CHP'li Emir: Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınmalıdır

Birgün’de yer alan habere göre, Emir,"Geldiğimiz noktada bazı saldırıların ‘terör’ ve benzeri ifadelerle gölgelenmemesi gerekir. Bu gölgeme, dini referans alan saldırıları neden yaşadığımızı görmemizi engellemekte, devamının gelmesine de neden olmaktadır." şeklinde konuştu.

Gölgenin arkasındaki gerçekleri konuşmamızı sağlayacak ilk adımlardan biri Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan Mehmet Görmez’in görevinden alınmasıdır. Sicili bozuk olan Mehmet Görmez’in o koltukta bu vakitten sonra bir saniye daha oturması anayasa aykırıdır.” dedi.

CHP’li Emir, Mehmet Görmez’e ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:

“2017 yılının ilk saatlerinde İstanbul Ortaköy’deki Reina gece kulübünde, cihadist dünya görüşüne sahip bir terörist tarafından gerçekleştirilen katliamda, bilindiği üzere 39 kişi hayatını kaybetmiş, 65 kişi de yaralanmıştır. Suçsuz ve savunmasız insanlara yönelik gerçekleştirilen bu saldırının öncelikli amacı, tartışmasız, terörün hedeflediği ‘korkutma’ ve ‘kaos’tur. Farklılıklarımızla birlikte özgürce yaşama düşüncesine yönelik bu saldırıların, hiçbir zaman hedefine ulaşılamayacağı iyi bilinmelidir.

Bu tür saldırılara karşı ‘kenetlenerek bir arada durmamız’ gerektiği, birçok saldırı sonrası yetkili ağız tarafından yine dile getirilmektedir. Yaşanan her olayın ardından bu sınırlılıkta kalan ‘birlik ve beraberlik’ mesajları, can yakıcı olayların üzerinden belli bir süre geçtikten sonra unutulmakta, ‘bir ve beraber olalım’ diyenler, o çatallaşmış dillerini göstermeye devam etmektedir. Ne yazık ki çatallı bir dil kullanan yapıların başında Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı ve bu kurumun başında bulunan Prof. Dr. Mehmet Görmez gelmektedir. Bilindiği üzere Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Aralık 2016 tarihinde yılın son Cuma günü nedeniyle yayınladığı hutbede, yılbaşı kutlamalarını hedef almıştır.

“Unutmayalım ki; ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak, değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayr-i meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz. Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür. Sevap-günah, hayır-şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin, emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür.” denilen hutbe, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” içeriklidir.

İstanbul Ortaköy’deki katliamın, bu hutbenin camilerde okunduğu ve milyonlarca vatandaşa ulaştığı günün bir gün sonrasında yaşanmış olması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu hutbesi nedeniyle “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkmasına neden olduğu”nu söylemekte bir sakınca görmemekteyiz.

İstanbul Ortaköy’deki katliam, klasik bir saldırı olarak algılanmamalıdır. Eğitim sistemini ‘dindar ve kindar nesil’ yetiştirme hedefi doğrultusunda kurgulayan, devlet kadrolarını cemaatlere teslim eden, mezhepçi anlayışa dayalı dış politika izleyen ve son olarak anayasal düzenimizi Cumhuriyet değerlerini ‘yok edecek’ şekilde değiştirerek sosyal ve siyasal bir ortam oluşturan AKP, süregelen iktidarına en sağlam basamak olarak Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i görmüştür. Mehmet Görmez de her fırsatta ‘görevi’ni yapmaktan çekinmemiştir. Ne mi yapmıştır Mehmet Görmez?

14 Aralık 205 tarihindeki açıklamasını hatırlatmak yeterli olacaktır. Mehmet Görmez, ABD Başkanı Obama’nın Müslüman Topluluklar Özel Temsilcisi Şerik Zafer ve beraberindeki heyeti kabul sırasında "Fransız ihtilâliyle birlikte insanlık başka bir arayış içine girdi. Dinlerin dışında daha seküler bir dünya kurmayı tasarladı… Fakat sekülerizm dinlerden kaynaklanan şiddeti de geride bırakarak dünyayı topyekûn bir savaşın içine soktu" diyecek kadar laikliğe olumsuz bakış açısını göstermiş bir kişidir. Bu konuyla ilgili yönelttiğimiz yazılı soru önergesinin aradan bir yıl geçmesine karşın hala yanıtsız kalması ise, laiklik karşıtı bu anlayışa işaret etmesi açısından manidardır.

Geldiğimiz noktada bazı saldırıların ‘terör’ ve benzeri ifadelerle gölgelenmemesi gerekir. Bu gölgeme, dini referans alan saldırıları neden yaşadığımızı görmemizi engellemekte, devamının gelmesine de neden olmaktadır. Farklılıklarımızla özgürce bir arada yaşayabilmemizin ve anayasamızın öngördüğü laik toplum yolunda sağlam adımlar atabilmemizin, diğer bir ifadeyle gölgenin arkasındaki gerçekleri konuşmamızı sağlayacak ilk adımlardan biri Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğunda oturan Mehmet Görmez’in görevinden alınmasıdır. Sicili bozuk olan Mehmet Görmez’in o koltukta bu vakitten sonra bir saniye daha oturması anayasa aykırıdır.”