CHP'Lİ AKIN:'BAŞKA ÜLKELER YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI İÇİN ÇOK CİDDİ AR-GE YATIRIMI YAPIYOR.'

AKP’yi halkın ve ülkenin gerçek gündemine dönmeye çağıran Akın Fırat Kalkanı Operasyonunda şehit düşen askerlerimize Allah’tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi;

“Fırat Kalkanı Harekatında görev yapmakta olan askerlerimizden yürek yakan haberler alıyoruz. Şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, ulusumuza başsağlığı, kederli ailelerine sabır ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Değerli Milletvekilleri

Görüşmekte olduğumuz tasarı esasen bizim de genel anlamda olumlu bulduğumuz,  ihtiyacı karşıladığını düşündüğümüz bir tasarı. Uluslararası sözleşmeler ve AB müktesebatı da böyle bir ihtiyacı ortaya koyuyor.

Daha da önemlisi bilgi toplumu hedefi bunu gerektiriyor.

Günümüzde yenilik; üretimin, büyümenin ve zenginlik yaratmanın kaynağı haline gelmiştir.

BİLGİ EKONOMİSİNE GEÇMENİN TEMEL ARACI EĞİTİM

Yenilik yapmanın, bilgi ekonomisine geçmenin yegane aracı ise kuşkusuz eğitim. Bu yüzden önce eğitim sistemimizi bu yolda iyileştirmemiz gerekiyor.

AKP eğitime hep kendi dünyasına uygun bir nesil yetiştirmek olarak baktı. Bu ülkenin geleceği olan gençlerimizi dünyadaki akranları ile aynı şekilde bilgiyle donatmak gibi bir hedefi olmadı.

Hatta eğitimsizliğe, cehalete övgü yağdıran; eğitimli insanlardan nefret ettiğini açıklayan sözüm ona bir profesörü ödüllendirerek YÖK Denetleme Kurulu üyesi yaptı.

Yine AKP’li eski bir bakan olan Taner Yıldız, hatırlanacağı gibi; “eğitim seviyesi yükseldikçe AKP’nin oy oranının azaldığını” açıklamıştı. 

Başka bir AKP’li eski bakan olan Erdoğan Bayraktar ise  “Bu ülke Müslüman bir ülke. Bu yüzden icat yapamıyoruz, buluş yapamayız.” diyerek, Türkiye’nin ara eleman yetiştirmeye odaklanmasını öneriyor.

AKP EĞİTİM SİSTEMİNİN İÇİNİ BOŞALTIYOR, NİTELİĞİNİ BOZUYOR

Bu açıklamalar AKP’nin eğitime bakışını özetler nitelikte. Bu yüzden de AKP eğitimde bunun gereğini yapıyor. Eğitim sisteminin niteliğini bozarak içini boşaltıyor. En gözde, model oluşturan liselerimizi perişan ediyor, dağıtıyor. Her Bakan döneminde eğitim sistemi değişiyor.

Değerli milletvekilleri

2015 PISA sonuçları ortada. Bu bir karne aslında. İstediğiniz kadar şöyle oldu, böyle oldu anlatın durun. Çok somut bir gösterge var ortada. Eğitimde çökmüşüz. Buna mazeret aramak yerine bu kötü gidişi değiştirmek için ne yapılabilir onu konuşalım. Hep birlikte konuşalım. Çünkü bu konu hepimizin geleceği, ülkemizin geleceği. Sadece sizin geleceğiniz değil.

OECD “yaratıcılık ve problem çözme” başlıklı bir değerlendirme ile ülkelerin inovasyon potansiyelini ölçüyor. Türkiye’de bu testte başarılı olan çocukların oranı sadece %2,2. OECD ortalaması %12. Güney Kore’de ise bu oran %28.

Bu değerlendirme nasıl bir sonuç üretmiş bir de ona bakalım.

2013 yılında Güney Kore’nin tek bir teknoloji şirketinin, hepimizin yakından bildiği bir şirketinin almış olduğu patent sayısı, bizim ülke olarak son 50 yılda aldığımız patentin tam 18 katı.

EĞİTİM SİSTEMİNİN AMACI DONANIMLI VE ÖZGÜR BİREYLER YETİŞTİRMEK OLMALI

Dünya ile rekabet edebilen bilgi ve donanıma sahip, özgür bireyler yetiştirmek eğitim sistemimizin temel amacı olmalı.

Eğitim; toplumun, halkın, bu ülkenin geleceğinin ihtiyacı.  Başkanlık kimin ihtiyacı? Bir ailenin ya da bir grubun ama asla bu ülkenin ihtiyacı değil. Bakın şu anda ülkemize Başkanlık diyerek padişahlık sistemini dayatmaya çalışıyorsunuz.

SEVDANIZ BİZLERİ BİR ARADA TUTAN CUMHURİYET OLSUN

Bırakın bu başkanlık, padişahlık, Hükümdarlık sevdasını. Sevdanız bizleri bir arada tutan Cumhuriyet olsun.

Her şeyin dermanı gördüğünüz ve komik duruma düşerek savunduğunuz Başkanlık Sistemi eğitim sistemini daha da geriye götürecektir. Çünkü eğitim ortak akılla, birikimle geliştirilmesi gereken bir alan.

Eğitim adına değerli, kıymetli, önemli, başarılı ne varsa talan edilecek, yok edilecek.

Değerli Milletvekilleri

Dünyada fosil enerji kaynakları sonlu. Bunlar bir gün gelecek bitecek. Bilgi ekonomisine dayalı üretim yapan ülkeler bugün bunun çözümü konusunda çalışıyorlar. Enerjide çok ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Yenilenebilir enerji konusunda müthiş yenilikler ve ilerlemeler var.

REKABET ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDE

Petrol yerine elektrikli araçlar otomobil sektörünün en önemli rekabet alanı haline geldi. Gelişmiş dünya rotasını buna çevirdi. Yerli ve milli otomobil deyip duruyorsunuz. Evet, yerli bir otomobil markamız olsun. Biz de isteriz ama bu artık terkedilmek üzere olan değil, yeni teknoloji ile üretilen elektrikli otomobil olsun. Çünkü bilgi ekonomisinde rekabet bunun üzerinde şekillenmiş durumda.

Bundan beş altı yıl önce çok pahalı olduğunu bildiğimiz rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları, yapılan ar-ge çalışmaları ile bugün için ekonomik hale gelmiştir. Ülkeler bu araştırmalar için çok ciddi boyutlarda kaynak ayırıyorlar.

Elektrik enerjisini depolama olanaklarında da çok ciddi ar-ge yatırımları ve çalışmaları var. Beş on yıl sonra yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik büyük ölçeklerde uzun sürelerle depolanabilir hale gelecek. Biz bu konuyla alakalı neler yapıyoruz? Hiçbir şey? Her imkanımız var ama sizin ülkeyi ileriye taşıma niyetiniz yok.

Değerli Milletvekilleri,

Yerli kaynaklarımızdan sayılan Enerji Verimliliği konusunda Kanun çıkarılmış, Strateji belgeleri hazırlanmış ama uygulama yok. Aynı mamulü üretmek için OECD ülkelerinden  %30 daha fazla enerji harcıyoruz, bu konunun derhal uygulamasına geçmek zorundayız, Gelin öncelikle kamu binalarından başlayalım, kamuda da ilk önce TBMM binasından ve Enerji Bakanlığı binasından başlayalım.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün emaneti olan Cumhuriyetimizi muassır medeniyetler seviyesine çıkarmak için bilgi ve teknoloji ihraç eden bir ülke olmak hedefiyle çalışalım hepimizin ortak hedefi bu olmalıdır.

Değerli Arkadaşlar,

İsteyip te yapamadığınız ne var? Kendinize lütfen bu soruyu sorun, her şey elinizde, güç sizde.

TEK ADAMLIK DÖNEMİ 1923’TE KAPANMIŞTIR

Sizin cumhuriyetten ne şikâyetiniz var, tek adamlık ne demek biz o defteri 1923 de kapattık ‘’Egemenliğimizi tek adamlıktan padişahlıktan alıp egemenliğin ‘’kayıtsız şartsız millete ait olduğu’’ ve atalarımız büyük bedeller ödediği Cumhuriyetimize kavuştuk. Bu saatten sonra tekrar egemenliği tek adama vermeye niyetimiz yok. Ben buradan değerli AKP li ve MHP li arkadaşlarıma sesleniyorum gelin vazgeçin bu sevdadan çocuklarınıza torunlarınıza geleceğinize ihanet etmeyin!

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Ülkemiz gerçekten zor bir süreçten geçiyor ve siz ülkemizi 14 yıldır tek başınıza yönetiyorsunuz. Gelinen noktada;

YATIRIMCI ÖNÜNÜ GÖREMİYOR

Terör azmış durumda. Halkımız endişeli. Ekonomi bozulmuş, döviz almış başını gidiyor. İşsizlik rekorlar kırıyor. Yatırım yok, iş yok. Dış politikada yapılan yanlışların faturası çoktan önümüze gelmiş durumda. Hiç kimse yarın ne olacağını kestiremiyor. Yatırımcı önünü göremiyor. Halkımız bu durumu hak etmiyor.

Değerli Arkadaşlarım, Gelin hep birlikte iyi şeyler yapalım ortak aklı harekete geçirelim, halkımızın gerçek sorunlarına odaklanalım.

Biz böyle yapalım diyoruz ama iktidar ne yapıyor. Başkanlık sistemi için mesai yapıyor. Ortalık yangın yeri. Siz hala başkanlık diyorsunuz.

İktidar başkanlık dışında ne yapıyor biliyor musunuz?

KAMU MALLARI TÜRGEV’E PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR

Daha önce FETÖ ‘ye ‘’ne istediniz de vermedik’’ diyerek peşkeş çektiği kamu mallarını şimdi de Cumhurbaşkanının çoluk çocuğuna ait vakıflara vermek için torba tasarı hazırlıyor ve Bu tasarı şu an Plan Bütçe Komisyonunda görüşülüyor.

Belediyeleriniz zaten ne var ne yok veriyor. Şimdi bu yasal düzenleme nereden çıktı?

TÜRGEV ve diğerleri üzerinden resmen kamu malı yağmacılığı yapılıyor. Kamuya ait, halka ait malları bir ailenin kontrolüne veriyorsunuz. 

Bütün bunları halkımız görüyor, izliyor, değerlendiriyor. Hiçbir gereği olmadan ülkeyi tek adam rejimine sürükleme çabanızın karşılığı yok. Bunu görüyoruz.

Otoriter rejim arayışınıza halkımız asla izin vermeyecektir.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.”