Erdoğan'dan alıntılı 'bilimsel tez'

YÖK’ün yayımladığı “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Din Politikaları (Recep Tayyip Erdoğan Dönemi)” başlıklı doktora tezi, bilimsel belgeler değil, Erdoğan’ın sözlerinden alıntılar içeriyor

GÜNDEM 24.03.2017, 09:39 24.03.2017, 09:39
Erdoğan'dan alıntılı 'bilimsel tez'

AKP’nin üniversiteleri bilimsellikten uzaklaştırmaya yönelik uygulamaları tüm hızıyla devam ederken, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’nın bilimsellikten uzak bir doktora tezini onayladığı ortaya çıktı. Birgün'den Mustafa Mert Bildircin'nin haberine göre,  Bilimsel gerçekliklerin değil, Erdoğan’ın sözlerinin referans gösterildiği tezin, sorumlu üniversite tarafından onaylandığı öğrenildi.

 

 

Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Dr. İsmail Akyüz’ün Sakarya Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü’ndeyken yazdığı “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Din Politikaları (Recep Tayyip Erdoğan Dönemi)” başlıklı doktora tezi, YÖK tarafından onaylandı. Ancak tezin bilimsel bir yazı değil, AKP ve Erdoğan güzellemelerini içeren bir metin olması dikkati çekti.

 

 

AKP dışlayıcı değilmiş

 


Tezde, Cumhuriyet’in kurulmasının ardından, devletin dışlayıcı bir laiklik anlayış benimsediği iddia edilerek, AKP’nin 14 yıldır uyguladığı “ötekileştirici” politikalar görmezden gelindi ve “2002 yılında iktidara gelen AK Parti ile birlikte devletin dışlayıcı yaklaşımında kırılmalar meydana gelmiştir” denildi.

 

 

Tezin ilk bölümündeki ayrımcılığın, din ve etnik kimlik üzerinden yapılan siyasetin yanlışlığının savunulduğu bölümün aksine, ikinci bölümde Cumhurbaşkanı Erdoğan dini kimliği üzerinden tarif edildi ve “Erdoğan, her şeyden önce dindar bir Müslümandır” ifadelerine yer verildi.

 

 

‘Temel sorun başörtüsü’

 


Bilimsel bir yazı olarak kabul edilen doktora tezinin, belgelere dayanması gerekirken, Akyüz’ün doktora tezinde, bilimsel bilgiden kopuk olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri referans gösterildi. Başörtüsü takmayı dini bir gereklilik olarak gördüğü belirtilen Erdoğan’ın “ bunun kararının mahkemelerce değil din görevlilerince verilmesi gerekiyor” sözlerine yer verildi. Tezde ayrıca, eğitimin temel sorununun “başörtüsü yasağı” olduğu savunuldu.

 

 

FETÖ Çatı iddianamesinde “Cemaat’in yargıyı tamamen ele geçirmesine neden oldu” denilen 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğinden de övgüyle bahsedilen tezde, “Evet” in, yargının yeniden yapılandırılmasına olanak verdiği, bunun da siyasetin önündeki engelleri kaldırdığı fikrinin savunulduğu görüldü.

 

 

‘Cemaatlere göz yumuldu’

 


Cumhuriyetin ilk yıllarından, AKP iktidarına kadar olan zamanda tarikatların dışlandığını, dini grup ve cemaatlerin gayrimeşru olarak kabul edildiğini aktaran Akyüz’ün, AKP iktidarının bunun karşısında durarak, cemaatlerin kendilerine alan yaratmasına olanak sağladığını vurgulaması dikkati çekti.

 

Yorumlar (0)