Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel'de yaşanan ve 78 insanın can verdiği yangına ilişkin devam eden davada, sanıkların ifadeleri alınmaya devam ediyor. Bu duruşma, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda geniş katılımlı bir şekilde sürdürülüyor. Yangın olayı sonrası tutuklanan 19 sanık, 32 sanık ile mahkemede yargılanıyor. Dava sürecinde mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını dinliyor.
Davada dikkat çeken bir diğer husus, çok sayıda izleyicinin katılımı oldu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken ile birlikte farklı partilerden milletvekillerinin de duruşmayı takip ettiği görüldü. Bu katılım, olayın toplumda yarattığı etkinin büyüklüğünü ortaya koyarken, mahkemenin işleyişini de izlemek amacıyla birçok kişinin orada olmasına neden oldu.
Tutuklu sanıklardan Kadir Özdemir, mahkemede yaptığı savunmada oteldeki yönetim hakkında bilgilendirmenin eksik olduğunu ve kendisinin yalnızca muhasebe alanında çalıştığını ifade etti. Özdemir, otel yönetiminin yaptığı işlere ilişkin bilgi sahibi olmadığını belirterek, “Otel yöneticisi olduğum iddiasını kabul etmiyorum, ben işçi olarak çalışıyorum” dedi. Özdemir, yangın raporuna ilişkin belgelerde kendisine gönderilen kısıtlı bilgilerin yeterli olmadığını vurguladı.
Duruşmada bir müşteki avukatı, Özdemir'e yangın sonrası şirket hesaplarının boşaltıldığı ve araç satışlarının yapıldığına ilişkin sorular yöneltti. Ancak tutuklu sanık, bu konularda herhangi bir bilgisi olmadığını belirterek, “Hayır benim bir bilgim yok” yanıtını verdi. Özdemir, yangın sonrası işleyişle ilgili olarak kendisinin etkilendiği durumun da altını çizdi. Bu savunma, duruşmada gergin anların yaşanmasına yol açtı.
Yangın sonrası belgelerin düzenlenmesi üzerine yapılan tartışmalar sırasında Özdemir, otel yönetimi ile sürekli iletişim içerisinde olmadığını ve herhangi bir karar alma yetkisine sahip olmadığını ifade etti. Özdemir’in ifadeleri, yönetime dair belirsizliklerin ve eksik iletişimin yangında etkili olabileceğini düşündürdü. Sanık, İdare ile yaptığı yazışmaların yalnızca muhasebe ile sınırlı olduğunu da vurguladı.
Sanık, denetim sürecindeki kontrol eksikliklerinin nasıl meydana geldiğine dair ifadesinde de bulunarak, yetersiz bilgiyle hareket ettiklerini anlattı. Özdemir, yangın raporu için gerekli belgeleri tam hazırlamadan sürecin ilerlediğini belirtti. Bunun sonucunda yaşanan yangın ve can kaybı ile ilgili kendisinin sorumlu olmadığını ve tüm kararların yönetim tarafından alındığını düşündüğünü ortaya koydu.
Davada tutuksuz olarak yargılanan bazı diğer sanıkların ifadeleri de dikkat çekiciydi. Özellikle LPG tesisatını kontrol eden sanıklar, kendileriyle ilgili suçlamaların yersiz olduğunu ifade ederek, asıl sorumluların başka kişiler olduğunu savundular. Bu noktada, Aygaz'ın yetkililerinin sorgulanması gerektiğine dair talepler öne çıktı. Ayrıca, gaz tesisatı ile ilgili yapılan kontrollerdeki eksikliklerin soruşturulması gerektiği belirtildi.
Bolu Kartalkaya'daki yangınla ilgili davanın nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Şimdilik sanıkların savunmaları alınmaya devam ederken, hukuk sürecinin nasıl ilerleyeceği hakkında belirsizlik sürüyor. Ülkede geniş yankı uyandıran bu olayın ardındaki gerçeklerin ortaya çıkması için duruşmanın takipçisi olunmaya devam edilecek.