Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangında ailesini kaybeden Yüksel Gültekin’in Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a yönelik tepkilerini dile getirdi. Davutoğlu, Gültekin ile ilgili yaşanan acıyı ve bakanın tutumunu eleştiren bir açıklama yaptı. Gültekin, bakanı, kendisine destek olmamakla suçladı ve yaşanan trajediye kayıtsız kalması nedeniyle sitemde bulundu.
Yüksel Gültekin, acı dolu bir videoda Bakan Ersoy’a seslenerek, “Merhametsiz yürek! Biliyorum ki senin de iki evladın var. Ben ise sekiz evladımı toprağa verdim. Bu süreçte bir kere dahi taziye için gelmedin. Yardımcını veya genel müdürünü gönderebilirdin,” ifadelerini kullanarak bakanın kayıtsızlığını dile getirdi. Gültekin’in bu sözleri, yaşanan olayın boyutunu gözler önüne sererken, aynı zamanda devlet yöneticilerinin halkın yaşadığı acılara karşı ne kadar duyarsız olduğu konusunu da tekrar gündeme getirdi. Ailelerin beklentileri ve yetkililerden bekledikleri destek birbiriyle zıtlık gösteriyor.
Ahmet Davutoğlu, Gültekin'in videodaki sözlerine atıfta bulunarak, “Onların yüreği yok, cebi var!” şeklinde bir ifade kullandı. Bu açıklama, devletin önde gelen kişiliklerinin halkla nasıl bir ilişki kurduğuna dair eleştirilerini artırdı. Davutoğlu, bazı yöneticilerin sadece eğlence ve lüks içinde zaman geçirdiğini ve halkın acılarına karşı kayıtsız kaldıklarını ifade etti. “Kartalkaya yangınına ayıracak bir zamanları yok; sadece Ege sahillerini talan etmeye hasrettikleri zamanları var!” sözleriyle de, yöneticilerin önceliklerini sorguladı. Kamuoyunda bu tür olayların yaşanması, halkın güvenini sarsmakta ve devlet yönetimine olan inancı azaltmaktadır.
Yaşanan trajedilerin ardından, devlet yetkililerinin halkla olan ilişkilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiği bir gerçek. Yangın gibi büyük felaketlerin ardından, mağdurlara gereken destek verilmediği sürece, toplumda derin bir hayal kırıklığı oluşabilir. Kamuoyunun gereksinimlerini anlamak ve bu ihtiyaçlara yanıt verecek iletişim kanallarını oluşturmak, yöneticilerin önünde durması gereken önemli bir konu. Bu tür olaylar, devletin birliğini ve sürdürülebilirliğini de sorgulatan unsurlar arasında yer almakta. Ayrıca, medyanın bu tür durumlarda toplumsal duyarlılığı artıracak bir rol oynayarak, halkın sesi olabilmesi büyük bir önem taşır.