CHP'Lİ AKIN REFERANDUM İÇİN 'HAYIR' ÇALIŞMASINA HIZLI BAŞLADI

CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel başkan Başdanışmanı Ahmet Akın İlçeleri dolaşıp halka anayasa değişikliğine neden hayır verilmesi gerektiğini anlatıyor.

GÜNDEM 26.01.2017, 13:44 26.01.2017, 13:44
CHP'Lİ AKIN REFERANDUM İÇİN 'HAYIR' ÇALIŞMASINA HIZLI BAŞLADI

Bir gününü de Erdek’e ayıran Ahmet Akın, partisinin Erdek İlçe Örgütü ve Belediye Başkanı Hüseyin Sarı ile birlikte bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Erdek Şubesi, Esnaf Sanatkarlar Odası Erdek Şubesi, Erdek Ziraat Odası, Erdek Şoförler ve Otomobilciler Odası ve Erdek Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifini berberindekilerle birlikte ziyaret eden  Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın yıkım projesi olarak tanımladığı anayasa değişikliğinin ülkemize getireceği  sıkıntıları anlattı.

Daha sonra Erdek ilçe örgütünde düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan Akın, anayasa değişikliğinin TBMM’deki görüşme sürecini ve CHP’nin bu konudaki tutumu ile yaptığı çalışmaları anlattı. Ahmet Akın’ın Erdek CHP ilçe Başkanlığında yaptığı değerlendirme şu şekilde;

 

“KUVA-Yİ MİLLİYE’NİN ŞEHRİ BALIKESİR CUMHURİYETE SAHİP ÇIKACAKTIR

 

Mecliste Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok önemli bir mücadele verdik.

Bir kişinin dizginlenemez iktidar hırsı yüzünden anayasa değiştiriliyor.

Savaş meydanlarında kurulan Türkiye Cumhuriyeti rejimi değiştirilmek isteniyor.

Üstelik bunu sıradan bir değişiklik gibi yapmak istiyorlar. Karşı çıkışları ve yapılan muhalefeti anlayamıyorlar.

 

CUMHURİYET SAVAŞ ALANLARINDA KURULDU

 

Bu cumhuriyeti kimse bize altın tepsi içinde sunmadı. Atalarımız savaş alanlarında kanıyla, canıyla kurdu.

Cumhuriyeti bir türlü anlamamış olanlar Kurtuluş Savaşını da anlayamamışlardı. İşgalcilerle işbirliği içerisinde o günlerde de Atatürk’e karşı çıkıyorlardı.

O yüzden Türkiye Cumhuriyetinin tapusu olan Lozan’dan rahatsızlar. Özgürlüğü ve bağımsızlığı anlamayanlar elbette Lozan’ı da anlamazlar.

Atatürk ve Cumhuriyete karşı olanlarla, Lozan’dan bu yana Türkiye’de gözü olanların işbirliği vardır ortada.

Kuva-yi Milliye’nin ilk ateşinin yakıldığı şehir olan Balıkesir’liler Laik Cumhuriyete her zaman en başta sahip çıkanlar olmuşlardır.

Bu bizim için övünç kaynağıdır. Cumhuriyetçiliğimizle, Atatürk’ümüzle ne kadar övünsek azdır.

Ben inanıyorum ki Balıkesir topyekün bu yıkım projesine de karşı duracaktır.

 

EGEMENLİK BİR KİŞİYE TESLİM EDİLMEK İSTENİYOR

 

Günlerce Mecliste Komisyonda ve Genel Kurulda anlattık. Mücadele verdik. Ulusal Kurtuluş Savaşını yönetmiş Gazi Meclis halkımızın tamamını temsil ediyor. Halk egemenliğinin yegane temsilcisidir dedik.

Bu temsil yetkisini bir kişiye devredemezsiniz, buna hakkınız yok, bu halka saygızısızlıktır, milli iradeyi yok saymaktır dedik.

İnsanlık tarihi iktidarların gücünün sınırlandığı mücadelelerin tarihidir. Kralların, şahların, padişahların, başkanların gücü sınırlanarak özgürlükler alanı genişletilmiş, hukuk devleti inşa edilmiştir.

Şimdi yapılmak istenen tarihin akışına ters bir durumdur. Bir kişiye sınırsız iktidar yetkileri verilmek isteniyor.

Bu kabul edilemez bir durumdur.

Kendi kendini önemsizleştiren, yetkilerini bir kişiye devreden bu meclis bu yönüyle tarihe geçmiştir.

AKP’lilerin bir kişiyi diktatör yapmak için Mecliste can hıraş uğraşmasına, gizli oylamada açık oy kullanmalarına, uyguladıkları şiddete  utanarak tanık olduk.

 

 

BU TEKLİF ÇOK AÇIK OLARAK TEK ADAM REJİMİ GETİRİYOR

 

AKP’nin Devlet Bahçeli desteğinde getirdiği anayasa değişiklik teklifi çok net olarak bir tek adam rejimi öngörüyor.

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olarak kabul edilen kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırıyor, bütün kuvvetleri bir kişide buluşturuyor.

Yani demokrasiye son veriyor.

 

GETİRİLMEK İSTENEN SİSTEM YERLİ VE MİLLİ DEĞİLDİR; DİKTATÖRLER BAŞKA YERLERDE DE VAR

 

Buna da yerli ve milli sistem diyorlar. Bu sistemin yerli olmakla da, milli olmakla da ilgisi yoktur.

Değerli arkadaşlar bunun adı diktatörlüktür. Nazi Almanya’sında, kimi Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde görülen görmeye alışık olduğumuz sistemdir. Yani kökü dışarıdadır.

Eğer yerli ve milli bir sistem aramış olsalardı, Laik Türkiye Cumhuriyetine sıkı sıkıya sarılırlardı. Yerli ve milli olan odur.

Diktatörlüğü yerli ve milli olarak kimse bize yutturmaya kalkışmasın.

 

LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN YIKIM PROJESİDİR

 

Bunların derdi tam da bu. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini yıkmak. Cumhuriyet düşmanlığı üzerine kurulu siyasi çizgileri bunları buraya getirmiştir.

Modern Cumhuriyeti bir türlü içlerine sindiremediler. Cumhuriyet tarihimizle hep savaş içerisinde oldular. Cumhuriyete kin ve nefret kustular.

Tarihten ve tarihi kişilikler üzerinden yalan ve iftiralarla düşmanlıklar yarattılar. Bu iftiralarını dozunu artırarak sürdürüyorlar.

Kurucu önderlerimiz Atatürk ve İnönü ile hep sorunlu oldular. Akla hayale gelmeyecek yalanlar ürettiler.

Kimi yandaş yazar ve sözcüleri şeytanla işbirliği içerisinde ahlaksızca tarihi gerçekleri çarpıtmaktan geri durmuyorlar.

 

ATATÜRK’Ü MÜFREDATTAN ÇIKARIYORLAR

 

Şimdi de müfredat değişikliği bir konu ile çıktılar ortaya. Atatürk’ü ve İnönü’yü müfredattan çıkarıyorlar. Cumhuriyet tarihini kimse bilmesin istiyorlar.

Cumhuriyetin aydınlığını bir daha kimse görmesin, yaşamasın istiyorlar.

Bugünkü kuşaklar elinden alınmak istenen özgürlüklerini şanlı kurtuluş ve kuruluş mücadelesine borçludurlar.  O tarihi kişiliklerin önderliğinde bu ülke selamete çıkmıştır.

Akla ve bilime aykırı bir eğitim sistemiyle gelecek kuşaklarla tarihimiz arasındaki bağı koparmak istiyorlar.

Milli eğitimin içini boşaltan bir eğitim sistemiyle kendi siyasal dünyalarının doğrultusunda kuşaklar yetiştirip, o temelde bir toplum inşaa etme peşindeler.

Yap boz tahtasına dönüştürdükleri eğitim sistemi dökülüyor. Çocuklarımız girdikleri uluslar arası sınavlarda en arka sıralarda kalıyorlar.

Bu bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Maalesef bu kötülüğü bu ülkeye, bu halka yapmaktan hiç çekinmiyorlar.

 

FETÖ DARBE GİRİŞİMİNİN AMACINA HİZMET EDİLİYOR

 

15 Temmuzda bu ülke alçakça bir darbe girişimine sahne oldu. Kimdi bunu yapanlar. AKP hükümetinin fikri işbirlikçisi ve hükümet ortağı FETÖ.

15 yıl bu ülkeyi birlikte yönettiler. Haksız ve hukuksuz bütün uygulamaların altına birlikte imza attılar. Yalan, iftira ve düzmece iddianamelerle insanları zindanlara attılar.

Kurdukları bu düzen 15 Temmuzda darbe olarak karşımıza çıktı.

Eğer o gün darbe başarılı olsaydı, darbecilerde rejimi aynı böyle değiştireceklerdi.

Onların yapmak istediği rejim değişikliği şimdi AKP eliyle ve Devlet Bahçeli desteği ile yapılmak isteniyor.

Gerekçe olarak da ülkenin bekaa sorunu gibi ayakları yere basmayan, soyut argümanlar ileri sürüyorlar.

 

TÜRKİYE’NİN AKP SORUNU VARDIR

 

Bu ülkenin bir bekaa sorunu varsa bu sorunun tek bir sebebi vardır, o da AKP’dir. 15 yıldır bu ülkeyi tek başına onlar yönetiyor.

Ekonomi çökmüş durumda, döviz kuru her gün bir rekor kırıyor; eğitim batmış; dış politika batmış; terör azmış; İŞİD denilen katiller sürüsü AKP sayesinde başımızın belası olmuş;  işsizlik almış başını gitmiş; insanların yarına ilişkin çok büyük endişeleri var; devlet kurumlarına, yargıya güven yerlerde geziyor.

Bu sonuçların sebebi parlamenter sistem mi yoksa AKP’nin beceriksizliği mi? Tabii ki AKP bizzat kendisi yol açmıştır bunlara.

15 yıldır neyi yapmak istediler de kim engel oldu? Ellerine vuran mı oldu?

Şimdi tüm bu yaşananları, 15 Temmuz’u fırsata çevirip hep kafalarında olan Türkiye Cumhuriyetini yıkım projesini yürürlüğe koyuyorlar.

Biz bu ülkenin geleceğinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen Cumhuriyet Halk Partisinin Milletvekilleri olarak bu yıkım projesine karşı Mecliste gece gündüz büyük bir mücadele verdik. Sağduyu sahibi milletvekillerine çağrıda bulunduk. Ama bildiğiniz gibi sayımız yeterli gelmedi.

Şimdi bu proje yüce Türk Milletinin önüne gelecek.

 

TÜM HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR; BU YIKIM PROJESİNE BİRLİKTE KARŞI DURALIM

 

Buradan ayrımsız tüm halkımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun, ülkemizin geleceğini karartacak bu projeye karşı durun.

Bu halk kurtuluş savaşında bu birlik ve beraberliği gösterdi. Yedi düvele karşı özgürlük ve bağımsızlığını savundu.

Şimdi yine aynı tehlike ile karşı karşıyayız. Kendi ikballerini, vatan ve milletin önünde tutanların ülkemizin geleceğini karartmasına izin vermeyelim.

 

BİR KİŞİNİN SINIRSIZ İKTİDAR HIRSINA BOYUN EĞMEYELİM

 

Bir kişinin kişisel hırs ve sınırsız iktidar arzusuna boyun eğmeyelim. Çocuklarımızın, torunlarımızın yaşayacağı güzel ülkemizin kaderini şansa bırakmaya hiç birimizin hakkı yok.

Büyük Atatürk’ün dediği gibi “söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” . Ve şimdi söz konusu olan vatandır, özgürlüğümüzdür, bağımsızlığımızdır.

Siyasi görüş ve davranışlarımızı bir kenara koymak ve hep birlikte bu ucubeye karşı koymak zorundayız. Ben halkımızın özgür iradesinin ülkemizin bir felakete sürüklenmesine izin vereceğine inanmıyorum.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, tüm halkımıza saygılarımı sunuyorum.”

 

Yorumlar (0)