İsmail Saymaz:AKP, CHP'ye geçmiş belediyeleri düşmanın eline geçmiş gibi görüyor

Gazeteci, Yazar İsmail Saymaz, AKP'liler Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'u ve Ankara'yı yönetmesini sindiremediler.

GÜNDEM 04.12.2019, 15:08 04.12.2019, 15:47
İsmail Saymaz:AKP, CHP'ye geçmiş belediyeleri düşmanın eline geçmiş gibi görüyor

GAZETEKRİTİK/ÖZEL- Gazeteci,Yazar İsmail Saymaz, Haber Global kanalında Erdoğan Aktaş'ın hazırlayıp sunduğu "Eşit Ağırlık" programına katıldı. Saymaz bu hafta Türkiye gündemindeki konularda önemli değerlendirmeler yaptı.

İşte İsmail Saymaz'ın o değerlendirmelerinden satır başları:


Saymaz, Ekrem İmamoğlu ve bir grup insanın bir araya geldiği "kaz yemeği" hesabının toplam bedeli 6200 Tl olduğunu, menüde kaz, pilav ve kayısı hoşafı bulunduğunu belirtti. Bu hesabı da Gazeteci Deniz Zeyrek, kardeşi Ediz Zeyrek ve FOX TV'den Doğan Şentürk'ün ödedi.Bu üç ismin hesabı kendi aralarında bölüştü.Böyle bir ziyafet için pahalı denebilir. Ama bu kişiler bunu karşılayabilecek insanlar. Bu parayı bir kamu kuruluşundan almamışlar. Bir yere fatura yazarak almamışlar. Bir siyasetçi bunun ücretini üstlenmemiş. İktidar medyasının koparttığı gürültü sonrası 60 bin gibi bir ücretin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ödediğini zannettim. Öyle bir yaygara vardı. Ama 6200 TL'lik hesabı bu üç isim ödemiş ve belediye başkanları da misafirmiş.

İKTİDARA YAKIN MEDYANIN DERDİ ŞATAFAT OLSAYDI CUMHURBAŞKANLIĞI MUTFAĞINA BAKARLARDI
AKP'ye destek veren isimlerin problemi doğrusu kaz yemek de değil. Hele hele şatafat hiç değil.Yani şatafat gibi dertleri olsa Cumhurbaşkanlığının her yıl  sadece mutfak masrafına ayrılan 5 milyon 311 bin TL 'yi dert ederler. 2,6 milyon TL ise bir önceki yıl. Yani ikiye katlamış. 155 bin Tl toplam bütçe. Ahmet Necdet Sezer, döneminde fazla parayı geri gönderiyordu. Böyle Cumhurbaşkanı mı olur dediler. Oğlunun düğünü Çankaya'da yapıldığı için  fazla elektrik parasını cebinden ödemişti. Yani AKP'lilerin şatafat gibi bir derdi olsaydı buna itiraz ederlerdi. AKP'lilerin mutfak gibi bir sorunu olsaydı eski Başbakan Binali Yıldırım'ın oturduğu o sofradan rahatsız olurlardı. Keza AKP'lilerin şatafat diye bir derdi olsaydı belediyelerdeki israfa başta itiraz ederlerdi. Öyle olmadı. Nihayet Ekrem İmamoğlu ilk göreve geldiğinde çalışan ile yöneticinin yemeği ayrıymış. Daha ona itiraz etmediler. Peki burada neye itiraz ediyorlar?2018'deki 30 Ağustos Resepsiyonu'nda Cumhurbaşkanlığı Menüsü'ndene var; Ejder Meyveli Smoothie (Chia tohumu eşliğinde), Efuli (Liçi meyvesi eşliğinde), Aloevera (Starex meyvesi eşliğinde),Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somonlu Suşi, Tartalet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi... Menüyse bu da menü bir taraftan kaz, bulgur pilavı, hoşaf bir menü diğeri ise bir menü.

DÜN SİYASİ İSLAMCILARA YAPILANLAR BUGÜN SOSYAL DEMOKRATLARA YAPILIYOR
Zaten siz adil olsaydınız, sizin hakkaniyet gibi bir derdiniz olsaydı, haram helal diye bir dünyaya dair münakaşanız olsaydı bu bahsi hiç açmazdınız. Çünkü elinizde kalır. Peki dert ne? Dert Ekrem İmamoğlu. Orada Ekrem İmamoğlu olmaksızın şarap içilseydi bu haber olmazdı. Hele Canan Kaftancıoğlu rakı içmiş o hiç haber olmazdı. Tunç Soyer'in rakı, şarap içmesi haber olmazdı. Ne içsin İzmir Belediye Başkanı zemzem mi içsin? Orada sadece Ekrem İmamoğlu var diye etkinlik bu haber yapılıyor. Burada bir şatafat olmadığı, AKP'nin de şatafat gibi bir derdi olmadığı aşikar. O halde geriye ne kalıyor? Ekrem İmamoğlu. Niye? Geçmişte siyasal islamcılar için merkez medya şöyle haberler yapardı: Yine kadının elini sıkmadı. Yine içki içmedi. Bugün ise yine içti. Yani eski merkez medyadaki bu haberleri yapan takım ile bugün bu haberleri yapan takım aynı. Bakışlar farklı. Onlar değişmedi. Yerli yerinde kaldılar. Dün siyasal islam geleneğinden gelen içki içmeyenleri hedef alıyordu. Bugün ise sosyal demokrasi geleğinden gelen içki içenleri hedef alıyor.

İSTANBUL VE ANKARA'YI CHP'NİN YÖNETMESİNİ SİNDİREMİYORLAR

Amaç Ekrem İmamoğlu yıpratmak.Ekrem İmamoğlu'nu sindiremediler.Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'u yönetmesini sindiremediler. Ankara'yı Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönetmesini sindiremediler. Kabullenemiyorlar. Ekrem İmamoğlu çalıştırılmayacak diye zorlanıyor. Ekrem İmamoğlu metro yapacak ama bankalar kredi vermiyor. Çünkü talimat gelmiş. Ekrem İmamoğlu'na para vermiyorsunuz. Gidip uluslararası krediye başvuruyor. Sonra diyorsunuz İngiltere'de ne işi var? Ne yapacak Ekrem İmamoğlu? Ekrem İmamoğlu'na adım attırmak yasak! Seçimler başladığından bugüne Ekrem İmamoğlu'nu seçmenin gözünde karalamak için "Dün Kuran okuyordu şimdi rakı içiyor" diye haberler yapıldı. Zaten bir siyasi baskının odağında olduğu için kuşatılacak.

CHP'YE GEÇMİŞ BELEDİYELERİ DÜŞMANA GEÇMİŞ GÖRÜYORLAR
Aynı durum İzmir'de Tunç Soyer için yapıldı.Tunç Soyer'in ölmüş babasına hakaret edildi: "İşkenceci, 12 Eylülcü..". 12 Eylülcülerin tabutuna omuz verenler bir savcının ölüsü ile uğraştılar. Ne oldu peki? Tunç Soyer gözden mi düşürüldü? Tunç Soyer için Cumhurbaşkanı ne dedi? "Kandil'in adayı" dedi. Eee ne oldu şimdi? İzmir'i Tunç Soyer yönetiyor. Kandil nerde İzmir nerde? 
Mansur Yavaş için ne dedi? "Organize suç örgütü üyesi" dedi."Bu Ankara'yı yönetemez" dedi. Ne oldu? Şakır şakır yönetiyor şimdi. Hatta Mansur Yavaş'ı aday yapmamak için tek ip olarak bir kişiye sarılabilirlerdi. O da seçimden sonra çocuk pornosu bulundurmaktan ceza yedi.Ekrem İmamoğlu içinde aynısı yapıldı. Vali'ye hakaret etti etmedi... Bu başkan da olamaz tartışması... "Zaten Pontuscuydu" tartışması diye diye 800 bin farkı gördüler. Şimdi o farkı açmak için ellerinden geleni yapıyorlar. O fark açılacak. Neden? Çünkü asıl sindiremedikleri İstanbul'u Atatürkçülerin ve sosyal demokratların yönetiyor olması. Dayanamıyorlar buna.Ankara Büyükşehir'de biri ile görüştüm. Başkanın 4 kez talimat verdiği görevi yerine getirmiyorlar. Çünkü hala kendilerini Melih Gökçek'e bağlı çalışıyor hissediyorlar. İstanbul'da da hala kendini eski yapıya bağlı hissedenler var. AKP'nin Belediye Meclisi'ndenki çoğunluğuda bunu diri tutuyor.

İMAMOĞLU'NA ENGEL OLMAK İÇİN SU ZAMMINI ENGELLEDİLER
Su zammı ile ilgili sanki Türkiye'de sadece suya zam geliyormuş gibi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin su zammını reddedip kamuoyuna "Bakın halkın daha ucuz su içmesini sağlıyoruz" dediler. Doğalgaza yüzde 30, elektiriğe yüzde 30 zam gelmiş. Şakır Şakır faturalar işliyor. Ekrem İmamoğlu'na engel olmak için su zammını engelliyorsun. Öte yandan Türkiye'de kullanılan bütün enerjilere kat ve kat zam geldi.
İstanbul'u CHP'nin yönetmesini sindiremiyorlar. Sindireceksiniz. AKP'ye oy verince millet iradesi de CHP'ye oy verince millet iradesi değil mi? Sindireceksiniz kardeşim! 5 yıl daha CHP yönetecek burayı. Şimdi Türkiye'de işçi sadece İstanbul Büyükşehir'de atılmış gibi, sadece su İstanbul'da zamlanmış gibi, sadece istanbul belediyesi mülk satıyormuş gibi Ekrem İmamoğlu'na çullanıyorlar. İstanbul Büyükşehir'deki meclis çoğunluğundan dolayı belediyenin elindeki birçok arazi AKP'li belediyelere verildi.

BU ŞEHRİN BİR BAŞKANI VAR
Sadece Esenyurt Belediye Başkanı iken aldığı araziyi kendi başkanı olduğu vakfa devretti. Vakfın yönetiminde oğlu var. Belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra orası bir özel üniversite oldu. Şimdi Esenyurt Belediyesi CHP'ye geçtiği için çoğunluk tutan AKP'liler arazinin geri alınmaması için direniyorlar. İnanılır gibi bir şey değil. Çünkü CHP'ye geçmiş belediyeleri düşmanın eline geçmiş görüyorlar. 90'larda nasıl bir bakış varsa bugün de öyle bir bakış var. İstanbul CHP'ye mi geçti? Sanırsınız Yunanlıların eline geçti. Öyle bakıyorlar. Halbuki sindireceksin kardeşim. Demokrasi neyi gerektiriyorsa kuralları işleyecek. Bugün Bursa'yı AKP az bir farkla aldı diye CHP tanımasın mı o yönetimi? Sadece İstanbul Belediyesini yok saymak için deprem toplantısı oluyor çağrılmıyor, sel felaketi oluyor çağrılmıyor, kanal istanbul toplantısı oluyor çağrılmıyor.Bu şehrin bir başkanı var!
 

Yorumlar (0)