Erdoğan: El Bab'da müttefiklerin en küçük desteğini göremiyoruz...

TÜBİTAK ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, El Bab'da müttefiklerinin en küçük desteğini göremediklerini söyledi. Erdoğan, "Üstelik yalan üstüne yalan. IŞİD'e destek verdiğimizi söylüyorlar. El Bab operasyonunda IŞİD'in belini kırıyoruz" dedi.

GÜNDEM 29.12.2016, 12:28 29.12.2016, 12:28
Erdoğan: El Bab'da müttefiklerin en küçük desteğini göremiyoruz...

Birgün’de yer alan habere göre, Erdoğan'ın açıklamasından başlıklar şöyle:

 

 "1966 yılından beri devam eden bu güzel geleneğin bundan sonra da süreceğine inanıyorum. Bu yıl malum 3 bilim ödülü, bir özel ödül ve 4 teşvik ödülü verildi. Kıymetli hocalarımıza bundan sonra da çalışmalarında başarılar diliyorum. Türkiye'nin sınırları içinde ve bölgesinde pek çok sorunla mücadele ettiği bir dönemde dün kültür ve sanat alanında, bugün bilim alanında ödül törenleri düzenliyor olmamızı ben memnuniyetle karşılıyorum.

 

Aynı şekilde son aylarda Ilgaz, Avrasya tünelleri, barajlar, sulama tesisler, Yavuz Sultan, Osmangazi köprüleri gibi her biri kendi alanlarında çok önemli eserlerin açılışlarını yapmaktan da gurur duyuyorum. Ülkemizin asıl gündemi bunlardır. Terör örgütleriyle mücadele edeceğiz, ediyoruz, Suriye'de Irak'ta devam edecek, gerekirse başka yerlerde de sürecek.

 

Esasen Türkiye'nin pozitif gündem sıkıntısı da yoktur. Rabbim her zorlukla birlikte bir kolaylığı da bize bahşediyor. Örneğin Avrupa hesap sistemine geçmemizle birlikte ülkemizin milli gelir ve büyüme rakamları baştan sona değişti, bu hesaplama sistemiyle 720 milyar dolara indiği gözüken GSYH'nin aslında 850 milyar dolar olduğunu gördük Yüzde 4.7 olduğu düşünülen büyüme oranımızın aslında 5.9 olduğu anlaşıldı. Bizi asıl heyecanlandıran bu oranların dünyadaki konumumuz açısından taşıdığı önemdir. OECD, ülkemizi yüksek ve sürdürülebilir ülkeler sınıfında gösteriyor. Aynı raporda ülkemizin çeyrek dönemde gelir farkını yüzde 10 azalttığını gösteriyor. Böyle devam edersek orta gelirli ülkeden yüksek gelirli ülkeye çıkacağımızı söylüyorlar, Türkiye adım adım sınıf atlıyor. Az önce de ifade edildi, İslam dünyasının bilimde nerede olduğu bir diğer konu. Bu bizim için üzüntü verici tablo, benim ısrarım şu; Türkiye öyle bir adım atmalıdır ki biz bu dengesizliği dengeler hale getirmeliyiz. Biz bunu yapar mıyız, ben inanıyorum yaparız. Türkiye'de bu alt yapı var. Şu 14 yılda biz bir sıçrama yaptık. Fiziki mekanlar itibariyle üniversitesi olmayan ilimizin kalmadığı gibi kızlarımızı cehalete mahkum eden anlayışı cehaletten şöyle ilme doğru teşvik ediliyor olması, nereden nereye geldiğimizi gösteriyor. Bizim bunu çok daha ileri seviyeye taşımamız lazım. Saygıdeğer hocalarımıza, siyaset kadrolarına çok büyük görev düşüyor. Siyaset, ilmin, irfanın önünü açmak durumundadır. Onu teşvik etmek durumundadır. 14 yılda bunu yapma gayreti içerisinde olduk. Özlük haklarından tutun, personel artışı sağlama noktasında yaptık, yapıyoruz. Güzel haberler sadece bunlarla yetmiyor, bitmiyor. Biliyorsunuz Türkiye olarak uzun süredir Batılı ülkelere terör örgütleri arasında ayrım yapmama çağrısında bulunuyoruz, buna karşılık ABD başta olmak üzere kimi ülkeler kendilerince çeşitli bahaneler ileri sürüp göz boyayarak, bölgede masumları katleden terör örgütlerine destek veriyor. Dile getirdiğimiz zaman rahatsız oluyorlar, medya aracılığıyla sataşmayın diyorlar.

 

Sizler terör örgütlerine kalkar bu bölgede her türlü silah yardımını yaparsanız, hayır biz silah değil, mühimmat gönderiyoruz derseniz bunu yutmayız. Bizim de silahlı kuvvetlerimiz var, ne mühimmattır, ne silahtır en az sizler kadar biliyoruz. NATO'da sizlerle beraber olduğumuz halde bu destekleri bize değil, bölücü terör örgütlerine veriyoruz. Sizin NATO'daki ortağınız bölücü terör örgütleri midir? Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil, yutmamız mümkün değil. Eğer bu ittifak içinde berabersek, stratejik ortaksak o zaman siz bizim yanımızda yer alacaksınız. Bölücü terör örgütünün yanında yer almayacaksınız. Bizden güzellemeler beklemeyeceksiniz. Bunu da açık açık her zaman söylemeye mecburuz, siz siyaset yaparken "Halkımız bizden bir şeyler bekliyor" diyorsanız, kusura bakmayın bizim siyasetçilerimiz de halka hesap vereceğimizin bilincinde olarak hareket ediyoruz. Türkiye, Suriye kaynaklı tehditlerle boğulurken NATO olayın dışında tutuluyor. Bugün de El Bab operasyonumuzda ne NATO'nun ne de güya müttefik ülkelerin en küçük desteğini görmüyoruz. Koalisyon, bugün DEAŞ'a en büyük zaiyatını verdiren harekatımıza hiçbir katkı sunmuyorlar. Üstüne üstlük "Türkiye, DEAŞ'a destek veriyor" diye yalan söylüyorlar. El insaf, en büyük mücadeleyi veren biziz, en büyük zaiyatı veren biziz, ÖSO'yu bizim içimizde olan bazı mahfiller de terör örgütü olarak ilan etti, ÖSO terör örgütü değildir. NATO içinde de bu ilkesiz tutuma itiraz edenler var.

 

Terör örgütünün kendi internet sitesinde çatışmada öldüklerini ilan ettiği 2096 teröristin aslında PKK militanı olduğu bazı araştırmalarla ortaya çıkıyor. Biz, bir şeyi özellikle söylüyoruz; sadece ve sadece Türkiye'ye zarar verdikleri, bölgesel politikalar gereği desteklenen terör örgütleri kendilerini besleyen ülkelere de saldıracaktır. Yılanla yatağa giren ısırılıp zehirlenmeyi göze almalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanlar da kana ve gözyaşına boğulmaya hazır olmalıdır. Türkiye'de patlayan bombaları film gibi seyredip bunları müsebbiplerine kanat gerenleri de aynı son bekliyor, müneccim olmaya gerek yok. Felaket göz göre göre yaklaşıyor. Biz mücadelemizi yürüteceğiz, ikaz görevimizi de yapmayı sürdüreceğiz.

 

Benim milletim 15 Temmuz'da nasıl bir kurtuluş mücadelesi verdiğini F16'ların karşısında, silahlı helikopterler karşısında açık ve net ortaya koymuştur. Bu millet böyle bir millettir. Değerli arkadaşlar, yaşadığımız dönem bir geçiş sürecidir. Bu süreci eğilmeden, bükülmeden, geri adım atmadan atlatmamız halinde dünyanın en üst ligi bizi bekliyor. Hedeflerimizi gerçekleştirmenin, tam bağımsızlığın gereklerini birer birer yerine getirdik, getiriyoruz. Ekonomide bunu yaptık, ticaret krizleri gelişmiş ülkeleri derinden sarsarken biz dünyanın en yüksek büyümesini gerçekleştiren ülkeler arasında yer almayı sürdürüyoruz. Tanktan tüfeğe, füzeden haberleşme sistemlerine kadar her alanda kendi üretimimizi yapabilecek seviyeye doğru ilerliyoruz. Dışa bağımlılığımızı 14 yılda yüzde 40'ların altına indirdik. Bedel de ödüyor olsak, kendi bölgesel ve küresel politikalarımızı hayata geçirme, bunun için gereken işbirliklerini tesis etme beceresine sahibiz. Mevcut sorunlarımız elbette var ama önümüzdeki fırsatlar çok daha büyük. Hem sorunlarımızın çözümü hem projelerimizi hayata geçirilmesi konusunda bilim insanlarımızın beklentileri olduğunu biliyoruz, sizlerin yol göstericiliği olmadan içinde bulunduğumuz krizleri aşamayız. Sosyal bilimlerde, mühendislik bilimlerinde sizlerin ortaya koyacağınız başarıları biz çok daha doğru ve biz çok daha fazla çalışmaya yürüyeceğiz. TÜBİTAK bilim insanlarımızla yöneticiler arasında köprü rolü oynayarak öncü olmalıdır, bilim insanlarımıza güveniyorum. Bilimsel çalışmalara, bilim insanlarımıza daima destek oldum, olmaya da devam edeceğim. Bu duygularla bir kez daha 2016 yılı TÜBİTAK ödülleri vereceğimiz hocaları tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum."

Yorumlar (0)