Gelecek Partisi’nden Kanal İstanbul Raporu

Gelecek Partisi'nin Kanal İstanbul ile ilgili raporu Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin tarafından açıklandı. Raporda, projenin dikte ettirildiğini savunularak halk oylamasına götürülmesi talep edildi.

GÜNDEM 03.01.2020, 15:55
Gelecek Partisi’nden Kanal İstanbul Raporu

Eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi, Kanal İstanbul ile ilgili hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı.

‘GELECEK NESİLLERE YÜK’

Gelecek Partisi Politika İzleme Kurulu’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin, raporu ve partisinin Kanal İstanbul'a bakışını bugün partinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı.

“Proje, çevre, doğal ve yabani yaşam ve tarımdan, su kaynaklarımıza,  afet ve acil durum yönetiminden, uzun vadeli güvenlik ve savunma stratejilerimize, şehircilikten mimariye kadar bütün hayati alanlarda geleceğimizi etkileyecektir. Büyük maddi-manevi kaynakların tahsisi gerektiğinden sonraki nesillerimizin omuzlarına da büyük bir yük bindirecektir.”

‘MİLLET İRADESİNE GÖRE, PROJE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ’

Bütün yetkililere görüşlerini kamuoyuyla paylaşma sorumluluğunu hatırlatan raporda, “Nihai karar mercilerini yanıltmanın veya suskunluğun millet ve tarih önünde mutlaka hesabı sorulacaktır. Milletin iradesine göre projenin tekrar değerlendirilmesi, gerekirse durdurulması; siyasi erdem, milletimize ve geleceğimize saygı olacaktır” denildi.

“İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi trafiği giderek azalmaktadır. 2007'de 56 bin 606 olan gemi sayısı, 2018'de 44 bine düşmüştür” denilen açıklamada, TANAP ve Türk Akımı boru hatları ile birlikte önümüzdeki yıllarda boğaz trafiğinde artma değil azalma olacağı hatırlatıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1981 yılında patlayan petrol tankeri Independenta’yı hatırlatmasına atıft yapılarak, “Boğazda 1994 yılından beri yangınlı kaza olmamıştır” açıklaması yapıldı.

‘KARADENİZ’E SU GEÇİŞİ AZALACAK’

Raporda ayrıca şu açıklamalara yer verildi:

“Montrö Sözleşmesi'ne göre kaptanların Kanal İstanbul'u kullanmaya zorlanmaları mümkün değildir. İstanbul Boğazı'ndan geçen uğraksız gemilerden, sağlık, kılavuz, eskort römorkör ücreti alınmakta ve yıllık ortalama 110 milyon dolar gelir elde edilmektedir. Kanal İstanbul'dan geçiş ücreti, maliyeti hesaba katıldığında bu rakamın çok üstündedir. Makul bekleme yapan hiç bir gemi Kanal'ı tercih etmez. 75-110 Milyar liralık maliyetlerden söz edilen projenin Kanal geçişlerinden tahsil edilecek tutarlarla geri ödenmesi mümkün değildir.”

“İstanbul Boğazı'nda Karadeniz'den Marmara'ya üst akıntı, Marmara'dan Karadeniz'e ise dip akıntısı vardır. Kanal derinliği 21 metre olacak, derindeki dip akıntı yoluyla Karadeniz'e su geçişi azalacak, tuz, oksijen, kirlilik dengeleri bozulacaktır. Marmara'da canlılığın yok olup ölü bir deniz haline gelme riski vardır. Eski Haliç'te olduğu gibi sülfür üreyecektir.”

‘KAYNAKLAR YOK OLUR’

İstanbul'un mevsimsel olarak 19-26 günlük su ihtiyacını tek başına karşılamakta olan ve 55 Milyon m3 yıllık verime, yaklaşık 90 milyon m3 depolama kapasitesine sahip Sazlıdere Barajı’nın yok olacağı açıklanan raporda, “Sahil bandı boyunca gerekli önlemler alınmazsa Terkos Gölü de yok olmakla karşı karşıya kalacaktır.Projeden vazgeçilmemesi halinde en azından İstanbul halkının görüşünü alınıp halkoylaması yapılmalıdır” denildi.

Yorumlar (0)