Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinin 5'inci yıl dönümü sebebiyle açıklamalarda bulundu. Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen paylaşımda, "5 yıl önce bugün zincirlerini kırıp Ezan-ı Muhammedilerle yeniden buluşturduğumuz Ayasofya, inşallah ebediyen özgür kalacak" sözlerine yer verdi. Bu tarihi anma, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasının dönüm noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.
Ayasofya, yalnızca mimarisiyle değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel önemi ile de dikkat çeken bir yapıdır. İlk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilen Ayasofya, Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüş ve 1935 yılında ise müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2020 yılında yeniden cami olarak ibadete açılması, sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için büyük bir anlam taşımaktadır. Ayasofya'nın bu tarihi dönüşümü, birçok kişi tarafından özgürlük ve inanç sembolü olarak kabul edilmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadeleri de bu bakış açısını güçlendiren bir nitelik taşımaktadır.
5 yıl önce, 10 Temmuz 2020'de, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Ayasofya bir kez daha cami olarak ibadete açıldı. Bu karar, Türkiye'de ve dünyada çeşitli tepkilere neden oldu. Bazı kesimler bu durumu tarihi bir adım olarak değerlendirirken, diğerleri ise farklı görüşler öne sürdü. Ayasofya'nın yeniden cami olarak kullanılmasının, Türkiye'nin kültürel ve dini kimliğinin bir yansıması olarak yorumlandığı görülmektedir. Erdoğan’ın sosyal medya paylaşımındaki ifadeleri, bu dönüşümün kalıcı olacağına dair güçlü bir mesaj taşımaktadır. Ayasofya'nın ibadethane olarak yeniden işlev kazanması, birçok Müslüman için manevi bir önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya'nın özgürlüğü ile ilgili vurguladığı ifadeler, gelecekteki vizyonunu da ortaya koyuyor. "İnşallah ebediyen özgür kalacak" sözleri, bu yapının sadece bir ibadethane olmasının ötesinde, tarihi ve kültürel bir varlık olarak tüm insanlara açık kalacağını ifade eder nitelikte. Bu durum, Türkiye’nin tarihine ve kültürel mirasına duyduğu saygının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ayasofya'nın durumu, ulusal ve uluslararası platformda önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Gelecekte, burası hem ibadet yerleriyle hem de farklı etkinliklerle canlı bir mekan olmaya adaydır.