yaklaşım söz konusu. Asıl tartışılması gereken cumhurbaşkanının bir başka partinin iç işleyişine müdahale edebileceğine dair yaygın bir kanaat.Nitekim böyle oldu. Has Parti kapatıldı, AKP'ye katıldı.ANAP yok oldu, AKP'ye katıldı.Demokrat Parti hayatta olsa bile genel başkanı AKP'ye katıldı.Dolayısıyla cumhurbaşkanı bunu yapmaz diye bir kanaat yok ortada.Vahim olan da bu zaten.

Yorumlar (0)