CHP milletvekilleri, saha çalışmaları kapsamında CHP Tekirdağ İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, ''İktidar ne yaparsa yapsın, bu sandık halkın önüne gelecek. O adam gidecek. Gittiği zaman göreceksiniz, seçimin ertesi günü herkes derin bir rahatlama hissedecek. Türkiye bambaşka bir güne kucaklaşacak. Bu seçim kaçınılmazdır ve ok yaydan fırlamıştır'' dedi.
TBMM’nin çalışmalarına ara vermesinin ardından CHP’li milletvekillerinin ve Parti Meclisi (PM) üyelerinin ağustos ayı çalışma programı ikinci haftasında devam ediyor. Tekirdağ’daki program CHP İl Başkanlığı’ndaki basın açıklamasıyla başladı. Heyette Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar yer aldı. ''Tek adam rejiminin sona ermesi gerektiğini'' söyleyen Güneşhan, şöyle konuştu:
''Onun yerine CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Buna ihtiyaç var. Tekirdağ’da 3 önemli nedenden dolayı buradayız. Birincisi, CHP ikinci yüzyıla girerken çağdaş, modern, ülkenin ve dünyanın gerçeklerine uygun bir parti programını hazırlama çalışmasını yaklaşık bir yıldan beri sürdürüyordu. Parti programına bağlı olarak da aynı şekilde hükümet programı hazırlıklarına başlamış ve çalışmalarını sürdürüyordu. Tabii biz bu programları, bu çalışmaları yaparken bir kapalı ofis toplantılarında işin uzmanalrıyla da yapabilirdik ama biz öyle yapmıyoruz. Türkiye’nin her yerinde halkla, vatandaşla, sivil toplum örgütleriyle, ticaret odalarıyla, meslek odalarıyla, ziraat odalarıyla bir araya gelip onların görüşlerini, fikirlerini alıp, Ankara’daki bizim bu parti programımıza hazırlayan ekibe sunup onlar da parti programımızın son hâlini verecekler. Dolayısıyla hem parti programımızın hazırlanması hem de hükümet programımızın hazırlanmasında Tekirdağlı hemşehrilerimizin desteklerini, katkılarını, önerilerini bekliyoruz. Biz 3 gün burada olacağız.
''Çok açık net bir şekilde sahadayız''
15 madde altında biz bu programımızın taslaklarını hazırladık. Ekonomiden tarıma, sağlıktan eğitime bu 15 başlıkla Tekirdağlı hemşehrilerimizin de taleplerini dinleyeceğiz bu 3 günlük süre içerisinde. Biz biliyoruz ki millet büyüktür. Milletin üstünde hiçbir güç yoktur. Tepeden inme kararlara da ve apaçık adaletsizliğe de milletimiz her zaman için açık tavır almıştır. Hükümet parti programımızla birlikte hükümet programımızı da hazırlayacağız. Önümüzdeki süreçte seçim takvimi başladığı andan itibaren de halkımızın, vatandaşımızın sorunlarına karşı da CHP adayının çözüm önerilerini açık şekilde, madde madde görmüş olacaktır. Bir başka amacımız ise cumhurbaşkanı adayımız. Sadece bizim partimizin değil, 15,5 milyon yurttaşımızın oylarıyla artık Türkiye’nin adayı olmuştur. CHP’den de çıkmıştır. Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarımızın aralıksız sürdürdüğü kampanyamızı yeni bir aşamaya taşıdık. Ankara’da ve İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Adaylık Ofislerimizi oluşturduk. Bu ofislerimizde de çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürüyor. Tekirdağ’dan da gönüllü olarak bu çalışmalara katılacak olan arkadaşların isimlerini, soy isimlerini, telefonlarını alıp onu Ankara’daki ofise bildireceğiz. Çok açık net bir şekilde hem biz hem de milletvekili arkadaşlarımızla birlikte sahadayız. Halkımız, vatandaşımız artık derhal seçim istiyor. Sandığı önümüzde, adayımızı da yanımızda istiyor.
“19 Mart’ın ülke ekonomisine çok büyük maliyeti oldu”
İktidar ne yaparsa yapsın, bu sandık halkın önüne gelecek. O adam gidecek. Gittiği zaman göreceksiniz, seçimin ertesi günü herkes derin bir rahatlama hissedecek. Türkiye bambaşka bir güne kucaklaşacak. Bu seçim kaçınılmazdır ve ok yaydan fırlamıştır. Artık onlar da biliyorlar gideceklerini, zaten CHP’ye, belediyelerimize saldırıların temel sebebi de iktidarın ayaklarının altından kaydığını hissetmeleri ve görmeleridir. Dolayısıyla o sandık halkımızın, vatandaşımızın önüne gelecek. Demokratik bir yolla bu insanları biz göndereceğiz. Bir başka nedense buraya gelmemizin, 19 Mart’ta Türkiye’de yargı eliyle iktidar tarafından bir yargı darbesi girişiminde bulunuldu. 23 Mart’ta 15,5 milyon yurttaşımız Ekrem İmamoğlu’na vermiş olduğu destekle bu darbe girişimi püskürtüldü. Bunun önüne geçildi. Darbe girişimi püskürtüldü, durduruldu ama ülke ekonomisine de çok büyük bir maliyeti oldu. Bu maliyet saraydakileri çok fazla ve sarayın yanındakileri çok fazla etkilemedi. Esas halkımızı, vatandaşımızı, 86 milyon yurttaşımızı etkiledi. Sadece 2,5 aylık dönem içerisinde Merkez Bankası’nda 60 milyar dolar paramız buhar oldu gitti. İşçiye, çiftçiye, emekliye, memura verilmedi. Dışarıdan yüksek faizle para bulundu. Ek vergiler kuruldu. Sıkı bir para politikası sonucunda bu 60 milyar dolar biriktirildi. Peki 2,5 ayda niçin harcandı? Sadece bir kişinin siyasi ikbali, siyasi geleceği, iktidarda kalması için o para harcandı. Tabii olan yine halkımıza, vatandaşımıza oldu.''