Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de gerçekleşen ve 78 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan yangınla ilgili davanın dördüncü günü devam ediyor. Duruşmanın merkezinde, tutuksuz sanıklardan biri olan resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin'in ifadeleri var. Çetin'in yangının başlangıcını fark ettiği ana dair video kayıtları incelendi. Müşteki avukatının, "12’nci katta özel bir müşteri kalıyor ve o kurtuluyor. Bu kim?" sorusuna karşılık, Çetin “Bilmiyorum” şeklinde cevap verdi.
Yangın sebebiyle yaşamını yitirenlerin yanı sıra 133 kişinin de yaralandığı olayla ilgili olarak 19 tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı dava, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürdürüldü. Adliyenin yetersizliği sebebiyle duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda gerçekleştiriliyor. Bugünkü duruşmanın başını Grand Kartal Otel’in baş aşçısı Reşat Bölük'ün çapraz sorgusu çekiyor. Avukat Yüksel Gültekin'in ağır şekilde sorguladığı Bölük, kendi avukatı tarafından yönlendirilmemiş sorular karşısında susma hakkını kullanacağını ifade etti. Bu durumda Bölük, bütün soruları yanıtsız bıraktı.
Müşteki avukatının "İşe alımı kim yapıyor, kim onay veriyor?" sorusuna sanık Bölük, "Mutfağa alınan diğer personeller üzerinde ben karar veriyorum. Emir Aras, işe alımları denetliyor" dedi. Bu durum, otelin iç yapısındaki sorumlulukların netliğini sorgulattı. Ayrıca, Bölük'ün ifadelerine göre, grill plate ızgarada bir sorun olduğu ve sistemde bir aksaklık olduğu belirtildi. Bu tür problemler, yangının meydana gelmesindeki muhtemel sebepler arasında sayılabilir. Yargılama sürecinde, bu iş kazasının ardındaki olguların daha derinlemesine incelenmesi gerektiği vurgulandı.
Rüzgâr gibi değişen olayların ortasında, sanık Yiğithan Burak Çetin de olayın aydınlatılması adına başından geçenleri anlattı. Çetin, 2024 yılı Aralık ayında gece resepsiyonisti olarak göreve başladığını belirtti. Yangının başlangıç saatinde, deprem zannettiği kuvvetli bir sarsıntı sonrası mutfağa yöneldiğini ama sonrasında dumanı görünce paniklemeye başladığını ifade etti. Acil durum butonunu görmemiş olması ve ilerleyen saatlerde Jandarmayı aradığı anlar, durumun ciddiyetini vurguladı. Yangın alarmının hiç çalmadığını ve bu yüzden yanlış yönlendirmeye sebep olduğunu belirtti.
Çetin, yangın sırasında mevcut eğitim eksikliklerine dikkat çekerek, işe alınırken yangın konusunda herhangi bir eğitim almadığını, tatbikatların yapılmadığını dile getirdi. Otel içerisinde çalışan bazı personelin sigara içmesine rağmen yangın alarmının çalmamasının büyük bir sorun olduğunu belirtti. Bu durum, otelin alarm sisteminin nasıl işlediği ve olası tehlikelerle başa çıkmak için gerekli prosedürlerin uygulanmadığına dair endişeleri artırdı. Sözlerinin ardından Çetin, duruşmada otelin dış kısmında bağırarak misafirleri uyarmaya çalıştığını ifade etti, ancak yangın anındaki panik nedeniyle kaçış yollarının kısıtlı olduğu da anlaşıldı.
Mahkeme heyeti, duruşmaya saat 14.45'te ara verilmesine karar verdi. Olayın akışı ve elde edilen bilgiler ışığında, ilerleyen günlerde daha fazla detaya ulaşılması bekleniyor. Yangınla ilgili yapılan yargılama, sadece sanıkların aklanması ya da mahkûmiyeti değil, aynı zamanda gelecekte benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması açısından da büyük önem taşıyor. Dava sürecinin, hem adaletin yerini bulması hem de otel işletmeciliği ve güvenliği konularında bilinçlenmeye katkı sağlaması açısından hayati bir rol üstlendiği ifade edildi.