Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Strateji Merkezi (USMER) tarafından düzenlenen "Doğu Akdeniz - Karadeniz Konferansı"nın açılış konuşmasında, "Avrupa’nın küreselcileri, yeni bir silahlanma hummasına girdiler, düşmanlarını Doğu'ya bakarak, başka deyişle bizlere bakarak belirliyorlar. ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin 'Kürdistan' adı altında ikinci İsrail planı bozulmuştur" dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, Ulusal Strateji Merkezi (USMER) tarafından düzenlenecek "Doğu Akdeniz - Karadeniz Konferansı"nın açılış konuşmalarını yaptı. Zafer Sırakaya, konuşmasında şu ifadeleri dile getirdi:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi dünya beşten büyüktür çünkü insanlık beşten büyüktür. Bu mottomuzu her ortamda ifade ediyoruz. Önümüzdeki süreçlerde de bundan asla taviz vermeden ifade etmeye devam edeceğiz. Türkiye Orta Doğu'ya baktığı zaman petrol varilleri görmüyor. Türkiye Afrika'ya baktığı zaman elmas yatakları da görmüyor. Çünkü bizim medeniyetimizin bize öğretisine göre karşınızdaki insana ya dinde kardeş olarak bakarsınız ya insanlıkta eşit olarak görürsünüz. Bizim medeniyetimizde insana verilen özellik 'Hz. İnsan'dır.
"Türk olmak aynı zamanda vicdan sahibi olmayı gerektirir"
Türk milletinin bir ferdi olmak sadece bir etnisiteye mensup olmak değil, aynı zamanda bir değerler mensupluğunun parçası olması anlamına gelir. Çünkü, Türk olmak aynı zamanda vicdan sahibi olmayı gerektirir. Bugün etrafımızda ateş sarmalını hep beraber gözlemliyoruz. Türkiye'miz hem bölgesel anlamda hem de küresel anlamda çalışmalarına barış odaklı devam edecek çünkü barış için ödeyeceğiniz bedel savaş için ödeyeceğiniz bedelden daha fazladır."
Sırakaya'nın ardından konuşan Doğu Perinçek, şunları söyledi:
"AK Parti'mizin Sayın Genel Başkanı, konferansımıza yedi kıtadan devletlerinin bağımsızlık ve egemenlik kararlılığını, milletlerinin özgürlük ve üretme isteğini getiren değerli dostlar, sizleri Vatan Partisi adına yürekten dayanışma duyguları ve saygıyla selamlıyorum. Burada, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’in ön cephesinde toplanmış bulunuyoruz. İnsanlığın ön cephesindeyiz. Doğu Akdeniz ve Karadeniz, bir süredir küresel çelişmelerin ve hesaplaşmaların odağıdır. ABD’nin yeni stratejisi, Doğu Akdeniz’e yoğunlaşıyor. İsrail saldırganlığı, hepimizin vatanı olan bu coğrafyayı tehdit ediyor. Mavi vatanlarımız, yine Karadeniz ve Akdeniz’dedir.
Avrupa’nın küreselcileri, yeni bir silahlanma hummasına (histerisine) girdiler, düşmanlarını Doğu'ya bakarak, başka deyişle bizlere bakarak belirliyorlar. Kafkaslar’dan Rusya’nın Ukrayna cephesine kadar, Karadeniz’den Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Suriye ve Filistin üzerinden Hürmüz Boğazı’na ve Umman Denizi’ne kadar tek bir cephe oluşmuştur. Bu cephe hepimizin cephesidir. Tek tek birbirinden kopuk cepheler yok, ortak cephemiz var.
"Doğuya genişleyen NATO, ölüme giden NATO’dur"
İşte Suriye Arap Cumhuriyeti ve halkı, devletin bütünlüğü ve milletin birliği için, İsrail saldırısına bu cephede direniyor. Hepimizin yürekleri şu an Suriye’de çarpıyor. Rusya, Karadeniz’de Atlantik emperyalistlerinin NATO’yu doğuya doğru, genişletme girişimine karşı savaşıyor. Doğuya genişleyen NATO, hepimizin üzerine yürüyen NATO’dur. Doğuya genişleyen NATO, ölüme giden NATO’dur. Bir zamanlar Töton şövalyeleri ve Hitler de aynı yönde zırhlarıyla bataklığa yürümüştü. Onlara karşı savaşan Aleksander Nevski, Kuduzov ve İkinci Dünya Savaşı kahramanları bugün yine zafere ilerliyor.
Filistin Devleti ve halkı, Gazze’de ve Batı Şeria’da ABD emperyalizmine ve İsrail işgalcilerine karşı kahramanlık destanları yazıyor. Başta Yaser Arafat, Nasrallah, Heniyye ve Yahya Sinvar olmak üzere, Filistin ve Lübnan’ın bütün şehitleri, mezarlarından ayağa kalkmışlar ve savaşıyorlar. 1973 yılında Filistin’de Nahrel Bared direnişinde şehit düşen dokuz arkadaşımız da başlarında Merkez Komitesi Üyemiz Bora Gözen olmak üzere mezarlarından kalktı ve onlarla birlikte savaşıyorlar. Biz, Filistin’e sadakat sözümüzü, şehitlerimizin kanlarıyla yazdık.
"İsrail siyonizminin 'Kürdistan' adı altında ikinci İsrail planı bozulmuştur"
Yemen’in mücahitleri, İsrail siyonizmine karşı hepimiz için savaştalar. Onları selamlıyoruz. İran devleti ve halkı, 12 Gün Savaşı’nda İsrail’e ve ABD’ye pes ettirdi. Kasım Süleymani, İran kahramanı Zaloğlu Rüstem’in binlerce yıllık yiğitliğini günümüze taşımıştır. ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin 'Kürdistan' adı altında ikinci İsrail planı bozulmuştur. PKK, Türkiye Devleti'yle ve Türk milletiyle bütünleşme amacıyla silah bırakıyor. Arapların binlerce yıllık tecrübeden ürettikleri bir sözleri var: 'El esliha tehkim ale kelam', şöyle söylenebilir: 'Silahın sözü, sözlere hükmeder', sözlerin hükümdarı silahın sözüdür. Karadeniz ve Doğu Akdeniz devletlerinin ve halklarının devlet bağımsızlığını ve vatanı savunan silahları karşısında, ABD emperyalizminin, Zelenskiy Nazizminin ve İsrail siyonizminin tek bir çaresi vardır: Namlularını yere eğecekler. Önümüzdeki sürece ışık tutan büyük hakikat, işte milli devletlerin elindeki silahın gücündedir.
Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki hesaplaşmaların sonucunu kuvvet belirliyor ve kuvvet belirleyecektir. Büyük bir savaşın önlenmesi de ancak kuvvetle mümkündür. Büyük savaşı önleyecek etken, en başta devletlerimizin kararlılığıdır ve milletlerimizi seferber etme yeteneğidir, silahlı kuvvetlerimizin üstün savaş gücüdür, milletlerimiz ile devletlerimiz arasındaki birliktir. ABD ve İsrail saldırganlığı, küresel efendilere ricalarda bulunarak, 'uluslararası topluma' müdahale çağrıları yaparak kahredilemez. Birinci gerçek budur.
"Hepimiz Filistin’de Filistinli olacağız"
İkinci gerçek, Doğu Akdeniz ve Karadeniz devletleri ve halkları olarak birleşeceğiz. Bölünmek ve yalnız kalmak, düşmanın planına teslim olmaktır. Birbirimize yan bakmak, düşmana hizmettir. Emperyalizm ve siyonizmle işbirliği, komşulara karşı yobaz milliyetçilik, dincilik, mezhepçilik ve 'bana ne' anlayışı, düşman planına hizmet ediyor. Burada o planı bozmak için toplandık. Kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Hepimiz ortak mevzide bir olacağız. Hepimiz Karadeniz’de Rusya’nın ve Türkiye’nin mevzisinde olacağız. Hepimiz Filistin’de Filistinli olacağız. Buradan ilan ediyoruz: Hepimiz Filistinliyiz! Hepimiz, Suriye’de Suriye’nin bütünlük ve birlik mevzisinde toplanacağız. Asya’da Çin Halk Cumhuriyeti’ne, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne ve Vietnam’a, Afrika’da Libya ve Cezayir’e, Latin Amerika’da Venezuela, Meksika ve Küba’ya kadar uzanan ittifak birikimimizi hayata geçireceğiz.
"Doğu Akdeniz’de ABD-İsrail planlarına karşı birleşmek, bugün insanlık davasıdır"
ABD emperyalizmi, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Doğu Akdeniz’de silahlı ittifak kurdu. Noble Dina ve Nemesis adlarıyla tatbikatlar yapıyorlar. Bunlar Tevrat’a ve Yunan mitolojisine gönderme yapan intikam senaryolu tatbikatlardır. Kıbrıs açıklarında sular ısınıyor. Namlular, hepimizi hedef alıyor. Doğu Akdeniz’de ABD-İsrail planlarına karşı birleşmek, bugün insanlık davasıdır. Hepimiz, Hürmüz Boğazı’nda, Süveyş’te ve Kızıldeniz’de İranlı ve Arap olacağız! Enerji yollarını ABD emperyalizmine teslim etmeyeceğiz. Kırım’ın Rus toprağı olduğunu onaylamak, Abhazya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetlerini tanımak, hepimizin ortak görevidir. Emperyalizme ve siyonizme karşı diren bu mevzileri güçlendireceğiz.
"Atlantik’in savaş baronlarına geçit yok"
Biz, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın nöbetçileri olarak, sizlere söz veriyoruz: Atlantik’in savaş baronlarına geçit yok! Onların Boğazlar’dan yalnız ölüleri geçebilir! İç cephelerimizde CIA’nın ve MOSSAD’ın tezgahladığı renkli kalkışmalara karşı dayanışma, dış cephedeki birliğimizin devamıdır. Ülkelerimizin iç cephelerinde de bir olacağız ve diri olacağız. Küresel efendilerin kurduğu düzen çökmekte ve dağılmaktadır. Dolar saltanatı yıkılmaktadır. Emperyalist kapitalist sistemin özel çıkarcılığı, bencilliği ve bireyciliği, insanlığa yıkım getirdi, çürüme getirdi. Denizlerimize, ırmaklarımıza, ormanlarımıza, ezcümle doğaya da yıkım getirdi. Bu sistem, çözümsüzdür ve iflastadır. Yepyeni bir dünya kuruluyor. Asya’dan, Afrika’dan ve Latin Amerika’dan yeni bir uygarlık yükseliyor. Milli devletlerin bağımsızlığı, hümanizm, halkçılık, kamuculuk, paylaşma, aydınlanma, özgürlük ve devrimci demokrasi bayrağını hep birlikte yükseltiyoruz ve insanlığın geleceğine taşıyoruz."