CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Çorlu'daki tren faciasının 7. yılı dolayısıyla bir açıklama yaptı. Emir, 8 Temmuz 2018 tarihinde Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Sarılar köyü yakınlarında meydana gelen kazada, 25 kişinin hayatını kaybettiğini ve 300'den fazla kişinin yaralandığını hatırlattı. Bu trajik olayın yıldönümünde, ölenlerin anısına sahip çıkmanın ve adaletin sağlanmasının önemini vurguladı.
Tren kazası, 7 yıl önce meydana geldiğinde büyük bir infiale yol açtı. Çorlu’da yaşanan bu olay, hem kayıplar nedeniyle hem de devletin olayla ilgili gösterdiği tepkilerle hafızalarda yer etti. Kazadan sonra, aileler, adalet arayışı içinde yoğun bir mücadele verdiler. Çocukların da aralarında bulunduğu 25 kişinin hayatını kaybetmesi, süreç boyunca suçluların hesap vermemesi gibi durumlar, ailelerin acısını daha da derinleştirdi. Ulaştırma sektöründe sorumluluk taşıyan kişilerin cezasız kalması, toplumsal adalet anlayışını zedeledi. Emir, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, devletin ihmalinin sonuçlarıyla yüzleşmesi gerektiğini belirtti.
Murat Emir, yaptığı açıklamada yalnızca kazanın yıkıcı sonuçlarını değil, aynı zamanda bu durumda devletin rolünü de eleştirdi. Bakanların ve TCDD yöneticilerinin sorumluluktan uzak tutulduğunu, bunun yanı sıra kazada hayatını kaybedenlerin ailelerinin ise adliye önünde şiddet gördüklerini dile getirdi. Bu durumu, adaletin kimleri koruduğunu sorgulamak adına önemli bir örnek olarak gösterdi. Emir, “Bu ülkede adalet, öleni değil, öldüreni koruyor” diyerek, mevcut adalet sisteminin topluma olan bakış açısını eleştirdi. 25 canın kaybının unutulmaması gerektiğini ve bu konuda herkesin sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi.
Bunun yanı sıra, Emir, kazadan sonra kendilerine yöneltilen tehditkar yaklaşımlara da dikkat çekti. Çorlu’da meydana gelen bu üzücü olay, sadece kayıplar açısından değil, aynı zamanda toplumda yarattığı etki bakımından da büyük bir önem taşıyor. Ailelerin acıları ve adalet arayışları, zamanla daha fazla görünür oldu. Ancak hala adaletin tecelli etmemesi, toplumda güven kaybına neden oluyor. Emir, mağdur ailelerin seslerinin duyulması gerektiğini ve bu durumun unutulmaması için sürekli olarak hatırlatılması gerektiğini ifade etti. Toplumun, bu tür olaylara karşı daha duyarlılık göstermesi gerektiğini vurguladı.