'Ecevit 99'da deprem bölgesine gidemedi'diyen Hukli Cevizoğlu'nu yalanlayan belge!

Gazeteci Devrim Gürkan, 17 Ağustos 1999 depreminin meydana geldiği dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in bölgeye gidemediğini öne süren Hulki Cevizoğlu'nu bir fotoğraf ile yalanladı.

GÜNDEM 18.02.2023, 11:51 18.02.2023, 11:55
'Ecevit 99'da deprem bölgesine gidemedi'diyen Hukli Cevizoğlu'nu yalanlayan belge!

Gazeteci Devrim Gürkan, 17 Ağustos 1999 depreminin meydana geldiği dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in bölgeye gidemediğini öne süren Hulki Cevizoğlu'na Ecevit'le Sakarya Valiliği önünde yaptığı röportajın görüntüsüyle yanıt verdi. Gürkan, Cevizoğlu'na "Yalancısınız, iftiracısınız ve belli ki ahlaki melekeleriniz eksik" diye seslendi.


   

Gürkan, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, depremin meydana geldiği gün Bülent Ecevit'le Sakarya'da valilik binası önünde yaptığı röportajdan bir görsele yer verip şu ifadeleri kullandı: 

HER ZAMAN SAMİMİYDİ: Hulki Cevizoğlu "99 Depreminde Ecevit bölgeye gidemedi, devlet 1 hafta bölgeden haber alamadı" buyurmuş. Görüntüde Rahmetli Ecevit'le röportajı yapan muhabir benim. Sakarya'da, Valilik önündeki koordinasyon merkezi önünde, deprem günü yapıldı bu röportaj.

Rahmetli Ecevit her zamanki gibi samimiydi, gerçekleri söyledi. Hızla yaraları sarmak dışında bir amacı yoktu. Hatta koordinasyon merkezlerinden acil ihtiyaç listelerini gün boyunca yayınlamamız ricasını da yapan ve o listelerin Ankara'dan takibi emrini veren de O'dur.

Depremin ilk bir-iki gününde bölgede izlediğim - röportaj yaptığım bazı Bakanlar; Sabahattin Çakmakoğlu, Mustafa Yılmaz, Fikret Ünlü, Yüksel Yalova, Cumhur Ersümer, Metin Bostancıoğlu. TRT arşivlerinde bunlar duruyor. Koordinasyon merkezinde bilgi aldılar, bölgeyi incelediler.


ASKER DE İTFAİYELER DE AMBULANSLAR DA ORADAYDI: Devlet yokmuş. TRT olarak saat 8.00 sıralarında canlı yayındaydık. Ben Ankara'dan bölgeye saat 6.00 gibi geldim. Montaj zamanı olmadığı için kesintisiz ham çekim yaptık. 15 dakikalık o ilk kaset ilk gün çok kez yayınlandı. Asker de oradaydı, itfaiyeler de, ambulanslar da.

HER ŞEY ÇATIR ÇATIR SORULURDU: Ecevit'e yakın olduğunuzu iddia etmişsiniz. Rahmetli Ecevit tüm basın mensuplarına son derece saygılı yaklaşırdı. Majestelerinin gazetecisi diye bir kavram yoktu. Ve her şey, TRT de dahil, çatır çatır sorulurdu. Ne kabuğumuz sizinki gibi inceydi, ne içindeki ceviz kurtlanmış

Hulki Cevizoğlu. Yalancısınız, iftiracısınız ve belli ki ahlaki melekeleriniz eksik. En sevdiğin sözle bu dizini bitireyim. "İnsanların ekmek kadar onura da ihtiyacı" vardır."

Yorumlar (0)