CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Çorlu Tren Faciası’nın 7. yılı vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Özçağdaş, faciada hayatını kaybedenlerin ailelerine olan desteklerini yineleyerek, adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. “Asıl suçlular ceza alana dek, ailelerin içine bir nebze de olsun su serpilene dek Çorlu davası bizim için kapanmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Tren kazası, 8 Temmuz 2018 tarihinde Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında gerçekleşti. Olay sonucunda 25 kişi hayatını kaybederken, 300'den fazla kişi de yaralanmıştı. Türkiye'nin en trajik demiryolu kazalarından biri olarak kayıtlara geçen facia, uzun süre gündemden düşmedi. Olayın ardından yapılan soruşturmalar ve mahkeme süreçleri, birçok kesim tarafından eleştirilmişti. Aileler, adalet arayışlarını sürdürürken, kamuoyunun da dikkatini çekmeyi başardılar. Özellikle facianın meydana geldiği andan itibaren sorumluların bulunması ve gerekli cezaların verilmesi ihtiyacı, vicdanları rahatsız eden bir durum haline geldi.
Suat Özçağdaş, facianın ardından sonuçsuz kalan adalet mücadelesi ile ilgili de önemli mesajlar verdi. "Bu bir kaza değil; göz göre göre gelen, önlenebilir bir katliamdı" diyerek, kazanın neden olduğu toplumsal travmanın boyutunu ortaya koydu. Aileler, yıllardır adalet arayışlarını sürdürüyor ve bu süreçte çeşitli eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Her yıl düzenlenen anma etkinlikleri, hem kayıpları anmak hem de adalet talep etmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Ailelerin yaşadığı acı ve kayıplar, toplumda geniş yankı uyandırırken, medya tarafından da sıkça işleniyor. Bu durum, kamuoyunun da olayın unutulmasına izin vermemesini sağlıyor.
Çorlu Tren Faciası, sadece yaşanan kayıplarla değil, aynı zamanda demiryolu güvenliği konularında sınırlamaların ortaya çıkmasına neden oldu. Kazadan sonra, Türkiye'deki demiryolu altyapısı ve işletmelerinin eksiklikleri gündeme geldi. Birçok kişi, tren yolculuklarının daha güvenli hale gelmesi gerektiğini savunarak yasal düzenlemeler yapılması çağrısında bulundu. Ayrıca, yaşanan olay sonrasında demiryolu kazalarına karşı alınacak önlemlerin artırılması gerektiği fikri, toplumun geniş kesimlerinde kabul gördü. Gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, benzer trajedilerin yaşanabileceği endişesi, kamuoyunu harekete geçirdi. Özellikle kazanın bir kaza değil, uzun süreli ihmallerin bir sonucu olduğu gerçeği, cesur adımlar atılmasını zorunlu kıldı.