Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul başlamadan bireysel ranta dönüştü

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında arsa almasına ilişkin, "Çok ilgimi çekmiyor açıkçası kimin arazi aldığı. Beni ilgilendiren konu sürecin daha yapılaşma işi başlamadan bireysel ranta dönüşmesi.'' açıklamasını yaptı.

GÜNDEM 20.01.2020, 15:41 20.01.2020, 16:02
Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul başlamadan bireysel ranta dönüştü

İBB başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul güzergahındaki kritik noktalarından İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (İSKİ) bağlı Terkos Gölü ve çevresinde incelemelerde bulundu.

Cumhuriyet'in haberine göre, Kanal İstanbul’un Terkos gibi hayati bir su kaynağını yok edeceğini vurgulayan İmamoğlu şöyle konuştu:"Tümüyle aslında akıl tutulması gibi bir şey. Su mücadelesi veriliyor dünyada yüzyıllardır. Dünyanın geleceğinde su savaşları tartışılıyor. Su ile ilgili böyle bir süreç konuşuluyorken, siz tamamen hayal ürünü olan, hiçbir işe yaramayacak olan bir kanal üzerinden İstanbul'un en görkemli su kaynağını yok etme çabasındasınız. Terkos'u, yani milletin musluğundan akan suyun adı olan Terkos'u yok etme çabası içinde olacaksınız. Bütün İstanbul'a buraya anlatacağız. Nasıl bir ortamın yok edilmeye çalışıldığını millete anlatacağız. Terkos'ta bir buçuk yıl önce İkitelli'ye yapılan yatırımın bile kanal diye bir şey yokmuş gibi ihale edilmiş olduğunu düşünün."

BU HIRS NEDEN

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın babasının 2003 yılında, Albayrak’ın da 2012 yılında Kanal İstanbul güzergahında arsa satın aldığına dair haberlere de değinen İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: 

"İnşallah bu (Kanal İstanbul) yapılmayacak. Gelecekler orada tarım yapacaklar, tarımla uğraşacaklar. Açıkçası, kimin arsası var, bakanmış, yurtdışındanmış, şirketmiş benim umrumda değil. Benim umrumda İstanbul'un bu doğasını korumak var. Çok ilgimi çekmiyor açıkçası kimin arazi aldığı. Bakan veya başkası, şirket… O biraz farklı bir konu. Onu halk değerlendiriyor zaten. Ama benim ilgilendiğim konu, 2011'den bu yana, burada ortaya konulan bir reklamla, tanıtımla, ama yurtiçi ama yurtdışından insanların gelip, bu niyetle buradan arazi satın almış olmaları; sürecin daha yapılaşma işi başlamadan bireysel ranta dönüşmesi. Allah korusun, inşallah olmayacak ama düşünsenize; kamulaştırmalar, milyonun üzerinde bir şehirleşme… Bütün bu unsurlar kimin cebine girecek? Ne için? Yani şu güzel doğayı, bugün gezdiğimiz o kumsalları, ormanı, yeşili, doğayı, suyu koruma adına, İstanbul’u koruma adına bunları yapmak varken, ne için bunlar düşünülüyor ve bu kadar hırs yapılıyor, anlamış değilim"

Yorumlar (0)